“Kehribar çinko damlardan geçip, kiremit çatılara atladı. Doğa uykuya hazırlanıyordu. Bütün kötücüller inlerinde kıpırdandılar. Devir, onların devriydi artık. Kehribar, damağındaki huzursuzlukla kuyruğunu salladı. Zaman nefes aldı. Toprak sarsıldı bir anda. Öykü, zamanda asılı kaldı.” Semrin Şahin, yeni bir öykü kitabı ile okur karşısına çıkıyor: Gece, Kediler ve Sessizlik. Şahin, kadın öykülerinden yola çıkarak hayatın gerçeklerini anlatıyor. Farklı bir duyarlılıkla kaleme aldığı öyküleri bir yanıyla can yaksa da bir yanıyla umudun hâlâ var olduğunu, kadının gücüne inancı anlatmaktan vazgeçmiyor. Bu öyküleri okurken hem irkilecek hem de içinizdeki gücü keşfe çıkacaksınız.
Yazar: admin
2017 MUAMMER HACIOĞLU ŞİİR ÖDÜLÜ Artshop Yayıncılık tarafından, bu yıl ilki düzenlenen, ‘2017 Muammer Hacıoğlu Şiir Ödülü’ başvuruları başlamıştır. ÖDÜL BAŞVURU KOŞULLARI: 1) Ödül Seçici Kurulu; Ayten Mutlu, Oğuz Özdem, Volkan Hacıoğlu, Turgut Toygar ve Vedat Akdamar’dan oluşmaktadır. 2) Ödüle 2016 yılı Ocak ayından sonra yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir dosya ile aday olunabilir. Kitap kategorisindeki başvurularda yaş sınırlaması yoktur. Dosya kategorisinde ise 35 ve 35 yaş altı şairler katılabilir. 3) Ödüle kişiler kendileri doğrudan katılabilir; kitap kategorisinde ise, yayınevleri şairin onayını almak koşuluyla da katılabilir. 4) Ödül katılımındaki kitap ya da dosyanın daha önce herhangi bir…
Seyhan Erözçelik adına, ailesi ve arkadaşları tarafından oluşturulan ödül aşağıda sıralanmış koşulları içermektedir.
Hüseyin Kalyan, şiirlerini ironi ve konuşma dilinden beslenen mizahla kuran bir şair. Gerek şiirleriyle gerek dik yazılarıyla 2000’ler şiirinin temsilcilerinden. Aykut Nasip Kelebek, şairle hem şiir hem de son şiir kitabı “Boşluğun Kapıları” üzerine konuştu. Aykut Nasip Kelebek: Söyleşiye biraz kişisel hikâyenizle başlayalım istiyorum: Şiir yazmaya ne zaman başladığınızı, -bizim bildiğimiz- ilk şiir kitabınız “Boşluğun Kapıları”nın neden 40’lı yaşlarınızı beklediğini öğrenmek isteriz; yoksa “Boşluğun Kapıları” sizin için de mi sürpriz oldu? Hüseyin Kalyan: Ben şiire başlamadım. Şiir bende vardı. İmkân buldukça da zâhir oldu. Hepsi bu… Dolayısıyla şiirin bende ne zaman başladığından ziyâde, benim bunu ne zaman idrâk ettiģimi konuşmak, sanıyorum…
Volkan Hacıoğlu’nun beşinci şiir kitabı “Şehri Terk Eden Hayalet” Artshop Yayıncılık’tan Ocak 2017 tarihinde yayımlandı. Kapakta İngiliz izlenimci ressam J. M. W. Turner’ın 1829 tarihli yağlı boya çalışması, tek gözlü dev (Kiklop) Polifemus ile alay eden Ulysses’in efsanevi kadırgasının kompozisyonu kullanılmış. Kitap “Kanatlı Bir At,” “Hiçlik Çiçekleri,” “Kimsesizlik Uçurumu,” “Güneş ve Gökkuşağı” ve “Ars Poetika” olmak üzere beş bölümden oluşuyor. Her bölümde, sanat tarihinden seçilmiş, poetik aura ile bütünleşen tematik resimler bulunuyor. İngiliz okültist Austin Osman Spare’in “Hakikati hayal gücüyle kucaklayın!” motto’suyla açılan kitapta şairin çağımızın sorunlarının yanısıra kişisel yaşamından izler taşıyan şiirler yer alıyor. Şiirin prizmasından süzülen geniş Zaman,…
Geçmişe Açılan Kapı “Tuğrul Tanyol Sözlükleri” Konuşan: Kemal Yavuzer Öncelikle kitabınız hayırlı olsun diyerek başlayalım. Tuğrul Tanyol edebiyat dünyamızda şüphesiz önemli bir yere sahip, daha önce de Sudaki Rengine Külünü Savuran Anka-Tuğrul Tanyol Şiiri ve Şiirin Soğuk Sarayında adlı iki kitap yayımladınız. Geçmişe Açılan Kapı, Tuğrul Tanyol hakkında yayımlanan üçüncü kitabınız. Size göre Tuğrul Tanyol yazın hayatımızda nasıl bir yer tutar ve edebiyatımızda etkisi nasıl hissedilmektedir? Tuğrul Tanyol Türk şiirinin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir isim. Onun 1980’li yıllarda çıkardığı Üç Çiçek (Haydar Ergülen, Adnan Özer, Taner Ay ve Özcan Özbilge’yle), Poetika (Mehmet Müfit ve Metin Celâl’le) dergilerini…
Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisince düzenlenen Akademi Ödülleri bu yıl “Şiir”, “Çeviri Şiir “ ve “Şiir İncelemesi” olarak 3 dalda verilecek. Her üç dalda da ödül verilen dosyalar Komşu Yayınları’nın Yasakmeyve dizisinde yayımlanacak. Ayrıca ödül alan çalışmalar dışındaki nitelikli dosyalar da yine aynı yayınevi ve Yasakmeyve şiir dergisinde farklı biçimlerde değerlendirilerek desteklenecek. Çeviri Şiir Ödülü’nde ise, bu yıl yalnızca İngilizceden yapılmış çeviriler değerlendirilecek Ayrıca her yıl şiire emek vermiş bir ustaya “Büyük Usta Onur Ödülü” ve farklı bir ülkeden seçilecek bir şaire “Şiir Dostluk Ödülü” verilecek. Şiir Ödülü’ne sadece 35 yaşından gün almamış şairlerin katılabileceği Akademi Ödüllerine son katılma tarihi 31 Ocak 2017…
Çukurova Edebiyatçılar Derneği’nce düzenlenen yarışmada ‘İt Gözü’ adlı öykü kitabıyla Yazar Deniz Tarsus 9. Orhan Kemal Öykü Yarışmasını kazandı. Yazar Deniz Tarsus, ‘İt Gözü’ adlı öykü kitabıyla Orhan Kemal ödülüne layık görüldü. Çukurova Edebiyatçılar Derneği (ÇED) Başkanı Halise Tekbaş, yaptığı yazılı açıklamada, geleneksel hale getirilen yarışmaya edebiyatçıların her geçen yıl biraz daha fazla ilgi gösterdiğini belirtti. Türk ve dünya edebiyatına ölümsüz eserler kazandıran Orhan Kemal’in daha fazla tanıtılması gerektiğini ifade eden Tekbaş, bu amaçla Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı işbirliğinde düzenlenen yarışmada eserlerin değerlendirildiğini aktardı. Tekbaş, kendisinin de bulunduğu ve Zafer Doruk, Buket Uzuner, Mazlum Vesek…
Bugüne kadar şiir kitabı yayımlanmamış şairlerin aday olabilecekleri Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü için son başvuru tarihi 15 Mart 2017. Adayların; kitap bütünlüğü taşıyan, basıma hazır şiirlerinden oluşturacakları, adres, telefon, ve özgeçmişlerini de içeren 6 adet dosyayı; Mayıs Yayınları’nın Sakarya Cad. Özkanlar 35 Apt. A Blok, No: 36 / 20, Manavkuyu, Bayraklı – İzmir adresindeki Ödül sekreterliğine, APS, kargo ya da taahhütlü posta ile göndermeleri veya elden teslim etmeleri gerekiyor. Mayıs Yayınları yetkilileri, Ödül alacak dosyayı 2017 yılı içinde, telif karşılığını ödeyerek kitap halinde yayımlayacaklarını açıkladılar.
Mühür Dergisi, Mühür yayıncılık ve Mühür Çocuk markalarının yayın danışmanlığı görevini sürdüren Mustafa Fırat dört şiir kitabından sonra okurlarını şaşırtmayı başardı. Dersaadette Sabah Cesetleri adlı roman taşıdığı Servet-i Fünun kokusu ve bir “dönem” romanı olması dolayısıyla tarihten izler taşıyor. Ancak Mustafa Fırat ısrarla vurguluyor: “Dikkat, bu bir tarih kitabı değildir.” Şerif Fatih’le GazeteDuvar için yaptıkları söyleşide bu detayın altını özellikle çiziyor. Romanın üzerine kurulduğu Ali Canip karakterini ve romanın çatısını Süleyman Nazif ve Cenâp Şahabettin üzerinden kurgulanmış olması bunun bir şair romanı olduğunu da ortaya koyuyor. Mustafa Fırat’la Söyleşi
“Gazetede bir haber var: ‘Deva Bencer öldü’ diyor. Evinde ölü bulunmuş. Buna inanmıyorum. Gazeteciler hep yalan yazar ne de olsa. Deva Bencer benim karımdı ve yıllar önce ölmüştü zaten.” Derdimin Devası bu sözlerle başlıyor. Ülkesindeki iç savaştan kaçan genç bir kızdır Deva Bencer, zamanla tanınan bir şarkıcı olur. Fakat geride bıraktığı bir sırrı ve unutamadığı bir aşkı vardır. Yıllar sonra onun hayat hikayesinin peşine düşen bir gazeteci hem gerçeği açığa çıkarır hem de kendi aşk öyküsünü yaşamaya koyulur. Bugüne dek popüler bilim yazılarıyla tanıdığımız Gökhan Tok bu kez karşımıza farklı bir tarzla çıkıyor. Yıllara meydan okuyan aşkların hikayesini “Derdimin…
Adıyla birlikte bir çok çağrışımı kışkırtan bu kitap, emek yoğun bir saha çalışması ve derlemenin sonucu. Ankara’nın delilerinin bir tür seremonisi… Deliliğin, normlar ve normalin dışıyla olan ilişkisi, kökendeki oluşturucu öğe. Kent içerisinde zaman zaman karşılaşılan ‘’deli’’lerin, delilik hallerinin betimi. Ali Hikmet Eren, bildiği, tanıdığı veya kendisine aktarılan delilerle, kimi zaman uzaktan, kimi zaman da yakından temas kurup, onları gözlemleyerek, doğrudan şahitliklere dayanan bilgileri aktararak betimlemiş ‘güzide’ delilerimizi. Neredeyse her mahallede, her sokakta bir “delisi” olan Ankara’nın, bu bozkır kentimizin delileriyle tanışıp, onların delilik hallerine şahit oldukça kendi “akıllılığınızı” sorgulamanız işten bile değil. Bir şair olan Ali Hikmet Eren’in…
Geceyle Bir, günümüz genç kuşak şiirinin önemli şairlerinden Süreyya Aylin Antmen’in ikinci şiir kitabı. Daha ilk kitabı Sonsuzluğa Kiracı’yla kendine özgü sesini, biçemini bulmuş, ilgi uyandırmış bir şair. Şiirin derin yapısına önem veriyor. İzleksel bir genişlik, anlam katmanları arasında kaybolduğunuz bir derinlik var şiirlerinde. Bilinmeyeni görünür kılma çabası metafizik bir boyut da katıyor yer yer şiirine. Karanlık bölgelerden, zamanın sonsuzluğundan, insan ruhunun derin uçurumlarından sesleniyor Antmen, acının ve kederin derinliklerinde yıkanmış, okuyanı sarsan güçlü bir şiir koyuyor önümüze. “çok uzak bölgelere taşıyacağım saçlarının gizi o altın geceyi, bahar ballarına uyarak döneceğim sonra kayıtsız uçurumlarca bölünmüş bu…
“Yeryüzüne bakmaktan gelen bir gizil gücü var bu şiirlerin. Çatallanan. Başka yollara karışmayı seven. Kendi içine doğru genişleyen. Kiracı olduğu dünyaya hareket halinde bir devamlı yolculuk. Sonsuza eğilen bir mülksüzlük hali… Kendi ağrısını iki sözcükle temellendirir şiirlerinde Antmen: ‘Sonsuz’ ve ‘kiracı’. Hatta bu iki sözcüğü büyük bir endişeye dönüştürür. Buradan hareketle bir yeryüzü okuması çıkarır. Şiirine yeni algı kanalları açar: Çıkmaz, sınır, hiçlik, tapusuzluk, yokluk, yara…” Veysi Erdoğan Genç kuşağın önde gelen şairlerinden Süreyya Aylin Antmen’in ilk şiir kitabı Sonsuzluğa Kiracı 2. basımıyla yeniden okurla buluşuyor. “kendimdeyimo unutulmuş yabancıdaişte burada parlıyor Brecht’in ayıdünyanın sesini giderek kıstığı bu…
Piyanist ve Besteci Fazıl Say, Almanya’da Beethoven Akademisi’nin 2016 Uluslararası Beethoven İnsan Hakları, Barış, Özgürlük, Yoksullukla Mücadele ve İçselleme Ödülü’nü aldı. Bonn kentinde düzenlenen törenle ödülünü alan Fazıl Say’ı salondaki yüzlerce davetli dakikalarca ayakta alkışladı. Uluslararası Beethoven Ödülü’nü almaktan onur duyduğunu ifade eden Say, ödülün kendisi için önemini esprili şekilde anlattı. Fazıl Say, “Yaşamım boyunca 50’den fazla ödül aldım ama hepsi kırıldı. Kedim hepsini aşağı atıyor. Bu güzel ödül içinse cam muhafazalı bir bölüm ayırdım. Beethoven ödülü sağlam kalacak” dedi. (DHA)
Jan Michalski Edebiyat Ödülü bu sene, Metis Yayınları’nın önümüzdeki bahar Hasine Sen Karadeniz’in çevirisiyle yayımlayacağı Hüznün Fiziği (ThePhysics of Sorrow) romanı ile Bulgaristanlı yazar GeorgiGospodinov’un oldu. Jan Michalski Edebiyat Ödülü, 2004 yılında İsviçre’de kurulan Jan Michalski Vakfı tarafından her yıl dünya edebiyatını desteklemek amacıyla veriliyor. Ödülün veriliş amacı çok kültürlülüğü desteklemek olduğu için ödül dünyanın her yerinden gelen başvurulara açık. 2010 yılından beri verilen ödül, İsviçre’nin en önemli edebiyat ödüllerinden biri. Hüznün Fiziği’nde, hayatı anlama çabamızda keşfettiğimiz bireysel ve toplumsal belleğimizin bir tezahürü olan; yaratıcı, derin, şiirsel ve fantastik bir hikaye anlatıyor yazar. GeorgiGospodinov, 1968 yılında Bulgaristan’ın Yanbolu şehrinde dünyaya geldi. Bulgaristan’ın en ünlü çağdaş yazarlarından biri olan Gospodinov’un eserleri…