Üvercinka Dergisi; küresel salgın kısıtlarını okur ve yazarlarının imecesiyle aşarak Mayıs sayısında da okurlarla buluşmayı başardı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir. Adana, Mersin gibi kentlerimizde kimi kitabevlerinin salgın yüzünden kepenk kapatması derginin dağıtım sıkıntısı yaşamasına yol açmaktaysa da dost okur ve yazarların çağrılarıyla yükselen imece ülke çapında zincire dönüşerek yankılandı. Kitapsan, Turhan Kitabevi, İlhan İlhan, Yakın Kitabevi, emekkitap.com ve Kırmızı Kedi kitabevlerinin yanı sıra 30’u aşkın yazar ve okurun dergiyi bulundukları kentlerde okura ulaştırmak üzere kargoyla dergi talep etmeleri sonrasında basımevindeki dergilerin tümü 6 Mayıs Çarşamba günü okurla buluşma şansı yakaladı.
Mayıs (67.) sayısında kapak yazısı, fiziksel uzaklığa özen göstererek toplumsal yakınlık ve dayanışmanın güçlendirilmesini vurgularken, sanatı da bu bilinci derinleştirmede göreve çağırıyor; Ali Kandaz, Camus’nün Veba’sından yola çıkarak yazarın çağdaş sorumluluğuna incelikli bir yaklaşım getirirken, bu bağlamda onun Salgınla Boğuşan Hekimlere Tavsiyeler başlıklı yazısını anımsatıyor. Fügen Kıvılcımer, çağından sorumlu bir yazar ve düşünür olarak Nietzsche’ye yeni bakışlar getiriyor.
Barış Erdoğan’ın Amor Fati denemesi ve Turgut Tan, Abdullah Nefes, Altay Taşkın, Duran Aydın, Halit Özboyacı, Necdet Arslan, Nurcan Çelik, Selami Karabulut, Uğur Olgar’ın şiirleriyle akan derginin ilerleyen sayfalarında şiirseverler Barış Erdoğan, Cem Bayındır, Çavlan Gençer, Emrah Sönmezışık, Gizem Ece Gönül, Halil Çamay, Hızır İrfan Önder, Mehmet Tektemur, Nihat Kemal Ateş, Süleyman Yağız, Şükrü Çiftçi Ve Yusuf Ferhat’ın şiirleriyle buluşuyor.
Ulaş Bingöl; İkinci Yeni Şiiri ve Postmodernizm ilişkisi konusunda zaman zaman yükselerek sönümlenen tartışmalara göz attığı yazısında “böyle bir ilişkinin varlığında ısrar etmenin yapaylığını” sergiliyor. Haşim Şahin, Cemal Süreya’yı Ev Sahibi Edemedik yazısında şairle dostluğundan kesitler sunuyor.
Fethi Demir, Türlerin Gayrimeşru Çocuğu…
Yeraltı Edebiyatı incelemesinde çarpıcı değerlendirmeler getirirken; Halûk Cengiz, Nâm-ı Diğer TEDA araştırmasıyla edebiyat dünyasının kirli ilişkilerini masaya yatırıyor. Bilgin Güngör; edebiyat dünyasında polemikleri tarihsel zeminde ele aldığı Edibin “Edepsizleşme” Zamanı yazısında günümüzde düzeyin gitgide çirkinleştiğini vurguluyor.
Uluer Aydoğdu, Kırlangıç Uşakları Sokağı’nda, Neval’dan kalkarak okuru yazar ve sanatçıların ruh dünyalarında gezintiye çıkarırken; Nail Güç, Edebiyatın Şımarık Çocuğu yazısında sinemayı tutkulu bir sevecenlikle irdeliyor. Halit Emrah Dimici, Ustaların Kaleminden Polisiye yazısında edebiyat – sinema ilişkisine başka boyutta ışık tutuyor. Duran Aydın, Radyo: Sonsuz Aşkım Benim; Olcay Bağır, Evimizdeki Yabancı: TV yazılarında radyonun ve TV’nin iletişim aracı oluşlarının yanı sıra eğlendirici yönlerine dikkat çekiyor.
Hatice Sönmez Kaya, İşliklerden Edebiyata Celal İlhan’da yazarın yaşamıyla yapıtı arasındaki ilişkiye ışık tutuyor. Kanşaubiy Miziev, okuru Balkar şairi Alim Keşokov’un şiiriyle tanıştırırken edebiyatın günümüzdeki toplumsal işlevi üzerine düşündürücü saptamalar veriyor.
Fatma Karagülle, Dilimiz Geleceğimizdir yazısında her okur ve yazardan dile emek verip saygı göstermesini bekliyor. Seyyit Nezir, Kargalar ve İnsanlar başlıklı bölümde, Sami Başkaya’nın sosyal medyada yankılar uyandıran Karganın Öcü Korona’nın Gücü yazısını doğa – insan uyumu bağlamında sunuyor.
Aydan Ay’ın aynı bağlamda okunması gereken ve her sözcüğü sevecenlik kokan Mavi öyküsü; Işıl Madak Kaya’nın Bomba’sı, Cezmi Güntay’ın teknoloji üzerine tartışmalara değindiği Karatren yazısı dergiyi bütünleyerek renk katıyor.