AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
Facebook Twitter YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. "Hepsini Gör"

    Hayri K. Yetik: “Yazınsal değerlerin yerini liyakat değil sadakat, yani yazın dışı ölçütler almaya başlamıştır.”

    29 Nisan 2023

    Arife Kalender: “Çevirinin kurum ve kuruluşlarla yürütülüp desteklenmediği sürece, bir ulusun şiiri yeterince tanıtılamaz.”

    29 Nisan 2023

    Hülya Deniz Ünal: “Bir itibar kaybı söz konusuysa; popülizmin tuzağına düşmüş kimi şair tiplerini işaret etmek gerekir…”

    20 Nisan 2023

    Rahmi Emeç: Baskının olmadığı yıl yok!

    19 Nisan 2023

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Çiçek Kokusu İllegal Raflardaki Yerini Aldı…

    21 Mayıs 2023

    Koray Feyiz’in Yeni Kitabı “Dante’nin Cehenneminde Yanan Bahtsız” Okuruyla Buluştu…

    21 Mayıs 2023

    SAİT ÇELİK VE BAŞARININ SIRRI

    18 Mayıs 2023

    Neslihan Yalman: “Şiirde erotizm, cinsellik, beden, psikolojik sıkıntılar, yüzleşmeye cesaret edilemeyen çelişkiler üstüne şiir yazılmaya başlaması önemli bir şeydir.”

    13 Mayıs 2023
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. "Hepsini Gör"

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Cellat Nazikti – Remzi Karabulut

    16 Şubat 2021

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Ustalar Resmî Geçidi: Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi

    25 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Bir Hazin Hürriyet…

    23 Mayıs 2023

    Sevgili Kimse,

    25 Nisan 2023

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    TERS KÖŞE HAYAT

    13 Nisan 2023
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. "Hepsini Gör"

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    İsmet Yazıcı’dan Murat Gülsoy Söyleşisi…

    22 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    İsmet Yazıcı’dan Murat Gülsoy Söyleşisi…

    22 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Bülent Tüsen, Hilmi Yavuz’a Sordu… Hilmi Yavuz: Bir yazar asla, yaşarken yapmak istediklerimi yaptım, dememelidir.

    19 Mart 2023
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. "Hepsini Gör"

    Nilüfer Altunkaya’dan Eleştirel Okuma Atölyesi

    2 Mayıs 2023

    Eskişehir’de Etkinlik: Cemal Süreya Durağı…

    26 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Şiir Yolculuğu” Didem Madak’la Devam Ediyor…

    19 Mayıs 2023

    Nilüfer Altunkaya’dan Eleştirel Okuma Atölyesi

    2 Mayıs 2023

    Eskişehir’de Etkinlik: Cemal Süreya Durağı…

    26 Nisan 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. "Hepsini Gör"

    Çiçek Kokusu İllegal Raflardaki Yerini Aldı…

    21 Mayıs 2023

    Koray Feyiz’in Yeni Kitabı “Dante’nin Cehenneminde Yanan Bahtsız” Okuruyla Buluştu…

    21 Mayıs 2023

    Haydar Doğan’ın “İklimsiz Başaklar”ı Çıktı

    1 Mayıs 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Virüs, Yeni Sayısıyla Okuruyla Buluştu…

    27 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında…

    19 Mart 2023

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    19 Mart 2023

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. "Hepsini Gör"

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

    27 Mayıs 2023

    Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

    27 Mayıs 2023

    “Ah”ların şairi: Didem Madak

    27 Mayıs 2023
  • BİLGİ BANKASI

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023

    Şerif Fatih

    16 Mart 2022
AksisanatAksisanat
Anasayfa»Genel»Enes Kara’nın Ardından

Enes Kara’nın Ardından

adminYazar admin7 Mart 202230 yorumOkuma Süresi 7 Dk.
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest E-posta

Arda Cevahir

Huşu içinde kendini zikre bırakmış mürit, imanının derin gücü üzerinde kendinden geçmekte, başka her şeye gönlünü benliğini kapatmaktadır.

Ama acaba bu kapanmışlık mı inancının gücünden doğmakta, kapanmışlık mı imanın gücünü doğurmaktadır? Eğilip bükülmez bir inançla imanına bağlı dindar, Tanrı adına en çok başka bir şeye inandırılıp kandırılmaktan korkar. Günahtan, nefsine yenilmekten korkar, ayağını bu yola kaydıracak her durumdan titizlikle kaçınır, ne var ki bundaki korkusu öte dünyada yanmak değil, bu dünyada rezil olmaktır. Tehlikeye karşı kılıcı koynunda uyuyan bir dikkatle korur itikadını. Dindar olmayı seçmiş ve bir kez bu yolu özümsemiştir, iş güç, geçim derdi, dünya benliği, bu dünyayı yaşayanların ya da öte dünyayı düşünmeyenlerin yaşantısıdır, kimlik derdinden de kurtulmuş, Allah’ın yargı dolu bakışını gözlerine giyindirmiştir, mütevazı bir tebliğci, kendini tanıyıp yaşama şansına kapıları kapatmış alçakgönüllü bir mümindir o.

Kendisi yoktur, imanın üzerine geçirdiği bir kimlik cübbesidir yaşadığı, mimiklerine, tavırlarına biçim veren, özümsediği müminlik ruhudur. Giysisini hafiften aralayıp benliğindeki boşluğa sızacak, bedeniyle ruhu arasına girecek akıl yollu hiçbir izaha yanaşmaz, çünkü o zaman korktuğu başına gelebilir, imanının katı buzuluna kıvılcım sıçrayabilir.

Bu yüzden, mümin, dünyanın eleştirilecek her şeyini görür duyar da, dünya kendisini eleştirmeye kalktığında kör sağır dilsiz kesilir. Allah adına dünyaya baktığı, Allah’ın gözleriyle kullara göründüğünü düşündüğü için, korunaklı kovuğundan izlediği insanlar ona boş ve anlamsız emeller yığınıyla görünür, asıl zenginlik takvadadır, dünyayla ahireti bilincinde yer değiştirdiğinden, iman dolu ruhun hazineliği karşısında her şey üç para etmez dünya hevesidir, içinde acı, ızdırap, çile yükü barındırmayan hiçbir şeyin gerçekliğine inanmaz dindar. Fen ve matematik, ona bin yıllar öncesinden aktarılan menkıbe kadar gerçekçi görünmez. Akıl ve bilim kendisine pek duygusuz göründüğü ve gerçekliğin duyguyu da illa ki içermesi gerektiğine inandığından, bilime boşveremediği ama imanı da elden bırakmayacağı melez bir kavram icat etmiştir: İlim.

Böylelikle, bilimi imana içsellerken imanı da ona dışsallamakta, evrenseli imana uydururken imanı da evrensele giydirme olanağı bulmaktadır. Bilim, ancak dinine hizmet ediyor ve onu doğruluyorsa vardır, değilse sapkınlık, inkar yolu, ateistliktir. Çünkü özünde dindar, bilimden ürkmektedir, sıra arkadaşının sınav kağıdına göz ucuyla bakıp bir şeyler aparmaya çalışan tembel öğrenci gibi, işine yarar gördüğü şeyleri kendi hanesine yazmakta, işine gelmeyenleri kulak arkası etmektedir.

İlim, tam da burada icat olmakta, çünkü kainattaki her şey yasalara uygun hareket etmektedir, ama önemli olan yasaları değil, ardındaki Yaratıcı iradeyi anlamaktır. “Kendi kendine mi oluyor?” sözü tam da burada edilir, maddi varoluşa insansı varoluş izafe ettiğini bilmeden bilinçsiz maddenin nasıl olup bilinçli kendiliğindenlikler oluşturabildiği yollu atıp tutmaya koyulur.  

Dindarın zihni bu bakımdan dünyayı kendi idealizmini doğrulamanın aracısı varsayar, eğer ekonomik koşullar insan geçimine uymuyorsa, bu, geçinmenin ekonomik koşullara uymayışındandır, araba duvara çarptıysa duvarın yanlış yerde oluşundandır. Öznellik uğruna nesnelliği sürekli yadsımaya kurgulu aklı, bir aşırtma hokkabazlığıyla hakikati öznellik düzleminde bilek güreşine indirgemekten hoşlanır: Yoğurdun ak mı kara mı olduğunu tartışmak gereksizdir, kazanmak için, şu laikler yoğurda beyaz diyor, diye seslenmek yeterlidir.

Piyasa koşulları elverdiği, dükkanda işler yolunda gidip iyi kazandığı dönemde, Allah yolunda gidişinin kazanışından değil, kazanışının Allah yolunda gidişinden geldiğini düşünür. Çünkü maddi çıkarını bir kez garantilemiştir, uyandıktan sonra rüyasını dilediği gibi yorumlama hazzı kendisinindir. Sakladığı kaçağın ne yöne gittiğini soranlara ters yönü gösteren bir kollayıcı gibidir. İnancı evrensel hakikatlerle uyuşmadığından evrenseli inancına uydurmaya çalışan dindar, bu yüzden, evrensellik karşısında ablukaya alınmış hisseder kendini. Baş aşağı baktığı yaşamı tersindirerek kendini doğruladığından, eğer tesettür giymiyorsa, bu, Hillary Clinton’un günahkarlığından başka bir şey değildir artık.

Enes Kara’nın varlık düzlemi, evrenselle yerel arasındaki işte böylesi bir varlık sıkışmışlığının bizatihi kendisidir. Tıp okumakta, yani evrensel bilgi üzerinde çalışmakta ama aynı zamanda, kendisine çocukluktan beri benimsetilen metafiziğe bu iş üzerinde rastlayamamaktadır, o bilgi doğası gereği yapıdışı kalmaktadır. Bu dışarıda kalış yalnızca bir düşünümün dışarıda kalışı da değildir: Kafa yapısı değişimidir. Ailenin dededen toruna evrensel karşısında kuşatıldığı yerellik, genç Enes’in bünyesinde yerelin evrenseli hapsettiği bir zemine taşınmıştır. Kütüphaneden takunya sesleri eşliğinde namazgaha bir geçiş, nesnelliğin öznellik uğruna acımasızca bir kurban temrinidir.

Genç Enes kurban edildiğini görmekte, buna karşı bir özgürlük çıkışı aramaktadır, varlık trajedisini bilgiye sığdıramamakta, sınavda başarısız olmaktadır, çünkü bu trajedi o bilgiye sığmayıp taşmakta, onu olmak ya da olmamak durumuna çekmektedir. Dışarıdan doktor olacak ya da olmayacak biri görülen bu genç, kendi içinde olmak ya da olmamak mücadelesindedir aslında. Baba, eriminin uzağındadır, bu da işleri daha zorlaştırmaktadır çünkü sorun yaşanan baba sorunun ta kendisidir de. Babayı anne üzerinden aşamamaktadır, ama aslında aşmak için sürekli gerisinde de kalmalıdır: Suçlunun seçilir olması için belli bir mesafede durması gerekir.

Başarısızlıklarının geçmiş kökeninde sürekli onu yakalamakta, her çocukluk anısında suçüstü yapmakta, kaderini iki dudağı arasında taşıyan bu ‘cahil yerliye’ kin bağlamaktadır. Cahil yerli’yse, dünyaya kendini dindarlıkla bağladığından, oğlunun mayasının bozulmasından korkmaktadır. Gerçekte, dindar, mahzendeki sandığın kımıltısızlığında yaşamak ister. Böylesi daha emniyetlidir, başka bir çevre, tanıdık olmayan bir kitap, yeni bir şarkı, bilinmedik sulara açılmanın ürküntüsünü ona yaşatır, yeni fikirler edinmek istemez, kapıyı bir kez aralamak katı buzulun çözülmesi demektir, ilkelerinin erimesinden, geleneğin bozulmasından, başkası gibi olmaktan ödü kopar dindarın.

Eğer çocuğu kitap okuyacaksa, bu, ilmi olmalıdır, bir kez sosyoloji, mantık, edebiyat okudu mu elden uçup gitti demektir. Çünkü o durumda ‘onlardan’ olacaktır, düşman safına geçecektir, bizden olmayıp bizden olmayanlardan olacaktır. Varsın akşama kadar  televizyon izlesin, yeter ki onların kitaplarından okumasın! Doktor ya da bilim adamı mı olacak? O halde dindar bir doktor, ilim adamı olmalıdır. Öbür türlü, ruhsuz bir beden gibi ahlaksız bir hayat olup çıkacaktır.

Genç Enes’in doktor olmak yanında ikinci bir görevi de vardır bu noktada: Şeriatı benimsemek ya da şeriatçı olmak.

Bu ikincisi, doktorluktan daha ağır yükümlülüktür, ruhu ve benliğiyle adanmayı gerektirmekte, başka biri, o kişi olmaya zorlamaktadır. Zor olan da budur, başkasını oynadığını düşündükçe kendine geri düşmektir. Mümini oynadıkça bireyliğiyle yüz yüze gelen Enes, kullukla bireylik, varlığın tek bir boyutuna hapsolmakla hürlük arasında tercihle de yüzleşmektedir. Çünkü: Değişen Ademoğlu kaderiyle şimdi artık dinin veya dindarlığın anlamı da değişmiştir. Biz, büyüklerin sahnesinde oyunu ikinci kez oynayan çocuklar gibiyiz, tanımlar ve kavramlar ilk dönemindeki arılığını yitirmiş durumda. Doğalı yaşamak yerine oynuyoruz, sonradan gelenlerin anlam örtüleri üzerinden görüyoruz varlığı: Binlerce söylentinin, peşin yargının toplamından yaratılmış bir Kürt görüyoruz, baktığımız Ermeni bir kötülük efsanesi, kadın içimizi kızıştıran düşler yumağı…

Genç Enes’in kaldığı cemaat yurdu, bu bakımdan, bir yargıhanedir. Birbirinin hem yargıcı hem sanığı, yargılayan yargılanan birliğinde yok saydıkça var olanıdırlar. Beri taraftan, bedensel hikaye de gelip bu duruma eklenmektedir. Müslümana özgü jestler ve mimikler, badem bıyıklar, incecik dudaklar vs.

Kendini durmadan yeniden üreten bir baskı karşısındadır Enes, kendisine sunulmuş yurt odası, yemek, duş, kütüphane tek bir amaç içindir: Cemaate hizmetkar olmak.

Ereklendirilmiş öznelliğe doğru yabancılaşması beklenmekte, o ise kendisi olarak ve kendisi için var olmayı seçip buna direnmektedir. Gelişiminin ikinci aşamasında, geçmişten bakılınca dünkü çocuk, gelecekten bakılınca genç bir bireydir, içerden dışarı genç bir entellektüel, dışarıdan içeri filancanın talebe oğludur, geçmişle geleceği ayıran varlık eşiğinde bir varoluş sancısı halinde beklemektedir. Bu varoluş, doğası gereği, tıpkı bir kertenkelenin kopan kuyruğunu geride bırakması gibi, geleceğe erişmesi için geçmişten kopuş formunda ayrılacak olan bir olumsuzlamayken, yani başarının gelecek formu olarak üzerinde belireceği varlık fonuyken, Genç Enes bu içkin olumsuzlamalığını dışsal bir olumsuzluk, bir umutsuzluk biçiminde imlediği varlık kayması halinde yaşamaktadır. Kendi varlığını ontolojik bir sorun olarak yaşarken, yanılgıyla karıştırıp mevcudiyetini ortadan kaldırılması gereken bir sorun sanmaktadır.

Yaşamaması, olmaması gerektiğini derinlerde berkitmektedir, bugün değilse de günün birinde nasılsa ölmeyecek midir? Boyun eğmektense tercih etmenin soyluluğuna tutunmaktadır. Bu soyluluk, Enes Kara’nın ileride düşülecek sefilliğe karşı onur kalkanıdır. Otuzlu yaşları ona sıradan bir işçinin, bir sigortalının para etmez hayat ölgünlüğüyle görünmekte, hastane kuyruğunda, işe başvuru sırasında bekleşeceği bakışları kaygılı, günlüğü üç kuruş insanlardan olmanın kara hayali, gururuna yedirmeyeceği bir seviye düşüklüğüdür. Cemaat yurdu ve içinde büyüdüğü geleneğin baskısı, burada zemin hazırlayıcı bir görev taşımaktadır.

Genç Enes, intiharı seçmekle, gelecekte her gün yaşayacağı asıl ölümünü bugünden engelleme ereğindedir.

Paylaş: Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
admin
admin

İlgili İçerikler

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

27 Mayıs 2023

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023

30 yorum

  1. Avatar
    Jess Chalmers on 22 Ocak 2023 04:24

    To the aksisanat.com owner, Your posts are always well-referenced and credible.

  2. Avatar
    Hung Ebert on 24 Ocak 2023 16:57

    Hi aksisanat.com admin, You always provide in-depth analysis and understanding.

  3. Avatar
    Hellen Iqbal on 24 Ocak 2023 17:07

    Hi aksisanat.com admin, Thanks for the in-depth post!

  4. Avatar
    Damien Murr on 3 Şubat 2023 15:46

    To the aksisanat.com admin, Thanks for the well-researched and well-written post!

  5. Avatar
    Leesa Ancher on 3 Şubat 2023 15:46

    Dear aksisanat.com webmaster, You always provide practical solutions and recommendations.

  6. Avatar
    Leslie Raney on 5 Şubat 2023 14:33

    To the aksisanat.com admin, Thanks for the well-written and informative post!

  7. Avatar
    Candace Gault on 12 Şubat 2023 11:23

    Dear aksisanat.com webmaster, You always provide useful information.

  8. Avatar
    Tommie Terry on 20 Şubat 2023 15:37

    To the aksisanat.com administrator, Your posts are always well-supported by facts and figures.

  9. Avatar
    Misty Deeds on 25 Şubat 2023 16:01

    Hi aksisanat.com owner, You always provide clear explanations and step-by-step instructions.

  10. Avatar
    Dorcas Trivett on 25 Şubat 2023 16:10

    Dear aksisanat.com administrator, Your posts are always well-written and easy to understand.

  11. Avatar
    Eloisa Foskett on 27 Şubat 2023 09:53

    Hi aksisanat.com admin, Keep up the good work!

  12. Avatar
    Joann Poulson on 28 Şubat 2023 09:32

    To the aksisanat.com admin, You always provide valuable feedback and suggestions.

  13. Avatar
    Coy Dowdle on 7 Mart 2023 12:35

    To the aksisanat.com webmaster, Thanks for the well-researched and well-written post!

  14. Avatar
    Jerrold Richie on 10 Mart 2023 20:08

    To the aksisanat.com owner, Your posts are always well written.

  15. Avatar
    Clay Rupert on 15 Mart 2023 09:54

    Hi aksisanat.com administrator, You always provide great information and insights.

  16. Avatar
    Nilda Greene on 23 Mart 2023 10:38

    Hello aksisanat.com webmaster, Your posts are always well-delivered and engaging.

  17. Avatar
    Richard Wedel on 23 Mart 2023 10:40

    To the aksisanat.com admin, You always provide in-depth analysis and understanding.

  18. Avatar
    Melodee Crider on 25 Mart 2023 14:50

    Hello aksisanat.com administrator, Your posts are always well-delivered and engaging.

  19. Avatar
    Wurth on 28 Mart 2023 21:20

    Dear aksisanat.com administrator, You always provide in-depth analysis and understanding.

  20. Avatar
    Lindgren on 28 Mart 2023 21:26

    Hi aksisanat.com webmaster, Your posts are always thought-provoking and inspiring.

  21. Avatar
    Cedillo on 29 Mart 2023 09:38

    To the aksisanat.com owner, Your posts are always interesting.

  22. Avatar
    Prenzel on 29 Mart 2023 09:40

    Dear aksisanat.com owner, Keep it up!

  23. Avatar
    Carrico on 29 Mart 2023 10:03

    Dear aksisanat.com webmaster, Keep up the good work!

  24. Avatar
    McClemans on 1 Nisan 2023 10:23

    Hello aksisanat.com webmaster, Your posts are always well-supported by research and data.

  25. Avatar
    Dennys on 7 Nisan 2023 10:04

    To the aksisanat.com owner, Your posts are always well-balanced and objective.

  26. Avatar
    Feuerstein on 20 Nisan 2023 09:01

    To the aksisanat.com webmaster, You always provide clear explanations and step-by-step instructions.

  27. Avatar
    Meier on 25 Nisan 2023 08:11

    Hi aksisanat.com admin, Thanks for the well-researched and well-written post!

  28. Avatar
    Leitch on 15 Mayıs 2023 03:52

    Dear aksisanat.com administrator, Keep the good content coming!

  29. Avatar
    Loyola on 21 Mayıs 2023 11:13

    To the aksisanat.com webmaster, Thanks for the well-researched post!

  30. Avatar
    Brooke on 25 Mayıs 2023 13:50

    Hi aksisanat.com owner, You always provide clear explanations and definitions.

YORUM BIRAKIN

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

Yazar admin27 Mayıs 2023

Röportaj ve fotoğraflar: Neslihan Perşembe Kulakoğlu Kitapları okurlarla buluşan uzun yılların basın emekçisi Gazeteci-Yazar-Şair Tuğçe…

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023

“Ah”ların şairi: Didem Madak

27 Mayıs 2023

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

EN SON HABERLER

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

27 Mayıs 2023

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”
  • Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”
  • Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”
  • “Ah”ların şairi: Didem Madak
  • Burçin Maya Çankaya
  • Bir Hazin Hürriyet…
SON YORUMLAR
  • Uluslararası Beethoven Ödülü Fazıl Say’ın için essaypro
  • Uluslararası Beethoven Ödülü Fazıl Say’ın için situs judi slot online
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için Bernd Hooton
  • Uluslararası Beethoven Ödülü Fazıl Say’ın için best online casinos for us players
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2023 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

Sign In or Register

Aksisanat.com'a Hoşgeldiniz!

Hesabınıza giriş yapın.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Şifremi Unuttum!