Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Sessiz Kalmıyoruz Dünya İçin Konuşuyoruz!”

    19 Ekim 2025

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

    21 Ekim 2025

    KAYAYI DELEN İNCİR: TURGUT UYAR VE ŞİİRİ

    12 Ekim 2025

    “Yaralı Zarafet”: Kırılganlığın Poetik Haritası

    12 Ekim 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…

    21 Ekim 2025

    “Uygarlık, Demokrasi, Kimlik ve Öznellik”

    13 Ekim 2025

    “ŞİİR VE BARIŞ, KARTALIN KANADINDAKİ GÜNEŞ”

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

    2 Kasım 2025

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»Ferit Sürmeli, Yaser Bereketoğlu İle Konuştu…

Ferit Sürmeli, Yaser Bereketoğlu İle Konuştu…

adminBy admin28 Ağustos 2020Yorum yapılmamış13 Mins Read4 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

‘Sığınak’ ilk şiir kitabıdır Yaser Bereketoğlu’nun. “Siz Güzeldiniz Sonrasız Zamanlarda” ikinci şiir kitabı. Öyküleri de yayınlandı birçok dergide…Kitap olmaya aday öykü dosyası da hazır. “Elimdeki tespih taneleri gibi Bir bir deviriyorum günleri…” Günler, haftalar, aylar derken uzun bir süre geçti aradan. Bu yılın ilkbaharında, “Ugarit’te Son/Bahar” adlı bir romanını okurlarıyla paylaştı. Biraz şiir, Biraz öykü, çokça da roman konuşacağız Yaser hocamla…

Ferit Sürmeli: Hocam hoş geldin…

Y.B. : Hoş buldum sevgili Ferit. Uzunca bir aradan sonra seninle görüşmek çok güzel. Umarım sonraki günlerde de seninle ve diğer edebiyat sevdalısı arkadaşlarla sıkça görüşme olanağımız olur.

 Ferit Sürmeli: Öncelikle  yoğun koşuşturma içinde bana ayırdığın zaman için teşekkür ederim. Klasik bir soru ile başlayalım söyleşimize.  Şiir, öykü ve roman yazma serüvenini paylaşmak ister misin?

Y.B. : Bu klasik soruya klasik  yanıtlar verilir hep. Hani; küçük yaşta okudum, yazdım gibi. Çocukluğumun uzun bir kısmı İskenderun’da geçti. Bir kısmı da Antakya’da. Çocukluğumun İskenderun’unda sahil civarına, Antakya’da ise Köprübaşı’na kavruk yüzlü, sarkık bıyıklı kitap çerçileri gelirdi. Bu insanlar gezgin olduklarından ne zaman gelip ne zaman gidecekleri belli değildi. Ben de yaşadığım kentte çok gezen biriydim. Bu gezintilerimde sürekli denk gelmişimdir bu kitap çerçilerine.

            Babam Arap Edebiyatına vakıf biriydi. Arapça şiir yazardı genellikle. Yazdıklarını da paylaşırdı bizimle. Bununla birlikte, Ortadoğu’nun kadim geçmişinde yaşanan gizemli, egzotik ve kahramanlık dolu hikayeler de paylaşımının artısıydı biz sekiz kardeş için. Anter bin Şeddat, çocukluğumun kahramanıdır. Hz. Hamza, Hz Ali’nin cenkleri… İşte bu çerçiler, benim bildiğim bu  kahramanların kitaplarını satarlardı. Kaldırım üstünde, kitaplarını satış için sergiler sonra habire tütün içerlerdi.

            Çerçileri görür görmez bir heyecan basardı beni. Geçerdim sergilerinin karşısına, çömelir, pırlanta gibi seçer alırdım kitapları. Hayber Kalesi, Zaloğlu Rüstem, Anter bin Şeddat, Yunus Emre, Karacaoğlan, Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin, Bin bir Gece Masalları… Kuruşluk okul harçlıklarımı, gözümü kırpmadan sayardım ellerine.

            Orta okulda Türkçe ders kitaplarındaki metinleri ilk günde okur, sonra tekrar okur, tekrar okurdum. Okumaktaki kıtlık dönemlerimden çıkış yolum buydu.

            Ömer Seyfettin, Reşat Nuri, Sait Faik ve öykücülüğümüzün birçok yapı taşlarının öyküleriyle tanıştım. Sonra beni öyküleriyle büyüleyen ve edebiyat dünyasına fırlatan yazar ve kitabı: Necati Cumalı “Ay Büyürken Uyuyamam”

            Lise yıllarında, Divan Edebiyatı  şairlerinin güçlü ritimli şiirleri, Yunus Emre’nin yalın ve derin imgelerinden çok etkilenirdim.

            İlk yazdıklarım, ( karaladıklarım ) etkilendiğim yazar ve şairlerin kötü bir kopyasıydı. En önemlisi benim bunun ayırdında olmamdı. Yazma sanatında, insanın kendi sesini bulması uzun bir süreç içinde, bilinçli bir okuma yöntemiyle; okuyarak, okuyarak ve okuyarak gerçekleşebilir.

            Yazdığım şiirler ve öyküler, insan eksenli, insan psikolojisini önceleyen, insanın “durum”unu belirten türdendir. Öykülerimde yaşanmışlık, kurguyla paralel gider. Her iki türde de dili önemseyerek insanı kucaklamak arzusundayım.

            İlk şiir kitabımı arşivimdeki şiirlerden derlediğim “SIĞINAK” adıyla yayınladım. Doğrusunu istersen, sesimin tam oturmadığı, etki altında kalınan şiirlerdi. İkinci kitabım,

“SİZ GÜZELDİNİZ – SONRASIZ ZAMANLARDA –“ adıyla Kurgu Kültür Merkezi Yayınları’ndan basıldı.

            Ortadoğu’daki Türk işçilerini konu edinen  “KIRBAÇ” adlı öykü dosyamı tamamladım.  Sanırım öykücülüğümüzde, bölgeyle ilgili işlenmemiş bir coğrafya Ortadoğu.

            Romanla ilgili serüvenimi söyleşimizin ilerleyen bölümlerinde özel olarak değinmek istiyorum. Çünkü esas olarak romanımın konusunu uzun bir öykü olarak düşünmüştüm. Fakat ana konunun yan öykülerle besleneceğini fark ettiğim için ‘tür’ün roman olması kaçınılmaz oldu.       

 Ferit Sürmeli: “Tüm sevinçlere bedel / Bir şiiri bitirmenin sevinci”  dizesinde  ‘şiiri’ ibaresinin yerine roman ya da öykü düşünülebilir mi, yani diğer yazınsal türler için geçerli mi o sevinç?

Y.B. : İlk şiirlerimden, coşkuyla söylenmiş bir dize. Kendimce az da olsa bir gerçeklik payı var diye düşünüyorum.

Her türün kendine özgü güzelliği vardır. Estetik ve biçem şiir ve öyküde farklılık gösterir. Şiirde yetenek, biçim ve dil kullanımı; ardından gelen zeka ile birleşince çok farklı tatlara ulaştırır sizi. Bu nedenledir ki şiir, öykü ve romana göre defalarca okunabilir. Her okuyuşta farklı derinliklere iner, farklı bir estetik duyguyu algılarsınız. Öyküde ise durum farklıdır. Kendini defalarca okutmaz. Bu nedenle öyküye özgü bir yazım işçiliğini kullanmak zorundasınız.  Dil yine ön plandadır. Betimlemeleri ve ayrıntıları akıcı bir şekilde vermelisiniz. Yoksa öykü, kuru bir ağaç gibi kalakalır ortada.  

 Ferit Sürmeli: “acının çığlığını duydu yüreğim / çünkü mayın tarlasında yeşeriyordu şiir” Evet, mayınların art arda patlaması sonucu yeni bir sesle tanışıyoruz. “Siz güzeldiniz Sonrasız Zamanlarda”mı saklı şairin sesi?

Y.B. : ‘Siz Güzeldiniz / Sonrasız Zamanlarda’ insanlığın evrensel bahçesine katkı sunan insanların ölümsüzlüğünü çağrıştırmak için yazılmış bir şiirdir.

Çocukluğundan bu yana yaşamın dişli çarklarından, süzgecinden geçtim. Yanlışlarımdan, yanılgılarımdan aldığım dersleri usumun bir kenarında biriktirdim hep. Hayata ve insanlara karşı ilkeli bir tavrım olagelmiştir. Yaşam savaşımda insanı kucaklayan sevgi ile iç içeyimdir. Öyle ki şiir ve öykülerime de yansır bu bakışım. Dünyanın yanan bir coğrafyasında yaşıyoruz. Katliamların, ölümlerin, acıların çetelesi tutulamaz oldu artık. İnsanlığın “kadim” direnciyle sorumluluk almak zorundayız. Gelecek kuşakların, yaşamlarının her alanındaki kayıplarını en aza indirmek ve yok etmek için elimizden geleni yapmalıyız.  Elbette okuyarak, yazarak ve birikimlerimizi paylaşarak…   

Ferit Sürmeli: Yazmak şudur, yazmak budur gibi tanımlamalara girmek istemiyorum. Ama yazmak; iç dökmedir, rahatlamadır, sağalmadır, sığınmadır da bir bakıma. Sığınağın şiir mi yalnızca?

Y.B. : Yazar Demirtaş Ceyhun’un  yazma ile ilgili olarak benim de düşüncelerimle bire bir örtüşen bir cümlesini anımsarım hep: “ Yazmak Dürtülerin Kölesi Olmaktır.” diyordu. Evet, hiçbir çıkar gözetmeksizin, bizi dürten yazma tutkusu karşı konulamaz bir güçtür. İnsanı yazmaya iten şey, “yazmanın keyfi”dir. Yazmanın keyfi, “yazmak” eyleminin içindedir. Yoksa Sait Faik; “Yazmasam ölecektim.” demezdi. Yazma eyleminden alınan gerçek mutluluk, yaratıcılığın verdiği mutluluktur. Düşünebiliyor musunuz; yazarak yeni bir şey yaratıyorsunuz. Önce size ait olan, sonra da okurun sahipleneceği…

Sığınak sorununa gelince; bir tehlike anında, baş edemediğiniz acılar, yalnızlıklar, keder ve hayatın acımasız bombardımanı sizi bir sığınağa yönlendirir.  Korunacağınız yer size en yakın olan yerdir.  Bu şiir olabilir, öykü olabilir. Ulaşılacaksa doğayla iç içe olmak da bir tercihtir. O dönemlerde bana en yakın olanı şiirdi ve şiire sığındım. Umutlarımı yitirmeden…

 Ferit Sürmeli: Öykülerini gördüm birçok dergide. Yanılmıyorsam bir öykü dosyası da kitap olmaya aday. Öykülerin neyi içeriyor daha çok? Bir de romanınla tanıştım iki ay önce… Sence öykü yazmak roman yazmanın ilk aşaması mıdır?

Y.B. : Ortadoğu’daki Türk işçilerini konu edinen  “KIRBAÇ” adlı öykü dosyam on iki öyküden oluşuyor. Öykülerimde, daha önce söylediğim gibi insanı kucaklayan kardeşlik ruhu ve sevgi var.

Bir öykü yazarıysanız roman yazmayı deneyebilirsiniz. Fakat bu, her halükarda roman yazabileceğiniz anlamına gelmiyor. Hiç öykü yazmadan roman yazan yazarlarımızın sayısı az değildir. Roman ve öykü farklı edebi türlerdir.  Bunlar birbirinin yazma aşaması değildir. Asıl olan yazma becerisi ve dilin kullanımıdır. Roman yazıyorsanız romanı besleyen kısa yan öykülerden yararlanabilirsiniz.

Ferit Sürmeli: Kuzey Suriye’de tarlasını süren bir çiftçinin sabanına takılan bir taş. Taşın altında eski seramiklerle kaplı bir mezar. Yazıtlar… Fransız arkeologların hummalı çalışması sonucu: bir antik kent olan Ugarit’in hikayesi gün yüzüne  çıkıyor. Ama asıl hikaye sende diye düşünüyorum. Neden özellikle antik kent Ugarit’i romanlaştırdın?

Y.B. : Bu sorunun yanıtını kitabımın ‘önsöz’ünde yazdıklarımı alıntılayarak vermek istiyorum. Şöyle ki:

 ‘2006  yılında  benim de davetli olduğum Suriye’de  düzenlenen  edebiyat  ve  kültür  etkinliklerine  katılarak  Halep,  Şam  ve  Lazkiye  kentlerini  gezme  ve  yakından  tanıma olanağı buldum. Lazkiye  kentindeki  etkinlik  sonrası  grupça  yaptığımız  turistik kültürel   gezide;  sessizliğe  bürünmüş;  yıkık,  dökük;  fakat  oldukça  düzenli  bir  kentin  antik  çağ  kalıntılarından  oldukça  etkilendim.  Rehberimiz  harabelerin   Ugarit  kent  devletine  ait  olduğunu  söyleyerek  kentin  tarihçesini  anlattı.  Ugarit  kent  devletinin  Anadolu’yu  da  kapsayan  Orta  Doğu’nun  en  önemli  ticaret  merkezi  oluşu,  Ugaritlilerin  kendi  alfabeleri  dışında  tüm  bölge  krallıklarına  kabul  ettirdikleri  bir  ticaret  alfabesini  oluşturdukları  ve  dünyanın  ilk  müzik  notalarının  burada  yazıldığı,  yapılan  kazı  ve  araştırmalar  sonunda  bilinen en eski şarkının  ( hurrian  hymn )  notalarının  burada     bulunduğu  gerçeğiyle  yüzleştiğimde,  buralara  dair  bir  şeyler  yazmam  gerektiğini  şiddetle  hissettim. 

Yıllar  sonra,  Ugarit’i  bir  roman  olarak  yazmaya  karar  verdim.  2013  yılında,  Ugarit  ile  ilgili  türlü  kaynakları  araştırdım.  Altı  aydan  fazla  bir  süre  boyunca  bu  antik  çağ  kent  devletinin  yönetim  şeklini,  sosyal  yaşamını,  tanrılarını  ve  tapınmalarını,  ticari  ilişkilerini,  her  alanda  yarattıkları  uygarlığın  bölge  krallıklarına  etkilerini  inceledim.  Bunun  yanı  sıra,  Ugarit’le  bağlantılı  olarak  Mısır  firavun  devletini  ve  özellikle  Hitit  krallığını  da  aynı  şekilde  araştırdım.  Ugarit’in  ve  Hititlilerin  aynı  dönemde  yıkıma  uğrayıp  tarih  sahnesinden  silinmesi,  yazacağım  romanın  omurgasını  oluşturdu.  Roman  kahramanlarını  ete  kemiğe  büründürürken  “baş  kahraman”  yaratmadım.  Roman  kişileri,  kendi  çaplarında  bir  değer  oluşturuyordu. Yani  romanda  kahramanlar  vardı.  Çalışmalarım  sonunda  kalemi  elime  aldığımda,  romanı  şimdiki  zaman  ekiyle  (-yor )  yazmaya  karar  verdim.  Nitekim  araştırmalarımın  ve  yazmaya  başladığımın  üçüncü  yılının  sonunda  ( 2016 )  pek  hacimli  olmasa  da  romanı  bitirdim.  Yazın  dünyasına  katkı  sunabileceksem  mutlu  olurum.’ 

Ferit Sürmeli: Sanırım Ugarit’i ilk sen kaleme aldın. Bilmiyorum daha önceleri var mı, yok mu?

Y.B. : Yaptığım araştırmalarda Ugarit’in tarihi geçmişi dışında kaleme alınmış bir yapıt bulamadım. Sanırım ilk kez ben yazdım.

  Ferit Sürmeli: ‘Ugarit’te Son/Bahar’ı, deyim yerindeyse bir solukta okudum. Ara ara heyecanlandım, ara ara kızdım, çokça da hüzünlendim Tabii. Ekonomik, sosyal ve kültürel olarak ne çok benzeşiyoruz Ugarit’le değil mi?

Y.B. : Romanı yazarken kısa cümleler kurmaya özen gösterdim. Bir de şimdiki zaman ekini kullandım. Cümlelerde zaman kaymasını önlemek için titizlikle çalıştım. Yan öykülerle omurgayı beslemeye gayret ettim. Sanırım tüm bunlar bir araya gelince okura okuma kolaylığı sağlamış oldum.

Ugarit Kent Devleti MÖ 1200 yılında talihsiz, trajik bir sonla tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş. Oldukça zeki ve çalışkan bir kavmin varlığını gözlemliyoruz Ugarit’te. Bir yanda devasa Hitit imparatorluğu diğer yanda Mısır firavun devleti ve bu iki krallığı deyim yerindeyse parmaklarında oynatan yedi bin nüfuslu Ugarit kent devleti. Bulundukları coğrafyada; kan gövdeyi götürürken görünmez bir dokunulmazlık zırhıyla örülmüş bu kent devletinde yaşayan insanlar, kendi oluşturdukları ticaret dilini tüm coğrafyaya kabul ettirmiş ve kültürleriyle tüm bölgeyi etkileri altına almıştır. Haliyle yüksek düzeyde eğitimli bu kavme zarar gelmesin diye hiçbir krallık bunlara zarar vermemiş hatta her devirde koruma altına almışlardır. Ekonomik, sosyal ve kültürel alanda eğitim veren akademileri vardır. Dünyanın ilk müzik notaları bu kent devletinde yazılmıştır. Tapınaklardaki kutsal ayinler ve törenler Ugaritlilerin geliştirdikleri müzik aletleri eşliğinde gerçekleşmiştir. Kilden yapılan ev ve süs aletlerine cam geçiren ilk medeniyettir. Oyma sanatının sanatsal boyut kazanmasına katkı sunmuşlardır. Zevklerine düşkün, yaşam standartları oldukça yüksektir. Sömürge görünümlü olmalarına rağmen kent demokratik ve laik yönetiminden hiçbir taviz vermemiştir. Dolayısıyla yönetimde geçerli olan çok tanrılı dinlerin yanı sıra tek tanrılı dinlere mensup olanlar da burada oldukça rahat bir yaşama ortamı bulmuştur. Türlü kökene ve dinlere bağlı insanların birlikte yaşama ve içselleştirdikleri birbirlerine katlanma kültürünün ilk izlerine bu kette rastlıyoruz. Şimdiki Antakya’nın sosyal dokusuna benziyor türlü yönleriyle.  

Ferit Sürmeli: Roman uzun bir tür tabii. Deyim yerindeyse sözcük denizi. Parçalar oluşuyor bir bir… Parçalar birleştiriliyor, bölümler sıralanıyor ve kurgu tamamlanıyor. Galiba kurgunun en özgür dili roman dilidir. “Ugarit’te Son/Bahar”181 sayfadan oluşuyor. Tadımlık bir roman bana göre. Az sözcükle kocaman bir antik çağ kentini anlatıyor elbette. Katılıyor musun, bir de metnin, romanın  derinliğinde sakladığın ve özellikle okurun bilmesi gereken bir mesaj var mı?

            Y.B. : Teknolojinin gelişmesi insan yaşamına kolaylıklar sunarken bazı alanlarda olumsuz etkilerini ağır hissettiriyor. Okur kitlesinin oldukça az olduğu ülkemizde görsel medyanın katkısı! daha da az okur olmuştur. İnsanlar ‘zaman yetersizliğini’ geçerli bir mazeret olarak göstermekteler. Bunu göz önünde bulundurarak romanı presledim. En azından; okur, kitabı eline aldığında gözü korkmuyor; ‘ha ben bunu kısa sürede okurum’ diyor. Bahsettiğim ortalama bir okur profilidir. Bence yazarlarımız, küçük hacimli romanlar yazarak ortalama okur kitlesinin sayısının artmasına katkıda bulunabilirler.

            Sorunun son bölümüne gelince; ben romanı yazarken bu kent devletinde yaşayan insanların, günümüz insanlarına benzer bir ortamı paylaştıklarını düşünmüşümdür hep. Aradaki tek fark ulaşım ve iletişimdeki hızdır.  

            Romanın derinliğinde sakladığım, okurun bilmesi gereken özel bir mesajım yok. Kişisel bir öngörüm var. Ugaritliler Sami ırkından, Lazkiye’den Antakya’ya kadar olan deniz şeridinde yaşıyorlar. Kent devleti, tarihten silinirken halkından sağ kalanlar önce Asur krallığına sonra da Fenikelilere sığınmışlar. Kanımca bunlar yaşadıkları bu bölgede, günümüzde de yaşayan Nusayriler dediğimiz Arap Alevilerinin atalarıdırlar. Arap Alevilerinin, konuştukları dil dışında Araplarla hiçbir ortak paydası yoktur. Yaşama biçimleri, kültürleri, dünyaya bakış açıları Araplara benzemez.

Ferit Sürmeli : İlginç bir tespit. Hocam bu konuda bir belgeye ulaştınız mı?

Y.B. : Bölgede yaşayan Nusayri din adamları, atalarının Fenikelilere kadar dayandığını söylerler. Bana göre de önce Asur krallığına sığınan daha sonra da Fenikeliler içinde yaşayan Ugaritliler Nusayrilerin atasıdır. Bu konuda öngörülerimi destekleyecek yazılı bir belgeye ulaşamadım.

Ferit Sürmeli : Hocam benim için oldukça keyifli ve verimli bir sohbet oldu. Çok teşekkür eder, yazın alanında başarılarının sürekliliğini dilerim.  

Y.B. : Benim için de zevkli bir söyleşi oldu. Aynı duygularla ben de teşekkür eder, yazma serüveninde sana başarılar dilerim.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 202533 Views

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 202530 Views

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 20257 Views

Comments are closed.

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

By admin2 Kasım 2025

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması başlıyor. Bu yılın teması Yanılsama(lar) … Basın Bülteninden: Hayat, bir…

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025

Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

31 Ekim 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 2025

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…
  • AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”
  • “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda
  • Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…
  • CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE
  • Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için JB
  • 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü Gospodinov’un için JasonTunda
  • Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı… için ScottAbith
  • Burak Tokcan’ın Son Şiir Kitabı: “Renksiz Aşklar Coğrafyası”na Yolculuk için Myles Barr
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?