Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Sessiz Kalmıyoruz Dünya İçin Konuşuyoruz!”

    19 Ekim 2025

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

    21 Ekim 2025

    KAYAYI DELEN İNCİR: TURGUT UYAR VE ŞİİRİ

    12 Ekim 2025

    “Yaralı Zarafet”: Kırılganlığın Poetik Haritası

    12 Ekim 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…

    21 Ekim 2025

    “Uygarlık, Demokrasi, Kimlik ve Öznellik”

    13 Ekim 2025

    “ŞİİR VE BARIŞ, KARTALIN KANADINDAKİ GÜNEŞ”

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

    2 Kasım 2025

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»İsmet Yazıcı’dan Nilhan Sesalan Söyleşisi…

İsmet Yazıcı’dan Nilhan Sesalan Söyleşisi…

adminBy admin23 Mart 2022Yorum yapılmamış9 Mins Read8 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

“…Bilmediğim bir şeyi öğrenmenin peşinden giderken

varlığımın parçalarını, dünyada pek çok yerde,

sanat yapıtı olarak bırakacağımı öngörmemiştim…”

İsmet Yazıcı: Binyıllarca yeryüzünde varlık sürmüş bir maddeye dokunuyorsun; Nilhan olarak biriktirip getirdiklerinle, onu yeniden hayata katıyorsun; senin dilinde ve senin yaşadığın o anının haliyle, o maddeyi yeniden zamana bırakmak çok heyecan verici… Ona yeni zamanını veriyorsun diyebilir miyiz bir anlamıyla? Ve tabi ki heykele dönüşmüş o şeye yeni zamanını verirken, aslında tüm bu hemhal oluş Nilhan Sesalan’ı başka bir şeye dönüştürüyor. Yani yeni bir döngü başlıyor. Sanıyorum zamansızlık böyle bir şey. Modern zaman insanına yüklenilen doğrusal zamanın yerine daha hakiki bir “döngüsel zaman” fikriyle bakabiliriz belki…

Nilhan Sesalan: Tarih öncesi, yazının henüz keşfedilmediği dönemlerde, insan maddeye biçim verme ihtiyacı duydu. Buna ihtiyaç duyma sebepleri üzerine sık sık güncellenen sorular sorarım, kendi deneyimlerim içinde cevaplar ararım. Kilden oluşturduğu bir boğa başının A harfine dönüşmesini, binlerce yıldır bu dönüşümün kızım Asya’nın adına kadar ulaşmış olmasını olağanüstü bulurum. Zaman kavramının noktasal olma ihtimali üzerine düşünürüm. Madde olmayanı maddeye dönüştüren,

bir prehistorik ile aramdaki bağ tazedir benim için.

İsmet Yazıcı: İşlerinde müthiş bir dinginlik var; kavga etmeyen, varlığıyla meydan okumadan ama kendi ihtişamından da hiçbir şey kaybetmeden, çevresindekiyle bütünleşmiş heykeller. Bir anlamıyla kullandığın malzemenin asli var oluşunun tevazusu ve farkındalığı var. Yerini yadırgayan değil, tam tersine yerine dâhil olup onunla bütünleşen…

Nilhan Sesalan: Nefis bir analiz… yalnız olmadığımı hissettim. Gösteren ile görenin ortak dokuduğu bir kumaş değil midir sanat?

İsmet Yazıcı: Seninle yaklaşık 20 küsur yıl önce tanıştık; ilk karşılaşmamızda içimden açıkçası “Bu dokunsak kırılacak, narin, hassas kadından mı bu işler çıkıyor diye?”düşünmüştüm. O sert maddeye hükmeden, yoğurup hayat veren kadın, nasıl bu kadar naif, yumuşak, kırılgan olabilir diye hayret etmiştim… Ama işinin başında, malzemenle bütünleştiğinde, yargımın nasıl da yanlış olduğunu fark ettim. Çünkü orada kendime kurduğum cümlenin içindeki “hükmetme” vurgusu hemen sırıttı; o söz yerini “bütünleşmeye” bıraktı… O bütünleşmenin karşısında ne taş, sert ve katı kalabiliyordu; ne bronz… Sen onlara teslimken, onlar da sana teslim oluyordu… Heykel için kullanacağın malzemenin tercihi de ayrı bir macera sanıyorum.

Nilhan Sesalan: Düşüncelerim maddeye dönüşürken bilmediğim tekniklerle de karşılaşabiliyorum, heykelim bittiğinde tekniği de öğrenmiş oluyorum. Birbiri içinden geçen iki kuvvet gibi madde ve düşünce… Varlığımızın bu kadar kırılgan oluşunun sızısını, madde ile analiz etmeye çalışırken hafiflik etkisi görünür oluyor son dönem yapıtlarımda. Denge arayışında olduğumu düşünüyorum.

“Kara Kitap” heykelimde, parlattığınız zaman siyahlaşan koyu gri bazalt taş bulabildiğim için mutluydum. “Asya Kuşu”nda bulutlu mermeri yontarken taşın direnci ve kuvveti, barışa ithaf ettiğim bu heykelim için biçilmiş kaftandı. 2007 yılında yaptığım “şşş..ülkem” ise lirik Muğla Taşı’nı istedi… Taşlarımı bulmak için her yerde dolaşırım. Türkiye’de pek çok taş ocağı sahibini tanırım. Bazen üç ay aradığım ve çokça dil döktüğüm olur.

Finlandiya’ya bir dönem çok sık davet edildim, sergi ve sempozyumlar için. İlk gidişimde uçağın penceresinden bakarken uçsuç bucaksız yemyeşil, ağaçlarla kaplı bir yeryüzü gördüm. Buzulların en son çekildiği, granit yüzey üzerindeki bir karış toprağın ve doğanın herkes tarafından bebek gibi korunduğu Dünya’nın kuzeyinde bir ülke. Türkiye’deki durum ise gittikçe şuurunu daha çok kaybediyor. ‘Yaprak Ağaçları’ yapıyorum, parçanın bütün olduğunu düşündüğüm için… Bazen onları bazalttan yaptığım ‘Köklerim İçin Bir Ev’in en üstüne yerleştiriyorum. ‘Ahşabın Rüyası’ ise varlığımızın bu kadar kırılgan oluşunun sızısıyla tekrar ağaç olabilmek için çabalıyor.

İsmet Yazıcı: Sanatın en sihirli yanı galiba o an orada olmak; “O”nda (kendinde) olmak; o sessizliğin ortasında yalnızca izler kalıyor.

Nilhan Sesalan: Kuzguncuk’taki atölyemi hatırlar mısın İsmet’çim? Orada 2006 yılında yazdığım bir şiirim bu söylediğinle ne güzel buluşuyor.

Onbeş yıldır genellikle ‘bugün canım ne isterse onu yapacağım’ diye uyanırım

ve kendimi atölyemde bulurum.

Heykel yaparım, desen çizer, yazı yazarım, olmadı kedimle oynarım.

Oynarken ağaçlara bakarım evren sanırım. Kendim yaprak olurum,

Bazen kopar rüzgarla takılırım.

Ahşabın, taşın, çamurun üstüne konarım, izim çıkar.

İz kalır  ben kaybolurum…

İsmet Yazıcı: Şahane… Şu yalan dünyada dolanış sebebimiz, bir iz bırakabilme ihtimali üzerine zaten. Bütün hikâyenin özetini verecek küçücük izler… Hangi alanda çalışırsak çalışalım mutlaka “Analar Diyârı”nın bereketi, ilhamı ve lütfu için şükran duymalıyız. Hele de bir heykeltıraş için bu sanıyorum çok kıymetli bir miras. Sen de bu mirasın, bu hafızanın hakkını çok iyi veren heykel sanatçılarımızdansın. Anadolu’nun ruhunun senin işlerindeki yansıması, çok doğurgan…

Nilhan Sesalan: Kuşkusuz. Evrenin makrodan, mikro kozmos’a uzanan paternlerinin birbirlerine olan benzerlikleri her zaman iştahlı olduğum bir ilgi alanı. Master tezimi Anadolu Prehistoryası Üzerine vermiştim, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde. Üç yıl sürdü,1996 yılında bitirdim. Biliyorsun biz heykeltıraşlar hem yazılı, hem de yapıt üreterek oluşturuyoruz tezlerimizi. Geometrik ya da coğrafi, farklı ölçeklerdeki pek çok paterni, Anadolu’nun kendinde barındırdığını düşünüyorum. Bu dönemde “Gelince Gitmeyenler” adı altında bir seri yapıt ürettim, devamında da bazı yapıtlarımdaki izlerini fark etmek beni mutlu etti.

Yazının olmadığı, düşüncenin maddeye dönüşerek bize kadar ulaştığı binlerce yıllık insanlık tarihinin izlerine dokunurken Çatalhöyük’de yaşamış insanlardan çok da farklı olmadığımı düşündüm. Belki de bu sebeple, Dünya Prehistoryası’na da duyduğum ilginin devam etmesi buradan geliyor. Belki de batılı filozoflardan farklı olarak, zamanın noktasal olabileceğini öneren antik çağ doğu filozoflarına bu sebeple kendimi daha yakın hissediyorum.

İsmet Yazıcı: Çok farklı malzemeleri kullanıyorsun maddeye mana katarken; kimi zaman çok büyük meydanlarda yer alıyor heykellerin; kimi zaman da küçücük heykelcikler görüyoruz sergilerinde… Her serginde anlattığın hikâye kadar, maddenin kendi ilhamının da izleri görülebiliyor. Döngüyü çok iyi hissedip, döngüye teslim olmuşsun hissi uyanıyor bende. Örneğin “Yaprak Ağaçları”nda   

Nilhan Sesalan: Yaprak Ağaçları kızım Asya’nın doğumuna denk düşüyor. 2001 yılında yaptığım “Asya Yaprak Ağacı”, bugün İstanbul’daki Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezin’nde duruyor. Kamuya açık alanda yaptığım ilk büyük ölçekli taş heykelim. Ayrıca taşı yontarken çıkan parçalardan bir fidana, yaprak şeklinde 5 metreye uzanan gölgeseni yapmıştım. Parçanın bütünle ilişkisini aradığımı düşünüyorum bu yapıtlarımda. Kızımın doğuşunu bu yapıt ile kutladım ve heykelimi yaparken yonttuğum taşları biriktirerek küçük bir fidanın büyük bir gölgesi olarak dizdim. Fidan kızımdı ve aynı zamanda bendim. Devamında Genetik Yaprak Ağacı, Polen Çağı, Karma Yaprak Ağacı, Vadim O Kadar Yeşildi ki, Rüzgarların Dinlendiği Yer gibi heykellerim geldi. Yaprak Ağaçları’ yapıyorum, parçanın bütün olduğunu düşündüğüm için… Bazen onları bazalttan yaptığım ‘Köklerim İçin Bir Ev’in en üstüne yerleştiriyorum. ‘Ahşabın Rüyası’ ise varlığımızın bu kadar kırılgan oluşunun sızısıyla tekrar ağaç olabilmek için çabalıyor.

İsmet Yazıcı: O ‘Tohum’la başlayan serüvenin, dünyanın dörtbir yanına yayılıp kök salacağını heykele ilk başladığın yıllarda hayal etmiş miydin? Birçok ülkede, farklı sempozyumlarda o ülkenin taşıyla, toprağıyla buluştun; o ülkenin, o coğrafyanın ruhuyla işler yaptın. Oralara kendi ruhunu bıraktın. Tüm o farklı coğrafyalarda dolaşışlarından, ürettiklerinden tabi ki heykellerinin ruhu çok etkilenmiştir ama Nilhan nasıl dönüştü?

Nilhan Sesalan: Heykel yapmaya başladığım yıllarda düşündüğüm tek şey maddeye biçim vermeyi öğrenmekle ilgiliydi. Bilmediğim bir şeyi öğrenmenin peşinden giderken varlığımın parçalarını dünyada pek çok yerde sanat yapıtı olarak bırakacağımı öngörmemiştim. Genetik kodlarımdan içtiğim suya kadar ucu bucağı olmayan her şeyden ve en güzeli de arkadaşlarımın hayatıma katkısından etkilendiğimi düşünürüm.  

Doğduğumdan beri oluşan dünya görgümün her şeyle birlikte çok güçlü bir değişim ve dönüşüme başladığını düşünüyordum. Sanki etrafımda neyle buluşması gerektiğini bilemeyen, milyonlarca polen uçuşuyordu. Tüm fikirler, tahmin edemeyeceğim zamanlarda bende varlıklarını sürdürdüklerini fark ettirirler. Bu sebeple anlarım ki zamanı Batılılar gibi doğrusal değil Doğulular gibi noktasal algılarım; her an, her şey, her şeyle karşılaşabilir.

İsmet Yazıcı: Mekânların hafızaları ve her sahibine aktardığı çok önemli kuşkusuz… Kuzguncuk’da bir süre yaşadığınız evin eski sahipleri ve o evin sana sen fark etmeden kattıkları ile ilgili bir hatırlaman var ipek üzerine o tecrübeyi senden dinleyelim mi?

Nilhan Sesalan: Hayatımda üç ipek mekânı oldu; ilki çocukluğumda Edirne Kaleiçi’ndeki ipekböceği yetiştirme istasyonu, penceresinden içeriyi görebilmek için parmak uçlarımda yükselirdim. İkincisi yirmili yaşlarımda Japonya’da katıldığım Uluslararası bir sanat organizasyonu, Fujino Heykel Kasabası’nda 20 gün kaldığım, sanatçılara tahsis edilmiş misafirhane. Bu mekân Avusturya Hükümeti tarafındın kendi sanatçıları kalsın diye satın alınmış, ipek böceği yetiştiriciliği yapan bir ailenin geleneksel mimarideki evi. Neyse ki Türkiye’li bir sanatçı olarak bana da nasip oldu. Bu kasaba için ahşaptan bir heykel yaptım. Yaparken biriktirdiğim yongaları washi kağıdı duvarlarında Japonca şiirler yazan bir odanın tavanından, odanın tümünü doldurarak diyagonal şekilde ipekböceği ipine benzer misinalar ile astım. Ahşap yontarken kaydettiğim görüntüleri de, yongaların arada olacağı şekilde duvara yansıttım. Böylelikle iki boyutlu akan görüntü üzerine üç boyutlu yongaların iki boyutlu gölgeleri düşüyordu. Bütünden eksilttiğim parçalar, düşüncelerim, anın kayıtları bu tarihi ipekböceği evinde zamanın gerçekliği üzerine sorular sordu. Üçüncüsü Kuzguncuk’da virane halde satın alıp restore ettiğimiz  ve yaşadığımız 180 yıllık dört katlı ahşap bir ev. Kuzguncuk ve evimiz ile ilgii arşiv taraması yaparken, evin çatı katında ipek böceği yetiştirerek hayatlarını kazanan bir aileden, evlatlık kızları Sultan’a, ondan da bize geçtiğini öğrendim. Ayrıca yüzyıllık fotağraflarını da buldum, penceresinden ışıklı gülümsemeleriyle genç kızlar bakıyordu. Yıllar sonra, beni çok mutlu eden bir tesadüfle, evimize uzun uzun bakan dört beş kişi ile merhabalaştım. İsrail’den tatile gelmişlerdi. ‘Biz bu evin eski sahipleriyiz’ dediler. ‘Şimdiye kadar yok olmuştur diye düşünüyorduk ama işte burada…

Elbette sohbetimiz uzadı.

İsmet Yazıcı: Hayatında heykel kadar, kitaplar önemli; özellikle şiir ve yazarak da bu yolculuğu birleştiriyorsun; tıpkı heykel gibi, şiir de fazlalıkları kusar; fazlaya tahammül edemez… Şiirle heykel arasında nasıl bir bağ kuruyorsun?

Nilhan Sesalan: Okumayı seviyorum, kütüphaneler terapi mekanlarım. Şiir de yaptığım heykeller gibi kendiliğinden gelişiyor; Gökyüzünde yalnız Gezen Yıldızlar’dan bahsedecek olursak, annemin mutfağındaki radyoda sürekli çalan şarkılardan biridir ve hem bir şiirime hem de beş heykelime isim olmuştur. Bu heykellerimi yaparken hissettiklerimden bahseder.

‘Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar’

Beyaz bir taş aradım

Bembeyaz

Derken

İki, üç, dört, beş oldular

Yontarken

Sık sık

‘..hafiflemek…’

geçiyordu içimden

‘..hafiflemek …’

Gün …  ağır…

Gece … ağır..

Hava.. ağır…

Düş ..  ağır..

Beyaz .. ağır..

Siyah… ağır..

Taş … ağır..

İçim… ağır..

‘…hafiflemek…’

Derken

Gecenin içine yıldız

İçime kozmos

Beyaza siyah

Taşa hafif kattım…

Katarken

Annem ses olup

Mırıldandı

‘Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar,

yer yüzünde sizin kadar yalnızım..’

Nilhan Sesalan

2016-12-27

İsmet Yazıcı: Heykellerinin bir hikâyesi var; yalnızca estetik bir varlık değiller; bu nedenle sanıyorum onları bir mekâna teslim etmek senin için zordur. Bir heykel bitimi nasıl bir boşluk, nasıl bir veda?

Nilhan Sesalan: Heykellerim biterken, tuhaf bir ağlama isteği duyarım… alacakaranlık bastığında sokaktaki oyun, çocuklar için bitmiş eve girme vakti gelmiştir, böyle bir his. Ertesi gün yeni oyunlara açıktır halbuki. Dünün tadı bugünün heyecanı ile devam eder…

Başlangıcı ise küçük bir tetikleme ile gelişir. Bir meyvenin tadını sözle tarif edebilmek için önce meyvenin oluşması gerekiyor. Yaklaşık bir tanımlama ile önce fikir maddeye dönüşüyor sonra yapıtlarımı analiz ederek sözle tarif etmekten keyif alıyorum. Varlığımın katmanlarıyla, sözle, biçimle, sesle, kokuyla ve sadece düşünerek hayata yayılıyorum, suya atılmış bir taşın dalgaları gibi…

İsmet Yazıcı: Bütün bu kelimelere sığmayacak kadar zengin, zorlu ve bir o kadar da olmazsa olmaz çabanın içinde nasıl bir cümle kuruyorsun Nilhan Sesalan’a?

Nilhan Sesalan: Rüzgarla takılmaya devam.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 202533 Views

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 202530 Views

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 20257 Views
Leave A Reply

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

By admin2 Kasım 2025

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması başlıyor. Bu yılın teması Yanılsama(lar) … Basın Bülteninden: Hayat, bir…

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025

Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

31 Ekim 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 2025

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…
  • AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”
  • “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda
  • Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…
  • CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE
  • Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için JB
  • 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü Gospodinov’un için JasonTunda
  • Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı… için ScottAbith
  • Burak Tokcan’ın Son Şiir Kitabı: “Renksiz Aşklar Coğrafyası”na Yolculuk için Myles Barr
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?