AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
Facebook Twitter YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. "Hepsini Gör"

    Hayri K. Yetik: “Yazınsal değerlerin yerini liyakat değil sadakat, yani yazın dışı ölçütler almaya başlamıştır.”

    29 Nisan 2023

    Arife Kalender: “Çevirinin kurum ve kuruluşlarla yürütülüp desteklenmediği sürece, bir ulusun şiiri yeterince tanıtılamaz.”

    29 Nisan 2023

    Hülya Deniz Ünal: “Bir itibar kaybı söz konusuysa; popülizmin tuzağına düşmüş kimi şair tiplerini işaret etmek gerekir…”

    20 Nisan 2023

    Rahmi Emeç: Baskının olmadığı yıl yok!

    19 Nisan 2023

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Çiçek Kokusu İllegal Raflardaki Yerini Aldı…

    21 Mayıs 2023

    Koray Feyiz’in Yeni Kitabı “Dante’nin Cehenneminde Yanan Bahtsız” Okuruyla Buluştu…

    21 Mayıs 2023

    SAİT ÇELİK VE BAŞARININ SIRRI

    18 Mayıs 2023

    Neslihan Yalman: “Şiirde erotizm, cinsellik, beden, psikolojik sıkıntılar, yüzleşmeye cesaret edilemeyen çelişkiler üstüne şiir yazılmaya başlaması önemli bir şeydir.”

    13 Mayıs 2023
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. "Hepsini Gör"

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Cellat Nazikti – Remzi Karabulut

    16 Şubat 2021

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Ustalar Resmî Geçidi: Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi

    25 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Bir Hazin Hürriyet…

    23 Mayıs 2023

    Sevgili Kimse,

    25 Nisan 2023

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    TERS KÖŞE HAYAT

    13 Nisan 2023
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. "Hepsini Gör"

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    İsmet Yazıcı’dan Murat Gülsoy Söyleşisi…

    22 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    İsmet Yazıcı’dan Murat Gülsoy Söyleşisi…

    22 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Bülent Tüsen, Hilmi Yavuz’a Sordu… Hilmi Yavuz: Bir yazar asla, yaşarken yapmak istediklerimi yaptım, dememelidir.

    19 Mart 2023
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. "Hepsini Gör"

    Nilüfer Altunkaya’dan Eleştirel Okuma Atölyesi

    2 Mayıs 2023

    Eskişehir’de Etkinlik: Cemal Süreya Durağı…

    26 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Şiir Yolculuğu” Didem Madak’la Devam Ediyor…

    19 Mayıs 2023

    Nilüfer Altunkaya’dan Eleştirel Okuma Atölyesi

    2 Mayıs 2023

    Eskişehir’de Etkinlik: Cemal Süreya Durağı…

    26 Nisan 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. "Hepsini Gör"

    Çiçek Kokusu İllegal Raflardaki Yerini Aldı…

    21 Mayıs 2023

    Koray Feyiz’in Yeni Kitabı “Dante’nin Cehenneminde Yanan Bahtsız” Okuruyla Buluştu…

    21 Mayıs 2023

    Haydar Doğan’ın “İklimsiz Başaklar”ı Çıktı

    1 Mayıs 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Virüs, Yeni Sayısıyla Okuruyla Buluştu…

    27 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Mavi Yeşil” Dergisi 140. Sayısında…

    19 Mart 2023

    Ecinniler kültür ve edebiyat dergisinin 20. sayısı yayımlandı!

    19 Mart 2023

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. "Hepsini Gör"

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

    27 Mayıs 2023

    Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

    27 Mayıs 2023

    Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

    27 Mayıs 2023

    “Ah”ların şairi: Didem Madak

    27 Mayıs 2023
  • BİLGİ BANKASI

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023

    Şerif Fatih

    16 Mart 2022
AksisanatAksisanat
Anasayfa»ANA»Körlükle Gelen Felaket

Körlükle Gelen Felaket

Meltem KofoğluYazar Meltem Kofoğlu5 Mayıs 2020Yorum yapılmamışOkuma Süresi 6 Dk.
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest E-posta

Yaşanan şeyler belki de gözlerimizi açtığımız zaman gidecek kötü bir rüyadır. Ancak, bazı felaketler hemen geçip gitmez.

Korona günlerinde de yaşanılanları önce birçok kişi panik havası ile karşıladı, daha sonra bir adaptasyon sürecine girerek fırsata çevirmeye başladı. Uzun zamandır okunmaya fırsat bulunamayan kitaplar okundu, izlenemeyen filmler izlendi, yarım kalan işler tamamlandı. Dahası, online olarak birçok etkinliklere katılım sağlandı. Eğitime ve sanatsal faaliyetlere de vakit ayırarak korkularımızdan bir nebze de olsa uzaklaşabilmeyi başarabildik.

Bununla beraber, salgın edebiyatı ile ilgili kitaplara da merakımız arttı. Bunlardan en dikkat çekenleri Mahşer (Stephen King), Veba (Albert Camus), Beyaz Kale (Orhan Pamuk), Kızıl Veba (Jack London), Körlük (José Saramago), Veba Yılı Günlüğü (Daniel Defoe) gibi eserler.  Yaşadığımız şeyler, bana göre en çok “Veba” ve “Körlük” isimli romanları çağrıştırmakta.

Albert Camus, “Veba” adlı eserini yazarken 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler’in Avrupa’ya yaydığı kötülüğü izlemiş ve faşizmi bir salgın hastalık olarak görmüştür.

 “Bizim kentimizin sakinleri de herkes gibiydi, kendi hayatlarına dalmış yaşayıp gidiyorlardı. Hümanisttiler aslında, salgınlara inanmıyorlardı. Salgın insanların boyutunu anlayabilecekleri bir şey değildir çünkü. Onun için kendimize onun aklın bir oyunu olduğunu söyleriz. Kötü bir rüya olduğuna inanırız ve üzerinde durmazsak yok olup gideceğini düşünürüz. Ama yok olup gitmez. Bir kötü rüyadan ötekine, yok olup giden insanlardır. En başta da hümanist olduğunu düşünenler. Çünkü buna tamamen hazırlıksızdırlar.”

                                                                                              “Veba” Albert Camus

Bulaşıcı hastalıklar her zaman insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Antik çağlardan itibaren değişik bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkmış ve bazıları çıktığı yerden tacirler, seyyahlar ya da savaşan ordular tarafından ülkeden ülkeye yayılmıştır. Bu hastalıklar insanlık tarihinde önemli değişikliklere de sebep olmuştur. Kimi güçlü iktidarları güçten düşürerek  yeni güçlerin önünü açmış, kimi zaman-üretim ilişkilerinin değiştirilmesine sebep olmuş, kimi de yeni inanç ve mezheplerin doğumuna yol açmıştır. Ne var ki, ne zaman biteceği belli olmayan korona salgınının sonucunda da dünyada köklü değişikliklerin olacağı çok kuvvetli bir olasılıktır.

 “Veba” isimli romanda da buna benzer durumlar vardır. İnsanlar vebaya karşı önce bireysel olarak isyan etmişler, sonra toplu olarak dayanışma içine girerek ve başkaldırmışlardır. Hayatın anlamını “mücadele etmek” olarak tanımlamaktadır Camus. Ve “Sisifos Söyleni”de de her defasında taşı tepeye çıkarmakta başarısız olan ama yine de ve yeniden taşı tepeye çıkarmaya çalışan insanın trajik kaderini ve hayatla bitmeyen mücadelesini anlatır. İnsanoğlunun bu mücadelesi için Nâzım Hikmet şöyle der: “Aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak…”

Romanın sonunda da insanlık ve bilim kazanır. Ancak, “Başkaldıran İnsan” olarak imgelenen Dr.Rieux’ın sonunda yakaladığı başarı geçicidir ve aynı Sisifos’da olduğu gibi kaya tekrardan aşağıya yuvarlanacaktır. Çünkü, eğer bencillik ve duyarsızlıkla mücadele edilmezse veba veya onun gibi başka salgınlar, daha başka felaketler ortaya çıkacaktır.  Tıpkı şu an tüm dünyanın yaşadığı gibi…

Camus’nun  anlatmak istediği şey, insan olarak pek çoğumuzun içindeki en tehlikeli veba olan bencilliğe, ilgisizliğe, duyarsızlığa işaret etmektir. Acı insanlara rastgele dağıtılır ve hiçbir anlam ifade etmez. Basit anlamda acı absürt olan birşeydir. Absürtlüğü yenmek için önce  ‘neden’ diye sormamız ve sonra içimizdeki en büyük vebayla, yani bencillikle mücadele etmemiz gerekir.

Bizleri asıl tehdit eden şey korkudur. Çünkü, korku sonucu oluşan körelmiş akıl toplumun bütün kesimlerine yayılır. Kitlelerdeki aklın yok olması da belirsizlik yaratır. Bu belirsizlik sürüp giden bir döngüye oluşur. Akıl kullanılmadan yapılan tepkisel davranışlar, kitleler yerine yeni kargaşa ortamlarından çıkar sağlayanlara insanlara yarar getirir.

İnsanları, korkuyu kullanarak düşünmeyen yığınlar haline getirmeye çalışan Batı, tarihsel süreç içinde hep belirsizlik ve çatışmalarla düzeni sağlamıştır.Yaşanan gerilimler ve ortak sıkıntılar belli bir düzeye ulaşınca da davranışsal tepkilere dönüşmüştür hep.

Çalıştığı marketin derin dondurucu deposunda yanlışlıkla kilitli bırakılan bir adam, sabah depoda ölü olarak bulunur. Hem de derin dondurucu çalışmadığı halde… Çünkü, adam dondurucuda ölmekten o kadar emindir ki bulunduğu zaman donarak ölen bir insanın tüm bulguları gözükmektedir kendisinde…

İşte insan zihni de böyledir. Neyi düşünürse onu yaratır. Belki de dünya yüzünde virüsten, salgından hatta atom bombasından bile daha da tehlikeli olan tek şeydir insan zihni… Gandhi’nin çok muhteşem bir sözü vardır bununla ilgili: “Kimseye kirli ayaklarıyla beyninizde gezinme  fırsatı vermeyin.”


Camus’nun “veba” imgesi ile anlatmak istedikleri, Saramago’nun  “körlük” imgesi ile anlatmak istediklerini çağrıştırıyor benim için. Hem de yaşadığımız şu günlerde…

“Veba”nın başladığı yerin adı, romanın kahramanlarının ismi belli olmasına karşın, Saramago’ya 1998 Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran “Körlük” adlı fantastik romana konu olan körlük; adı bilinmeyen ve nerede olduğu belli olmayan bir kentte başlamaktadır hikâye… Gene adı bilinmeyen ve kim olduğu belli olmayan araba kullanan bir adamın trafikte yeşil ışığı beklerken birdenbire kör olmasıyla birlikte…

Körlük giderek salgın bir hastalık gibi yayılır, adı belirsiz olan göz doktorunun karısı dışında kentte yaşayan bütün herkes kör olur. Bu körlük, doğal körlükten farklı bir körlüktür. İnsanların gözlerine beyaz bir perde iner ve onlar her şeyi bembeyaz görmeye başlarlar. Bu farkı ifade etmek için, Saramago romanındaki körlüğü “Beyaz Körlük” olarak adlandırır.

Görmeyen insanlardan oluşan kentte çeteler ortaya çıkar, kent açlığa, soygunlara, hırsızlıklara, tecavüzlere, cinayetlere, ölümlere tanıklık eder ve bütün bu olaylar giderek sıradanlaşmaya, insanlar tarafından normal karşılanmaya başlar. Tıpkı birçok olayın şimdi de sıradan görülmesi gibi. Adalet için yapılan açlık grevlerinin, yoksulluktan intihar eden insanların ve kadın cinayetlerinin yok sayılması gibi…

Saramago da Camus gibi, insan olarak pek çoğumuzun içindeki en tehlikeli veba ve körlüğü, bencilliğe ve duyarsızlığa işaret eder romanında. Dünyada kendi yaşamını düşünüp toplumdaki problemleri görmezlikten gelenlerin duyarsızlığı ile Saramago’nun körlüğünde yaşananlar birebir aynıdır.


Toplumsal düzenin yozlaşması ve insanı bencilleştiren sistemdir asıl anlatılmak istenen. Ve isimsiz kente, nasıl geldiği, nasıl yayıldığı belli olmayan körlük; geldiği gibi bir günde kendiliğinden gidiverir ve insanlar bir anda yeniden görmeye başlar.

Romanda zamanın, mekânın ve kahramanların isimsiz olmasının nedeni; başlarına gelenlerin nedenlerini sormayan, yaşadıklarının kaynağını sorgulamayan, yani görmek istemeyen insanların ve toplumların başlarına her türlü felaketlerin bütün zamanlarda başlarına gelebileceğine, yani evrensel olduğuna işaret etmek içindir belki.

 Körlüğün kendiliğinden ortadan kalkmasıyla görmeye başlayan insanların, kendilerini kör eden şeyin sistem olduğunu anlamaları ve o nedenle yeni bir düzen kurmaya karar vermeleri gerekmektedir ve unuttukları değerleri de tekrar hatırlamaları…

“Aslında körlük, umudun tükendiği bir dünyada yaşamaktır.”

                                                                                      “Körlük” José Saramago
Paylaş: Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
Meltem Kofoğlu
Meltem Kofoğlu

İlgili İçerikler

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

27 Mayıs 2023

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023

Yoruma Kapalı Paylaşım.

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

Yazar admin27 Mayıs 2023

Röportaj ve fotoğraflar: Neslihan Perşembe Kulakoğlu Kitapları okurlarla buluşan uzun yılların basın emekçisi Gazeteci-Yazar-Şair Tuğçe…

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023

“Ah”ların şairi: Didem Madak

27 Mayıs 2023

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

EN SON HABERLER

Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”

27 Mayıs 2023

Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”

27 Mayıs 2023

Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”

27 Mayıs 2023
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Tuğçe Yerdelen: “Yazmak nefes almakla eşdeğer…”
  • Tahir Abacı: “Şiir, tarih boyunca bir ifade aracı olagelmiştir ve “hegemonya”nın ona ilgisi bu nedenledir.”
  • Baki Ayhan: “Şiir “tanıtılarak” büyüyen, yaygınlaşan, evrensel hakikatini bulan bir şey değil.”
  • “Ah”ların şairi: Didem Madak
  • Burçin Maya Çankaya
  • Bir Hazin Hürriyet…
SON YORUMLAR
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için jessicaThoca
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için Beccavat
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için roynashbeize
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için Dolores Emma
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2023 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

Sign In or Register

Aksisanat.com'a Hoşgeldiniz!

Hesabınıza giriş yapın.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Şifremi Unuttum!