Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Sessiz Kalmıyoruz Dünya İçin Konuşuyoruz!”

    19 Ekim 2025

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

    21 Ekim 2025

    KAYAYI DELEN İNCİR: TURGUT UYAR VE ŞİİRİ

    12 Ekim 2025

    “Yaralı Zarafet”: Kırılganlığın Poetik Haritası

    12 Ekim 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…

    21 Ekim 2025

    “Uygarlık, Demokrasi, Kimlik ve Öznellik”

    13 Ekim 2025

    “ŞİİR VE BARIŞ, KARTALIN KANADINDAKİ GÜNEŞ”

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

    2 Kasım 2025

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»Fatma Eryılmaz Mimoza Sokağı’nda Zerrin Saral’ı Ağırlıyor…

Fatma Eryılmaz Mimoza Sokağı’nda Zerrin Saral’ı Ağırlıyor…

adminBy admin8 Temmuz 2023Yorum yapılmamış9 Mins Read5 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

Fatma Eryılmaz Mimoza Sokağı Söyleşilerinde konuklarını ağırlamaya başlıyor. Eryılmaz’ın ilk konuğu Zerrin Saral…

Zerrin Saral’ın Aralık  2022’de Vacilando Kitap etiketiyle yayımlanan ve Ocak 2023 de 2. baskısını yapan ilk öykü kitabı Küçük Kırık Çizgiler üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Yazmaya şiirle başladığınızı okudum söyleşilerinizde. Bir de yayımlanmamış roman dosyanızın olduğunu öğrendim. Okura sunduğunuz ilk tür, öykü. Kitabınız “Küçük Kırık Çizgiler”. Öykünün dar alanında olmanın sizi heyecanlandırdığını söylüyorsunuz. Bir öykü nasıl yazılır, yazmadan önce ve yazım aşamasındaki alışkanlıklarınız nelerdir, bu “dar alan”ı bize anlatır mısınız?

Şiir beslenmeyi sevdiğim, edebi türlerin başında geliyor. Beni dinlendirdiğini, sakinleştirdiğini düşünüyorum. Kısacası kopamıyor, okumaktan ve yazmaktan kendimi alamıyorum.   

“KİMİ ZAMAN YOL YENİSİ BİR HEVESLE”

Öyküyü zaman ve eylem açısından daha dinamik buluyorum. Bir öykünün nasıl yazıldığı konusu, her yazara göre değişkenlik gösterir, gösteriyordur. Birbirini tutmayan farklı tarifler. Yazılan her öykü; yazılma zamanına, duygu yoğunluğuna, yarattığımız kurmaca evrenine göre farklılıklar barındırır. Bildiğim acele etmeden yazdığım. Metne ve kendime zaman tanımayı önemsiyorum. Öyküde söz nereye kadar uzar, nerede biter bunu da önemsiyorum. Burada sözünü ettiğimiz dar alan, tekrar sahnelerden kaçınma, nedensellik, duyumsatma, gösterme, somutlama.  Sözcükleri farklı yerlerde, farklı zamanlarda eksilterek kullanmayı seviyorum. An’ları göstermek sonra uzaklaşmak. Öyküde zamanı kısa tutmak, durdurmak ya da dondurmak ve orada bir süre oyalanmak.  Bir duygunun zihnimde yarattığı meseleyi kurma, inşa etme hâlleri; kimi zaman kaygıyla kimi zaman yol yenisi bir hevesle…   Okumaktan keyif aldığım metinler gibi yazabilmeyi hayal ediyorum.

Kitabınızın iki öyküsü “Demirci Minço’nun Çırağı” ve “Dünya Yalanı” huzurevine yerleşmek için gelen Mümtaz Bey ile sosyal hizmet uzmanı olan Müge Hanım arasında geçen bir kayıt sürecini anlatır. Müge Hanım’ın odasında geçen bu sahne iki öyküde iki farklı anlatıcı tarafından sunulur. Olaylara ve hayata farklı açılardan bakabilmek gördüklerimizi ve anladıklarımızı çoğaltır. Farklı anlatıcı denemeleri yapmak yazma eylemi açısından bir “ihtisas” meselesi midir? Bir de şunu merak ederim kitap okurken, bir yazar için anlatılması en zor durum, uygulaması en zor teknik nedir?

Farklı anlatıcılar kullanmak, yazma eylemi açısından ihtisas meselesi midir, değil midir bilemiyorum. Ben sadece karakterlerin kendilerini en iyi ortaya koyacağı anlatıcıyı bulmaya çabalıyorum. Gerektiğinde farklı denemeler yapıyor ve içime sinen anlatıcıyı seçiyorum.

Bir yazar için anlatılması en zor durum hangisidir, nedir, bunu da bilemiyorum. Bu her şey olabilir. Hiçbir şey olmayabilir de. Nasıl ve ne için anlattığımız ortaya koyduğumuz hikâyeyi nasıl işlediğimiz bu biraz yola çıkma, yolda olma hâli. Her şey olası. Ama yazdığınız hikâye çok teknik bilgi gerektiriyordur ya da bir dönemi anlatıyordur, bu başlı başına bir hazırlık gerektirir. Belki yazma sürecinden daha da uzun bir zaman.  Bir yazar için bu durum ne denli zor olabilir…

İlk öykünüz “Demirci Minço’nun Çırağı”ında Mümtaz Bey’in iç sesi şöyle diyor: “Kaldır yorgun kollarını hadi, teslim ol! Buraya ölmeye gelmedin mi?” Yaşlılıktan daha sarsıcı cümleler… Basit görünen vurucu tespitleriniz var.  Bu öyküyü zihninize, oradan da bize ulaştıran gözlemlerinizi nasıl edindiğinizi merak ettim. Bir de hepimiz zaman zaman yaşam amacımızı sorgularız. Siz edebiyat dünyasına ne için geldiniz, bir yol haritanız var mı?

Duyumsamayı göz ardı edemiyorum yazarken. Yazdığım karakterleri tanımadan da yazma riskini göze alamıyorum. Sanırım bu yüzden derin bir bağ kuruyor, hikâyenin içinde dönüp dolaşıyorum, bitti diyene dek. Bitti, demek benim için çok kolay olmuyor. Öykü kişilerine ve kendime zaman tanıyorum. Onların meselesine, davalarına, yaşamda var olma nedenlerine eğiliyor, birlikte vakit geçiriyor, onları aklımda tutuyorum bir şekilde.  İşin en zor kısmı bu sanırım. Önce kendimi ikna etmem gerekiyor aslında. Buna inandığımda öykü okurla buluşuyor, değilse bir klasör içinde beklemeye devam ediyor.

 “KONUŞARAK ANLATAMAYACAĞIMA İNANDIĞIM NOKTADA YAZMAYI TERCİH EDİYORUM”

Edebiyat dünyasına ne için geldiğimi değil de neden yazdığımı sorduğum oluyor. Bu soruyu kendime sorma üslubum da zaman zaman değişebiliyor. Kendimi hırpaladığım oluyor. Sanırım konuşarak anlatamayacağıma inandığım noktada yazmayı tercih ediyorum.  

“Aklımda Kalan” öykünüzde “Bildiğim, insanlar ya doğar ya ölürdü. Arada geçen zamanda da birbirlerini bilip tanırlardı ama sonra bir yabancı gibi birbirlerini hatırlamazlar ya da fena hâlde akılları karışırdı. Kasabada doğanların yazgısıydı bu.” cümleleriyle kasaba hayatını derin gözlemlerle özetlemişsiniz. Aynı öyküde Saat Kurucu Taka adındaki kahraman aklını yitirir. Anlatıcının ninesi onun için “Kötü bir rüyaya düşmüş.” der. (Kötü bir rüyaya düşmek deyimi çok dikkatimi çekti. Rüya ile düş’ün eş sesli olması apayrı bir zenginlik katmış söze!) Babanızın memuriyeti dolayısıyla çok yer gezdiğinizi okudum. Halk kültürüne ve taşraya dair izlenimleriniz nasıl oluştu?

Öncelikle öyküleri incelikle okuyup yaptığınız değerlendirmeler ve tespitler için çok teşekkür ederim. Yaşamda sesleri dinlemeyi, kaydetmeyi, tekrar dinlemeyi, notlar almayı seviyorum. Gezgin, hareketli ve bir o kadar renkli bir memur babaya sahip olmanın getirdiği bazı avantajları, yaşarken değil de sonradan algılayıp farkına varmak da ayrıca düşündürüyor insanı. Her şey öyle olağan yaşanıyor ve siz bunu tüm olağanlığıyla kabul ediyorsunuz. Aslında öyle değil. Gördükleriniz başka yaşamlar, başka kültürler ve bizler sadece bazı sahnelere eklemlenmişiz o kadar. Aldığımız, gördüğümüz, duyduğumuz belleğe bir şekilde yerleşiyor ve beklenmedik zamanlarda da kendini açık ediyor. Yaşam gibi…

Öykülerinizde dikkatimi çeken bir unsur var. Diyalog az, iç konuşmalar fazla. Kahramanlarınız içine içine konuşuyor. “Aklımda Kalanlar” da hafızasını kaybeden bir ressam, “Güneşe Çıkmak İstiyorum”da yalnızlığı, annesinin telkinleri, Koza Nine’nin her şeye çare olan büyük elleri arasında yol bulmaya çalışan bir kadın var. Piyano çalan nezih bir lokantada gelmeyen ikinci kişiyi beklerken garsona ve piyano çalan esmer adama mahcup olur, yalnız bırakıldığından. Buradaki kahve içme sahnesinden terapi odasındaki kahveye geçişiniz çok başarılı. Öykülerinizde konulara yaklaşımınızdan günlük hayatınızda psikoloji ve psikiyatriye ilgi duyduğunuz izlenimi oluştu bende. Yanılıyor muyum?

Evet, psikanalitik tahlillere yazınsal olarak yöneldiğim tespitiniz doğru. Yoğun okumalar yaptığım bir alan edebiyat sosyolojisi, psikoloji. Sözünü ettiğiniz “Güneşe Çıkmak İstiyorum” ve “Aklımda Kalan” adlı iki öyküde de karakterlerin duygu durumlarının öne çıkıyor. Aynı zamanda bilinç akışıyla yol alan öyküler.  Olay örgüsüyle birlikte öykü kahramanlarının psikolojisi üzerinden kurgunun görünürlüğü bir nebze artıyor. Bu yaratım sürecine dâhil olan bir duygu. Yazma esnasında varlık gösteriyor. Her öykünün yazarla arasında gelişen mesafe değişebiliyor. Bu belki de karakterlerle geçirdiğim zamandan kaynaklı. 

Öykülerinizde kişi isimleri de ilginç: Leto, Mada, Bay J, Agnus, Beda, Pako, Cinco, Jüli, Müşteri OZ, Kindo Kadın, Saat Kurucu Taka… İsim seçimleriniz konusunda biraz detaylı bilgi verir misiniz?

Kimi zaman daha yazarken çıkageliyor karakterlerin isimleri. İtirazsız buyur ediyorum. Kimi zamanda uzun uzun düşünüyorum. Deniyorum, oturmadığını hissettiğimde değişeceğini biliyorum. Minço’nun Demirci Çırağı’nda, Minço ve Mümtaz Bey, bir anda nasıl çıktıysa, Müge’yi bulmak bir o kadar zor oldu. Değişti, değişti… Öyküdeki eşitlenmeyi adlarını bulurken de yapmak istedim. Mümtaz ve Müge’nin ilk hecelerini yakın tuttum. Müşteri Oz da öyledir mesela. Pavyonun karnavaleks ortamına uygunluğu önemliydi. Ona bu ismi bulmadan önce Oz Büyücüsü’nü yeniden okudum. Kındo Kadın’ın adı da kendi gibi aykırı, mistik, mesafeli ve kasabada yaşayanlardan farklı olmalıydı. Çünkü o ötekiydi. Öykü kahramanı onun yaşına geldiğinde bile onun adını sayıklayabiliyordu öyküde. Tüm bunlar üzerinde düşünmeyi seviyorum. Zaman alsa da…

Kitabınızı okurken bazen kendimizi Truva Atı’nın karşısında, bazen Minerva’nın yılanından kaçarken, bazen Van Gogh’un sarı ekin tarlalarında ter dökerken, bazen bir piyanist eşliğinde bir kadeh şarabı yudumlarken buluyoruz. Öykülerinizle heykel, sinema, müzik ve resim sanatlarının yanı sıra mitolojiye de birer selam gönderiyorsunuz. Diğer sanatlarla ve mitolojiyle bağınızdan bahseder misiniz? Kahve ve mürekkeple resim yaptığınızı okumuştum. Sakıncası yoksa resimlerinizden birer örnek paylaşır mısınız? (Acaba psikologlara “mürekkep test”lerini siz mi hazırlıyorsunuz? J)

Sanatın farklı dallarından beslenmeyi ve edebiyata yedirmeyi seviyorum. Resim, ruhumu dinlendiren, dinginleştiren, görme açımı yineleyen, yenileyen başka bir alan. Edebiyat gibi o da çok fazla boşluk kabul etmiyor. Bu anlamda yazma eylemine benzediğini söyleyebilirim. Kahve ve çini mürekkeple yaptığım çalışmalar sayıca daha fazla. Resme beni başlatan, sanat tarihini sevdiren Melike Küçüksu hocama da buradan sevgilerimi yolluyorum.

(Yazarın çini mürekkebi ve kahve ile yaptığı resimlerinden iki örnek.)

Ele aldığınız konular toplumun genelinin tıkandığı, çözüm üretmediği/üretemediği sorunlar: Yaşlılık, hafıza kaybı, ölüm korkusu, ayrılırken eşyalar kadar kolay paylaşılamayan anılar, toplumun içinden dışına itilmiş hayatlar, istismar, aidiyetsizlik… Bu konularda toplum olarak nasıl davranırsak daha az hasarla üstesinden gelebiliriz bu çetrefilli meselelerin?

Bu oldukça derin, derin olduğu kadar da sıkıntılı bir konu. Öncelikle birey olarak üstümüze düşen sorumlulukların farkına varma/farkında olarak yaşama bilincini geliştirmenin önemini kavramamız gerekiyor. Öncelikle okullardan başlamalı küçük yaşlardan itibaren, müfredat da külliyen değişmeli. Konuyla ilgili daha fazla konuşursam söyleşi tatsız bir hâle gelebilir. Toplumla düştüğümüz uçurumun/uyumsuzluğun tüm sanat dallarına sirayet etmesi bu yüzden.

Ortaokul ve lise yıllarında Nurullah Ataç okuduğunuzu, Bilge Karasu’yu sevdiğinizi ifade etmişsiniz. Kitabınızda “alaysı, istençsiz, yaşamsal” gibi yeni sözcükler var. Sözcük üretme konusunda bu iki yazardan etkilendiğiniz söylenebilir mi?

Bu soruyla zaman zaman karşılaşıyorum. Sözcük üretmek, sözcük üretmeye çalışmak planlayarak yaptığım bir eylem değil. Kendiliğinden çıkıyor. Yaptığım okumaların, okuduğum yazarların ne denli etkisi var açıkçası bilemiyorum.  Bunu ben de bir daha düşüneyim. J

Kitabınızda altını çizdiğim yerlerden bazılarını paylaşmak istiyorum sizinle:

“Kaldır yorgun kollarını hadi, teslim ol! Buraya ölmeye gelmedin mi?”

“Öğrenmiştin, susmak konuşmaktan daha zordu…”

“Yanına her vardığında aklın büyüyor, için sevinçle doluyordu.”

“…bu dünyada henüz kimselerin rastlamadığı mutsuzluklar olduğunu düşünüyorsun.”

“Onun aklına takılanlar benim ayağıma takılıyordu.”

“…birbirimize benzemeyişlerimiz önemli, nereden geldiğimiz değil gitmeye çalıştığımız yer önemli.”

“Yeniden doğduysam demek ki önce öldüm.”

“Utandığımı hatırlıyorsam demek ölmedim./Doktorun bakışları tıpatıp hastalığın kendisi gibi.”

“Aynalarla kaplı sahnede bağlama ve darbuka eşliğinde, ayakaltı edilmiş üç beş türkü, gecede dönüp duruyor.”

“Sözlerin bittiği zamanları kadınlar şipşak anlar doktor.”

“Ama biz mavi yeşil renkli o bahçeden, yörüngeler çizerek gri betondan bir yıldıza fena çarptık.”

İlk kitap acemiliği taşımayan yetkin öyküleriniz olduğunu, kitabınızı farklı zamanlarda birkaç kez daha okuyacağımı, yeni çalışmalarınızı merakla beklediğimi söyleyerek size teşekkür ederim. Son olarak aşağıdaki eksik cümleleri tamamlamanızı rica ediyorum. Hoşça kalın!

Bu soruyu öykülerde geçen cümleler üzerinden yanıtlamak istedim. J

Koku… Kokular uykuya dalmaz.

Yalnızlık… Yalnızlık, hapsolmuş küpelerden ayrılmayan o küçük vidalara uzanan parmaklar gibi baştan yoklanmalıydı, ben de öyle yaptım. Ne kadar delik o kadar küpe, ne kadar küpe o kadar yalnızlık, diye bağırdım.

Unutmak… Unutulmaktan böylesi korkmak sadece bizim kasabanın yaşlılarına mı özgüydü?

Kadın… Sözlerin bittiği zamanları kadınlar şipşak anlar doktor.

Alizarin… İçim, alizarin kırmızısı volanlı elbiseye uzanmıştı, sonra ellerim.

Ebepapazı… Gelmişime geçmişime ebepapazı bir küfür savursa daha iyi.

Küçük Kırık Çizgiler’i özümseyerek hazırladığınız derinlikli sorular için size ve Aksi Sanat’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 202532 Views

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 202530 Views

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 20257 Views
Leave A Reply

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

By admin2 Kasım 2025

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması başlıyor. Bu yılın teması Yanılsama(lar) … Basın Bülteninden: Hayat, bir…

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025

Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

31 Ekim 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 2025

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…
  • AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”
  • “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda
  • Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…
  • CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE
  • Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için JB
  • 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü Gospodinov’un için JasonTunda
  • Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı… için ScottAbith
  • Burak Tokcan’ın Son Şiir Kitabı: “Renksiz Aşklar Coğrafyası”na Yolculuk için Myles Barr
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?