Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025

    “Kalbimde Bir Lunapark Taklası”

    25 Haziran 2025

    SAÇMALAMADAN OLMAZDI KAFİYE

    25 Haziran 2025

    Şiirden hayata; Kader Eltutan Ve; Kelebekler Gece Ölür

    25 Haziran 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    23 Eylül 2025

    “Olağanüstü Dünya” Okuruyla Buluştu…

    12 Temmuz 2025

    Koray Feyiz’den Dört Yeni Kitap

    19 Mayıs 2025

    “ANNEMİN HIRKASI” RAFLARDA

    15 Mayıs 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Edebiyatist’in Dosya Konusu “Leyla Erbil”

    8 Mart 2025

    Maraşantiya Dergisinin 15. Sayısı Okuruyla Buluştu…

    25 Şubat 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    23 Eylül 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025

    Koray Feyiz Yazdı: Soylu Yenilikçi Şiir Bağlamında Jean-Paul Sartre ve Baki Ayhan: Hasta Sevgili Kış’ın Etik-Estetik Bir Okuması

    7 Eylül 2025

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»EPEPE Mİ? O DA NE DEMEK?

EPEPE Mİ? O DA NE DEMEK?

adminBy admin21 Ağustos 2023Yorum yapılmamış6 Mins Read25 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

Oktay Esgin

Yandaki bu pencere de nedir? Onun tüm dünyada adı vasistas. Evet, gerçekten ilginç değil mi? Fransa kökenli vasistas kelimesi Almancada “Was ist das?” yani “Bu nedir?” demek. Günümüzde tüm dünyada bu dışa açılan pencere için vasistas deniliyor mu bilemem ama gerçekten dilbilimin inceleme konusu olabilir. Etimolojiye ilgili olanlar bilir hani, aynı ‘Kanguru’ kelimesinde olduğu gibi… Bu kelimeyi kaptan James Cook Avustralya’da Aborjin yerlilerinden duyup kaydediyor ilk olarak. Yerlilere kangurunun ne olduğunu sorduğunda ona, aslında “anlamıyorum” anlamına gelen ‘gangurru’ şeklinde yanıt veriliyor ama gelin görün ki o gündür hayvancağızın adı ‘anlamıyorum.’ anlamına gelen kanguru demek. “Epepe” mi? O da ne demek?

Macar edebiyatından bu enfes romanın kahramanı Budai’nin ve belki de onunla beraber biz okurların da aklında kalacak önemli kelime ise ‘Epepe’ olabilir. Söz konusu bu kelime ya da öteki kelimelere daha sonra değinmeli elbette ama bu romanı okumanın gerçekten büyük sabır istediğini ne var ki merak duygumuz biraz olsun sönmediği için sayfalar hızla ilerleyiverirken romanın hayli sürükleyici olmasının en güçlü yanlarından biri olduğunu en başta söylemeliyim. Macar yazar Ferenc Karinthy’nin 1970 yılında yazdığı “Epepe” (İng. Metropole) birçok dile çevrilen, edebiyat çevreleri tarafından tam bir başyapıt olarak kabul edilen bir kitaptır.

1921-1992 yılları arasında yaşamış Budapeşte doğumlu yazar Ferenc Karinthy’nin babası da ünlü bir yazar olan Frigyes Karinthy. Annesi psikiyatr Aranka Böhm ise Auschwitz Kampı’nda katledilmiş. Karinthy dilbilim üstüne doktora yapmasının ardından İngilizce, Yunanca, İtalyanca, Almanca dillerinden çeviriler yapmış, roman ve tiyatro eserleri yazmış, asıl ününü Epepe ile yakalamıştır. Ünlü kitap II. Dünya Savaşı’nın ve Macaristan’da Janos Kadar diktatörlüğünün etkilerine dikkat çekmiş, yabancılaşma ve insanın kimlik arayışını absürt bir anlatımla işlemesi bakımından Kafka’nın Dava, Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sı ve Orwell’in 1984 adlı kitaplarına benzetilmektedir.

Hani biz okurlar, sayfalarını çevirirken ister istemez kaçınılmaz bir empati ile okuruz bu türde kitapları. Yazar, bu distopik eseriyle Budai karakterinin başına gelenlerle bizleri öyle bir empatiye dahil ediyor ki Budai oradan bir an evvel kurtulsun, karabasanı bitsin diye sayfaları hızla çevirirken bir de bakmışsınız kitap da bitmiş oluyor. Hiç bilmediği o yere, nereden ve nasıl geldiğini asla anlayamadığı o yabancı devasa kente, onu bir türlü anlamak istemeyen yerel halka Budai ile beraber biz de şiddetle kızıyor ağız dolusu küfrediyoruz. Bir otelin dokuzuncu katında zamanınızın üstüne çaresizliğin ağları atılı iken, zaman maalesef nasıl keyifle öldürülemez, zaman nasıl da acıyla öldürülür biz de öğreniyoruz. Budai’nin zihninde sorular asla yanıt bulmuyor: “Ne halt ediyordu burada? Burası hangi cehennemdeydi acaba? Hangi kentte? Hangi ülkede? Hangi kıtada, dünyanın hangi lanetli köşesinde?”

Kalabalıklardan oldum olası boğulur hani bazı insanlar. O karınca kalabalığı kentte Budai’nin yerinde olmayı hiç mi hiç istemiyorsunuz, onun bitip tükenmek bilmeyen tenha bir yer için ya da havaalanını bulabilmek için kilometrelerce yol yürüyüp önünden geçtiği önlerinde yığınla insan bekleyen binalardan, nedendir ki onca kalabalığın hiç durmadan yürüdüğü birbirini ite kaka koşuşturduğu yollardan, tıkış tıkış metro istasyonlarından, kuyruğu hiç eksilmeyen mağaza önlerinden, asansör önlerinde oluşan izdihamlardan; velhasıl kalabalıktan bunalıyor ve insanlardan daha da nefret ediyorsunuz. Kitap boyunca hâkim olan kaos, agorafobi, klostrofobi, otofobi peşinizi bırakmıyor, şiddetli anksiyete sizi evire çevire döverken Budai’nin evine dönmesinin imkânsız özlemiyle siz de kahroluyor, tükeniyorsunuz. Yazar Karinthy, bunca ağır kapkara günleri için Budai’ye ve elbette biz okurlara da küçük bir ümit bırakıyor. Budai için hiç kimsenin zaman ayırmadığı kabusunun ortasında bir kişi olsun anlam kazanıyor. Gerçek adı ‘Epepe’ mi ‘Pepepe’ mi, ‘Veve’ mi yoksa ‘Dedede’ mi? Yoksa adının başka bir şey mi olduğunu hiç öğrenemeyeceğimiz asansör görevlisi sarışın kadın ile 921 no’lu otel odasında baş başa kaldıkları o sakin, o ümitle dolu güzel anlarda bile Budai’nin çıldırmasına ramak kaldığını görüp Budai adına yine üzülüyor, tahmin edileceği üzere ümidimiz yine tükeniyor. Budai’nin bizi de yanına aldığı o korkunç kentte tutunabildiği tek insanı nasıl kaybettiğine içerliyor; çaresizliğine ya da aptallığına kızıyor, sayfaların arasına girip ona yardım eli uzatmayı diliyoruz. Neden mi kızıyoruz? Aslında Budai güçlü, başarılı bir insan. Helsinki’de dilbilimci olarak vermesi gereken seminer için aceleyle bindiği uçağın inişiyle başlıyor acı serüveni. Hiç bilmediği yabancı bir yere geldiğini anlamasıyla başlıyor o hiç tükenmeyecek acı kaygısı. Ya da kaygımız… ‘Adam bari şöyle yapsa, böyle yapsaydı’ dediğimiz her şeyi deniyor Budai. Sayısız dünya dili ve kültürü bilen uzman bir dil bilimci olarak dilini dişini anlamadığı bu yerde iletişim kurmak için yerel halkı sürekli gözlem yapıyor, vücut dili kullanıyor, notlar alıyor, cebinde notlar taşıyor, anlamak için soruyor, dinliyor ama ne yaparsa yapsın ne o konuşan kimseyi anlıyor ne de kimse de onu bir dakika olsun dinlemiyor; üstelik o insanların hepsi de onu bütün kabalığıyla başından savıyor. Elbette olan biten Budai için kaçınılmaz bir isyanı tetikliyor. Budai önceleri serinkanlı davranırken sonra hep telaşlı, öfkeli birisine dönüşüyor. Belki pasaportumu bulurlar düşüncesiyle kasıtlı olarak polise vurmayı akıl ediyor; tutuklanıyor ama öfkesinin onu nezarete düşürmesi de hiçbir işe yaramıyor. Yetkili tek bir kişiyle olsun görüşebilmek için sayısız kez telefon açıyor ama her bir girişimi fiyaskoyla sonuçlanıyor. Labirentlerinde kaybolduğu o yabancı kentin kendi anlayabileceği bir haritasını çıkarmaya çalışıyor; gazetelerden asılı levhalardan aldığı bir kitaptan yararlanarak yerel dili öğrenmeye çalışıyor hatta kendi dil kuramlarından hareketle basit bir alfabe bile üretse de yine olmuyor. Nafile… Hiç kimse ile tek bir kelime olsun anlaşılır bir diyalog kuramıyor. Asansör zilinin çalmadığı bir sigara içimi mola süresi sarışın kadın Epepe ile ancak görüşebildiği o otelden, kendini azıcık iyi hissettiği o özel kadından da oluyor ve o distopik otelden bilmediği sebeplerle atılıyor Budai. Her türlü tasarrufla kullandığı kısıtlı parası da bitiyor, yağmurda ıslanıp ateşler içinde kıvrıldığı sebze halinde tenha bir yerde kendine geldiğinde sersefil, lümpen ikinci bir hayat başlıyor onun için ki bu kısımların romanın ikinci kısmı olduğunu söyleyebiliriz. İlerleyen kısımlarda Budai’nin kendini bir ayaklanmanın tam ortasında bulup hatta bir grubun taraftarına dönüşüvermesine kendisi gibi bizler de şaşırıyoruz. Dişçiye gitme zorunluluğunda bambaşka bir ruh haline girivermesine, günde on sekiz saat kitap okuduğu günlerin ne yazık ki artık geride kaldığına, yeni Budai’nin nasıl evsiz ve düşkün olduğuna da tanık oluyoruz… Gözünde canlandırdığı asansör ile biraz olsun umutla dolup yeniden hırslanışına, onu otele sokmamaya sanki yeminli asansör görevlileriyle kavgalarına…

Pes etmiyor Budai, uluslararası simgelerin, yazıların, yönergelerin bulunmadığı kentte sürekli sil baştan yön tayin etmeyi, sokakların insan ve araç trafiğini yeniden ve yeniden öğreniyor. Öyle ki bir dil bilimci olarak karamsar düşüncelerle yorulup pes ettiği bir an kalabalık kentte çarpıştığı veya umutsuzca konuşup anlaşılmayı umduğu her insanın kendine ait bir dili olduğunu düşünüyor. Sadece yerel dille dolu binlerce kitap bulunan kentin büyük kütüphanesinde bildiği dillerden tanıdık gelen tek bir sözcüğe dahi rastlayamıyor. Bir yerde yıllar evvel okuduğu bir derginin kapağını elinde tutan adamı görüyor, kalabalıklarda peşine düştüğü halde adamı kaybediyor. Kafkaesk denilecek bu anlatıyla, onun belki de bir zaman girdabında olduğunu, Budai ile birlikte hayatının belki de aynası paralel bir hayatta kaybolduğu düşüncesine bizler de kapılıyoruz. Aklından ona bir anlam yüklemeyi düşündüğü kelimeler geçiyor sürekli: “Çetence gulub gulub? Gulub lulub.” Bitmeyen eve dönüş hayalleri içinde veya her şeyi arkada bırakacağı umuduyla kenti keşfe çıktığı günün birinde bulunduğu bir yeri şöyle tarif ediyor: “Ne romanesk ne Rönesans ne barok ne de başka bir stil hakimdi,…” “Resimlerin, heykellerin, bezemelerin konularını hangi dinden ya da efsaneden aldığını bir bakışta çıkaramadı. Ne ayin vardı ne haç ne de Davud’un yıldızı bir Buddha figürü ya da çok kollu Şiva da değil.”

Tuhaf ve tuhaf olduğu kadar büyüleyici bu edebiyat eserini sizlerin de keşfetmeniz dileğiyle…

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

23 Eylül 202528 Views

Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

23 Eylül 202539 Views

Koray Feyiz Yazdı: Soylu Yenilikçi Şiir Bağlamında Jean-Paul Sartre ve Baki Ayhan: Hasta Sevgili Kış’ın Etik-Estetik Bir Okuması

7 Eylül 202535 Views
Leave A Reply

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

By admin23 Eylül 2025

BULUTTAN SONRA: Bir Toplumun Sisler İçindeki Hikâyesi İranlı yazar Babak Zamani’nin kaleme aldığı ilk romanı,…

Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

23 Eylül 2025

Koray Feyiz Yazdı: Soylu Yenilikçi Şiir Bağlamında Jean-Paul Sartre ve Baki Ayhan: Hasta Sevgili Kış’ın Etik-Estetik Bir Okuması

7 Eylül 2025

Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

7 Eylül 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

23 Eylül 2025

Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

23 Eylül 2025

Koray Feyiz Yazdı: Soylu Yenilikçi Şiir Bağlamında Jean-Paul Sartre ve Baki Ayhan: Hasta Sevgili Kış’ın Etik-Estetik Bir Okuması

7 Eylül 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • (başlıksız)
  • Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma
  • Koray Feyiz Yazdı: Soylu Yenilikçi Şiir Bağlamında Jean-Paul Sartre ve Baki Ayhan: Hasta Sevgili Kış’ın Etik-Estetik Bir Okuması
  • Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi
  • FELSEFEDEN ŞİİRE RHİZOME: KÖKSAP KAVRAMININ ÇİFT YÖNLÜ OKUMASI…
  • Bütün Evler Gitmek İçin
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için Matthewineno
  • Tuğçe Yerdelen’den Onurhan Çallar Söyleşisi… için Akun Binance
  • Ali Rıza ERTAN Şiir Ödülü Başvuruları Başladı için Registrera dig
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için MichaelApele
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?