Şair Haydar Ergülen’in çok tartışılan “şiir atölyesi” çalışması hakkında edebiyatçılardan görüşler gelmeye devam ediyor. Şair Selami Karabulut da görüşlerini sosyal medyada paylaştı. İşte o paylaşım:
Ucunda para olunca herkesin dikkatini çekti bu mesele. Ben kurs alanlara üzülüyorum. Es kaza şiir yazmayı öğrenirlerse asıl ondan sonra yandılar. Her ay dergi takip edecekler, şiir kitaplarını edinmek zorundalar artık, (internette okumakla şiirin tadını alamazlar) yazacakları dosya boyutuna gelince yayınevi yayınevi dolaşıp hayallerini gerçekleştirmek için uykuları kaçacak. Sonra mı? Sonrası belli… Pamuk eller cebe, (kredi bile çeken gördüm ben kitap bastırmak için.) Kitap satmıyor diye üzülmek de işin cabası eş, dost, ahbap ilgilenmiyor diye sitem edip duracaklar. Vs vs vs.
Buradan sesleniyorum yol yakınken dönün, şiir yazmakla ünlü falan olunmuyor. “İlla yazacağım yazmasam çıldırırım” diyen varsa bol bol kitap okusun. Usta şairler kendi tekniğini nasıl oluşturuyor onu merak edip incelesinler. (Benden ders niyetine bir tüyo onlara. En sevdiği şiiri taklit ederek başlasınlar yazmaya. Her sanat taklitle başlar, “Ben olsam nasıl yazardım” diye kafa yormanın en kestirme ve en kesin sonuç alma yöntemidir bu. Sonra onları yırtıp kendi şiirlerini denesinler) Boş verin kursu falan yahu. Her şairin kendine ait bir tekniği vardır. Haydar Ergülen gibi yazsanız ilk başta sizi o ciddiye almaz. Kendiniz gibi yazmanız gerekiyor, onun yolu da emek, emek, emek.
Kursla şiir okuma öğretiliyor lafı da anlamsız be kardeşim. Göz var izan var, okuduğunu ilk başta anlatamazsan zamanla zihnin imgeleri kavrar, metaforlar kafanda uçuşur, kuşdilini çözen derviş gibi olursun. Bu memlekette dini tek başına çözemezsin diye sahtekâr şeyhler türeyip insanları da onlara mürit olmak zorunda bıraktılar. Oku kardeşim bütün şairleri takip et, altı ay içinde dergilerde şiirin yayınlanacak seviyeye gelir.
Haydar abiye selamlar bu arada. Benden gayrısına yazı yazdı. Toplu Şiirler’im için kapak yazısı yazacaktı ama unuttu gitti. Dedemizdir, yolumuz aynı, bakışı aslandan geliyor, sakalı Nil deryası gibi bereketli. Severim. Benim için ‘40 şiir bir Dize’dir o. Şairler üstünde çok emeği var, daha da olacak. Böyle bir şeye ihtiyaç varsa kim ne diyebilir, alan memnun… Ama ben “Üç kuruşa ders veriyor.” sözüne takıldım. Bu sözü kıymetli bir şair abimiz dedi. Biri asgari ücretten hiç haberin yok mu demedi. Çok bekledim ama diyen olmadı, dert oldu bana dert. 28 yıldır memurum dörtbinbeşyuz turklirasına talim ediyorum. Kıymetli abimiz 850 tl ye üç kuruş dedi yahu. (Off ülkemin güzel şairleri. Ben hepinizi seviyorum.)