- Sanatın farklı dallarında çalışmalar yürüten insanların ayrı bir mesleği olduğunda karşımıza genellikle meslek olarak reklamcılık çıkıyor. Bu sizce rastlantısal bir durum mu? Meslek olarak reklamcılığı seçmiş olmanızla sanatsal üretim süreçleriniz arasındaki ilişkiyi de ele alarak serüveninizin nasıl geliştiğine dair ayrıntıları bizimle paylaşır mısınız?
Reklam sektörü, kreatif endüstrinin canlı ve dinamik bir parçasıdır; hayal gücünün sınırlarını zorlayarak, duyguları harekete geçirir ve insanları etkiler. Kreatif bir endüstri olarak reklam sektörü; sanat, tasarım, yazı, fotoğrafçılık, illüstrasyon ve daha birçok disiplini bir araya getirir. Benim reklam sektöründeki maceram sanat yönetmenliği ile başladı. Tasarımdaki, görsel sanatlardaki yeteneğimi reklam sektöründe kullanmayı tercih ettim.
Benim için, reklamcılık ve sanat arasındaki ilişki aslında rastlantısal değil, tamamen organik bir şekilde gelişti diyebilirim. İlk olarak, grafik tasarım ve fotoğrafçılık gibi sanatsal alanlarda kendimi geliştirirken, reklamcılığın da aslında sanattan faydalandığını fark ettim. Reklamların, görsel iletişim aracılığıyla hedef kitleye duygusal veya zihinsel bir etki bırakma amacı taşıdığını gördüm.
Reklamcılığı meslek olarak seçmem ise tamamen bu fikri daha da ileri götürmemle alakalıydı. Reklamcılık, sadece ürünleri tanıtmak veya satmakla kalmaz, aynı zamanda bir hikaye anlatma, bir duygu iletmek veya bir fikri yayma amacı güder. Bu da benim sanatsal yaratıcılığımı reklam dünyasında kullanabileceğim bir platform sunuyordu.
Serüvenim ise bu noktada başladı diyebilirim. Reklamcılık kariyerim boyunca, grafik tasarım ve fotoğrafçılık becerilerimi reklam projelerinde kullanarak hem müşterilerimin beklentilerini karşıladım hem de kendi sanatsal vizyonumu gerçekleştirdim. Reklamcılık, sanatı iş dünyasıyla buluşturan bir araç oldu benim için. Bu süreçte, görsel iletişimde etkili olmanın yanı sıra, bir hikayeyi nasıl anlatacağımı ve insanların duygularını nasıl harekete geçireceğini de öğrendim.
Her iki alanın da birbirini beslediğini ve zenginleştirdiğini düşünüyorum. Ancak reklam, sanatsal kaygıdan uzak ticari bir iletişim biçimidir. Bu sebeple reklam sanat değildir ama sanattan yararlanılır.
- Fotoğraf ve grafik sanatlarının ülkemizde yarattığı algı ve ilgiyle ilgili neler söylemek istersiniz. Bu çalışmaları ülkemizde sürdüren bir sanatçı uluslararası alandaki edimlerin sanatçıya açtığı alanları gördüğünde bu konu motivasyonunu nasıl etkiliyor. Bunu ülkemiz ve yurtdışı kaynaklar açısından değerlendirir misiniz?
Ülkemizde fotoğraf ve grafik sanatları giderek artan bir ilgi ve algıyla karşılanıyor. Son yıllarda, dijital platformların yaygınlaşmasıyla birlikte bu sanat formlarına erişim ve paylaşım olanakları da önemli ölçüde arttı. Özellikle sosyal medya platformları, yerel sanatçıların eserlerini daha geniş kitlelere ulaştırmasını sağladı ve bu da bu alanlara olan ilginin artmasına katkı sağladı.
Ülkemizdeki fotoğraf ve grafik sanatçıları, uluslararası alanda da önemli başarılar elde ediyor. Uluslararası sergilerde, yarışmalarda ve festivallerde Türk sanatçıların eserlerine sıkça rastlıyoruz. Bu tür etkinlikler, sanatçılara uluslararası alanda kendilerini gösterme ve yeni iş birlikleri kurma fırsatı sunuyor.
Bir sanatçı için uluslararası alandaki başarıların, motivasyonunu oldukça artırıcı bir etken olduğunu düşünüyorum. Bu başarılar, sanatçıya daha geniş bir izleyici kitlesiyle etkileşim kurma, farklı kültürlerden ilham alma ve yeni iş fırsatları yakalama imkanı sağlar. Aynı zamanda, uluslararası alandaki başarılar, sanatçının kendi ülkesinde daha büyük bir saygınlık kazanmasına da yardımcı olur.
Ülkemizdeki ve yurtdışındaki kaynaklar açısından bakıldığında, her iki alanda da fotoğraf ve grafik sanatlarına yönelik birçok destek ve fırsatın olduğunu söyleyebilirim. Sanatçılar için çeşitli sergiler, atölye çalışmaları, yarışmalar ve festivaller düzenleniyor. Ayrıca, sanatçılara uluslararası alanda kendilerini gösterme imkanı sunan birçok uluslararası etkinlik de mevcut.
- Hem mesleki anlamda hem de sanatsal açıdan sayısız ödüller kazanmış bir sanatçısınız. Ödüllerin sanatçının yaşantısındaki karşılıkları için neler söylemek istersiniz?
Aslında ödül almak üstüne iş üreten birisi hiçbir zaman olmadım. İşimi yaparken hiçbir zaman ödül almalıyım şu projem ödül kazanmalı beklentisiyle iş üretmedim. İşimi çok sevdiğim için hep özenli hep tutkuyla ilerledim. Başarılı şirketlerle, önemli markalarla, dünyaca ünlü ajanslarla çalıştım. Çalıştığım ajanslarda markalara tasarladığımız projeler ajans yönetimi tarafından belli ödül kategorileri için aday gösterilirdi ve ödül kazanırdı. Mesleki açıdan, aldığım ödüller, benim çalışmalarımın endüstri içinde kabul gördüğünün bir işaretidir. Bu ödüller, işimin kalitesini ve başarısını onaylayarak sektördeki konumumu güçlendirdi. Ayrıca, işime duyduğum tutkuyu ve azmi artırarak daha iyisini başarmak için beni hep motive etti.
Sanatsal açıdan ise, aldığım ödüller ve açtığım sergiler, yaratıcılığımın ve yeteneklerimin tanınması anlamına gelir. Benim sanat anlayışımın ve estetik anlayışımın başkaları tarafından takdir edildiğini gösterir. Aldığım ödüller, sanatıma olan güvenimi artırır ve yeni projelere, yeni deneyimlere cesaret etmemi sağlar. Yeni projelere başlarken veya zorlu durumlarla karşılaştığımda, aldığım ödülleri hatırlarım ve bana verdiği güvenle motive olurum.
Şunu da belirtmek isterim ki torpille dağıtılan ödülleri, daha önceden kime ne verileceği belirlenmiş yarışmaları, bu söylediklerimin dışında tutuyorum. Liyakatli kurumlarca, konusunda gerçekten uzmanlığı olan yetkin kişilerce yapılmış olan organizasyonları, yarışmaları ve düzenlenen ödül törenlerini esas alarak söylüyorum. Aksi taktirde diğer türlü torpille aldığınız ödüllerin hiçbirisi size ne motivasyon kaynağı olabilir ne de mesleki anlamda size bir değer katar sadece kendinizi kandırmış olursunuz ve başarılarınız uzun soluklu olmaz.
- Bir sanat disiplininin tarihsel değişimleri ve o güne dek gelinen noktanın analizlerini yapmasını beklediğimiz akademinin görsel sanatlar donanımını kullanabildiğinizi ve kaynaklara erişebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Evet, görsel sanatlar alanında akademik bir analiz yapabilirim. Sanat disiplinlerinin tarihsel değişimleri, sanatın evrimini anlamak ve günümüz sanatını değerlendirmek için önemli bir araçtır. Görsel sanatlar donanımını kullanarak ve çeşitli kaynaklara erişim sağlayarak, sanat tarihini ve günümüz sanatını incelemek ve analiz etmek mümkün. Dijital bir çağda olduğumuz içinde uluslararası birçok akademinin de yayınlarına ulaşmanız artık çok kolay.
Sanat tarihindeki değişimleri anlamak için, sanat eserlerinin tarihsel ve kültürel bağlamını incelemek gerekir. Görsel sanatlar donanımı, sanat eserlerini incelemek, görsel materyalleri analiz etmek ve sanat hareketlerini anlamak için önemli bir araçtır. Ayrıca, çeşitli kaynaklara erişim sağlayarak, sanat tarihindeki farklı dönemleri ve sanatçıları daha derinlemesine inceleyebiliriz.
Günümüz sanatını analiz etmek için, çağdaş sanat eserlerini incelemek ve çağdaş sanat hareketlerini anlamak önemlidir. Görsel sanatlar donanımı, çağdaş sanat eserlerini ve sanatçılarını araştırmak, sanat eserlerini değerlendirmek ve günümüz sanatının trendlerini takip etmek için kullanılabilir. Ayrıca, çeşitli kaynaklara erişim sağlayarak, çağdaş sanatın farklı yönlerini ve sanatçıların farklı perspektiflerini keşfedebiliriz.
- Görsel sanatlarda deneysel uygulamalar yapma girişimleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda çalışmalar yürüten sanatçılar akademiden destek görebilir mi?
Görsel sanatlarda deneysel uygulamalar, sanat dünyasında yeni fikirlerin, tekniklerin ve estetiklerin keşfedilmesine olanak tanır. Bu tür girişimler, sınırları zorlayarak ve alışılmadık yollarla sanatsal ifadeyi araştırarak yenilikçi ve ilham verici eserlerin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Deneysel uygulamalar genellikle belirli bir şablon veya kurallar bütününe bağlı kalmadan özgürce keşif yapmayı içerir. Bu, sanatçıların geleneksel normlardan saparak yaratıcı potansiyellerini tam olarak ifade etmelerine olanak tanır. Böylece, yeni bir bakış açısıyla sanat yapıtı oluşturabilirler.
Akademiden destek almak, sanatçıların deneysel uygulamalarını daha organize bir şekilde gerçekleştirmelerine ve bu çalışmaları daha geniş bir kitleye ulaştırmalarına da yardımcı olabilir. Ayrıca, akademik kurumlar, deneysel sanat pratiğini teşvik ederek sanat dünyasına yenilikçi ve ilham verici eserler kazandırabilirler. Örneğin, MSGSÜ’nün Avrupa Birliği’nden teşvik alarak genç deneysel sanatçıları desteklediği birçok proje var. Yine ülkemizdeki birçok güzel sanatlar okulunun sürekli projeleri olmaktadır yalnız bunlar sadece kendi öğrencilerine açık projelerdir. Yine başka örnekler vermek gerekirse; Akbank Sanat, Salt Galata, Saha Derneği, Spot Projects, İKSV gibi sanat kurumları güncel sanatla ilgilenen sayısız sanatçıyı desteklemektedir.
Görsel sanatlarda deneysel uygulamaların önemli bir yeri var bence ve bu tür çalışmaların desteklenmesi, sanat dünyasının yenilikçi ve ilham verici bir şekilde ilerlemesine katkıda sağlar. Akademik kurumlar, bu tür girişimlere destek sağlayarak sanatçıların yaratıcı potansiyellerini daha iyi bir şekilde ifade etmelerine ve sanatsal keşiflerini sürdürmelerine yardımcı olabilirler.
- Özellikle sosyal medya kullanımının her disiplin ve uygulamanın başarısı için ne denli önemli olduğu konusu artık herkes tarafından kabul edilse de ülkemizin evrensel iletişim metotları konusunda hangi seviyede bulunduğu tartışılmaya devam ediyor. Bu konudaki düşüncelerinizle birlikte sanatçıların sosyal medya iletişim yöntemlerine dair önerilerinizi alabilir miyiz?
Sosyal medya, günümüzde sanatçılar için çok önemli bir iletişim aracı haline geldi. Sanatçılar, eserlerini ve çalışmalarını geniş kitlelere ulaştırmak, takipçileriyle etkileşim kurmak ve potansiyel müşterilere erişmek için sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyorlar. Ülkemizde de sosyal medyanın önemi giderek artıyor ve birçok sanatçı bu platformları başarıyla kullanıyor. Ancak, evrensel iletişim metotlarına erişim konusunda bazı zorluklar olabilir.
Sanatçılar için sosyal medya iletişim yöntemlerini daha etkili bir şekilde kullanmaları için birkaç öneri sunabilirim:
-Düzenli ve Kaliteli İçerik Paylaşımı: Sosyal medyada düzenli ve kaliteli içerik paylaşmak, takipçilerin ilgisini çekmek ve bağlılığını artırmak için önemlidir. Eserlerinizin ve çalışmalarınızın görsellerini ve videolarını paylaşarak takipçilerinizi sürekli olarak besleyin.
-Etkileşimi Artırma: Takipçilerinizle etkileşim kurmak, onların yorumlarına ve mesajlarına yanıt vermek, sosyal medya hesaplarınızı daha aktif hale getirecektir. Bu, takipçilerinizle daha güçlü bir bağ kurmanıza ve topluluğunuzu büyütmenize yardımcı olur.
-Hikaye Anlatımı: Eserlerinizin ve çalışmalarınızın arkasındaki hikayeleri paylaşmak, takipçilerinizin sizi daha derinlemesine anlamasını sağlar. Hikaye anlatımı, insanların eserlerinize duygusal olarak bağlanmalarını ve onları hatırlamalarını sağlar.
-Çeşitli Platformları Kullanma: Farklı sosyal medya platformlarını kullanarak daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz. Instagram, Facebook, Twitter, Behance gibi platformlar, farklı hedef kitlelere ve farklı içerik türlerine hitap eder.
-Analiz ve Geri Bildirim: Sosyal medya analiz araçlarını kullanarak paylaşımlarınızın performansını takip edin. Hangi tür içeriklerin daha fazla etkileşim aldığını ve takipçilerinizin demografik özelliklerini analiz ederek stratejinizi buna göre güncelleyin.
Ülkemizdeki sanatçılar, sosyal medya iletişim yöntemlerini daha etkili bir şekilde kullanarak uluslararası arenada daha görünür hale gelebilirler. Bu platformlar, sanat eserlerinin ve sanatçıların tanıtımı için büyük bir potansiyele sahiptir ve bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebilmek için stratejik bir yaklaşım önemlidir.
- Biyografinizi okurlarımızla paylaştık ve oldukça görkemli bir portföy yarattığınızı görmemek olanaksız. Bundan sonraki hedefleriniz hakkında bizimle neler paylaşmak istersiniz?
Öncelikle, biyografimi incelediğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten de, şimdiye kadar çok sayıda farklı projede çalıştım ve çeşitli ödüller kazandım. Ancak, sanat yolculuğumda hala keşfedecek ve başarılacak çok şey olduğuna inanıyorum.
Gelecek hedefim arasında yakın zamanda 2 kişisel sergi projem var. Birisi fotoğraf sergisi diğeri ise tamamen dijital, video art şeklinde olacak. Bunun dışında aktif olarak iş dünyasında da reklam-marketing ve iletişim sektöründe varlığımı sürdürmeye ve ilerlemeye devam edeceğim. Röportaj için de teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum. Tüm okurlara en içten sevgilerimle…