Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Ustalar Resmî Geçidi: Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi

    25 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Hayat

    19 Mayıs 2025

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    ŞİİRİ HENÜZ VARLIK’TA YAYIMLANMAYAN ŞAİRLER MANİFESTOSU

    29 Nisan 2025

    BİR İNSANI SEVMEKLE BAŞLAYACAK HER ŞEY

    8 Mart 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    ÖZCAN ÖZTÜRK’TEN HAKAN KAYA SÖYLEŞİSİ

    1 Mart 2025

    GÖLGE, GÜNAH VE KEDİ VE GÜNLERLE BOZMAK ÜZERİNE ASLIHAN TÜYLÜOĞLU İLE SÖYLEŞİ

    26 Ekim 2024

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN ZERRİN SARAL SÖYLEŞİSİ

    21 Ekim 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    ÖZCAN ÖZTÜRK’TEN HAKAN KAYA SÖYLEŞİSİ

    1 Mart 2025

    İsmet Yazıcı’dan Sunay Demircan Söyleşisi…

    18 Ocak 2025

    GÖLGE, GÜNAH VE KEDİ VE GÜNLERLE BOZMAK ÜZERİNE ASLIHAN TÜYLÜOĞLU İLE SÖYLEŞİ

    26 Ekim 2024
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    Koray Feyiz’den Dört Yeni Kitap

    19 Mayıs 2025

    “ANNEMİN HIRKASI” RAFLARDA

    15 Mayıs 2025

    Berna Olgaç’tan yeni kitap: “Görünmez Kalem”

    3 Mayıs 2025

    Güvenme ihtiyacı mı ihanet korkusu mu daha güçlü?

    30 Kasım 2024

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Edebiyatist’in Dosya Konusu “Leyla Erbil”

    8 Mart 2025

    Maraşantiya Dergisinin 15. Sayısı Okuruyla Buluştu…

    25 Şubat 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    28 Ocak 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    ZEYTİN AKADEMİ’DEN YENİ DOSYA: LEYLA ERBİL

    19 Mayıs 2025

    EZBERBOZAN EDEBİYAT DİRENİŞÇİSİ: LEYLÂ ERBİL

    19 Mayıs 2025

    Metnin Direnişi: Leyla Erbil’in Edebiyatında Mücadele

    19 Mayıs 2025

    LEYLA ERBİL’İN ESKİ SEVGİLİSİNDE KENDİLİK SORUNSALI

    19 Mayıs 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»KARANLIKTA YANKILANAN ÇIĞLIKLAR: FERİT EDGÜ’NÜN SAVAŞ PORTRELERİ

KARANLIKTA YANKILANAN ÇIĞLIKLAR: FERİT EDGÜ’NÜN SAVAŞ PORTRELERİ

adminBy admin25 Kasım 20241 Yorum8 Mins Read55 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

Esra ERK ÖZYİĞİT

1930, 40 ve 50’li yıllar… Dünyanın kaotik bir dönüşüm yaşadığı bu dönemler; büyük savaşlar, ekonomik buhranlar ve sosyal çalkantılarla dolu dönemlerdi. Dönemin yarattığı umutsuzluk atmosferi, insanların kendilerini bir türlü ait hissedemedikleri bir dünyada, derin bir yalnızlık ve yabancılaşma içinde büyümelerine yol açtı. Bu ortam, modernizmin temsilcisi olan, mevcut toplumsal düzenin aksayan yönlerine dikkat çeken, baskıların ve insanı yok sayan düzenin eleştirisini yapan “yabancılaşmış” edebiyatçıların doğmasına yol açtı. 1950 kuşağı, Kafka’nın labirentlerinden çıkamayan karakterleri gibi toplumun görünmez duvarlarına çarpa çarpa varoluşlarını sorguladılar ve boğucu bir yalnızlık içinde “anlam” aradılar.

İşte böyle bir dünyaya gözlerini açtı Ferit Edgü; yıl 1936, dünyanın dönüşümünün tam ortası. Ferit Edgü’nün doğduğu Türkiye, savaşların yarattığı yıkım ve Cumhuriyet’in sancılı doğuşuyla şekillenen bir ülkeydi. Yoksulluk ve modernleşme baskısı altında kimlik arayışında olan toplum, bireyleri sürekli bir uyumsuzluğa ve çıkmaza sürüklüyordu. Bu karmaşa içinde büyüyen Edgü, eserlerinde bu yabancılaşmayı ve anlamsızlığı derinlemesine işledi.

Edgü’nün öykülerinde, bireylerin savaşın ve toplumsal çatışmaların iç dünyalarında yarattığı karmaşa ve varoluşsal sıkışmışlık hissi Kafkaesk bir anlatım diliyle derinlemesine işlenmiştir. Yazarın tüm öykülerini topladığı LEŞ kitabı bu bakışla incelendiğinde onun kimliğinde savaşın yıkıcı etkilerinin öykülerine nasıl yansıdığı çok net görülmektedir. Bazı öykülerinde, bireylerin savaştan sonra karşı karşıya kaldıkları yalnızlık, çaresizlik ve anlamsızlık hissi ve bu hissin yarattığı yabancılaşma sade ama güçlü imgelerle aktarılır. Bu öykülerde bireyler bir yandan kendi içsel dünyalarında anlam arayışı içinde çırpınırken diğer yandan toplumun dayattığı değerlerle başa çıkmaya çalışırlar. Bu karakterler, toplumun onları yabancılaştırdığı ve yalnız bıraktığı bir dünyada, bir boşluk içinde kaybolmuş gibi görünür.

Bu bakış açısı ile Ferit Edgü’nün “LEŞ” kitabında yer alan öykülerin savaşın yıkıcı etkilerini nasıl ele aldığını ve savaşçıl yaklaşımları nasıl eleştirdiğini incelemek bugün yaşadığımız sorunlara karşı bakış açımızı belirlemekte bizlere yardımcı birer ders olarak değerlendirilebilir.

“Savaşın Yıkıcı Etkisi” karşısında Edgü’nün öykü karakterlerinin çaresizliği “Cellat” öyküsünde çok çarpıcı bir biçimde işlenir. Öyküde savaştan sonra bireylerin içsel dünyalarında hissettikleri anlamsızlık ve çaresizliği “cellât” figürü üzerinden ironik bir biçimde ve Kafkaesk bir üslupla gözler önüne serer. Öyküdeki cellât karakteri, rutin bir görev olarak ölüm dağıtırken, bu rolün kendisinde yarattığı ahlakî boşluk ve vicdanî tükenmişliği içselleştirir. Cellât’ın “Belki hiçbir zaman acıma duygum olmadı” (Edgü 514) şeklindeki sözleri, karakterin içsel boşluğunu ve savaşın insanî duyguları nasıl körelttiğini simgeler. Bu karakterin, işini sorgulamadan yerine getirmesi, onun toplumun ona biçtiği rolü kabullendiğini ancak bu rol içinde derin bir içsel çatışma yaşadığını gösterir. Bu öyküde Edgü, okuyucuya savaşın bireylerde yarattığı ahlakî çöküşü ve duygusal körelmeyi etkileyici bir şekilde aktarır. Buradan da toplumun bireyi içine hapsettiği rollerin insan doğasındaki merhamet ve vicdan duygularını nasıl aşındırdığını gözler önüne serer. Cellât figürü üzerinden bireyin kendisine ve çevresine yabancılaşmasını eleştiren yazar, savaşın yalnızca fiziksel yıkıma değil, aynı zamanda insanî değerlerin yok oluşuna da yol açtığına dikkat çeker. Bu yolla da okuyucuyu yitirilen değerlerin toplumsal boyutlarını sorgulamaya davet eder.

Anlamsızlığın çıkışsızlığında sessiz bir çığlık olarak yorumlayabileceğimiz “Çığlık” öyküsü, Edgü’nün Kafkaesk anlatımının en güçlü örneklerinden biridir. Bu öyküde, karakterin içine düştüğü çaresizlik ve mahkûmiyet hissi çığlık imgesi üzerinden aktarılır.“Sonra yeniden duydum o çığlığı. Bağıran, sürüklenen kişi değildi bu çığlığı atan. Ben de olmadığıma göre, onu sürükleyen zorbalar da olamayacağına göre nerden geliyordu bu çığlık?” (Edgü 274)Bu çığlık, karakterin ruhsal olarak sıkıştığını, varoluşsal bir boşluk içinde hapsolduğunu simgeler. Edgü, bu figür üzerinden karakterin kaçmaya çalıştığı acıyı içselleştirir ve bireyin kendi içsel dünyasında sıkışıp kaldığı bir Kafkaesk durumu ortaya koyar. Buradaki anlatımı Kafta’nın “Dönüşüm” romanında Gregor Samsa’nın bir böceğin zırhı içine hapsolmasına benzetebiliriz. Öyküdeki karakterin toplumsal normlara başkaldırısı “çığlık” imgesi ile somutlanır ve tıpkı Samsa’nın böceğin içinden haykırışı gibi topluma karşı olan isyanını duyurmaya çalışır. Bu çığlık, yalnızca bireyin içsel dünyasındaki çıkışsızlık hissini değil, aynı zamanda toplumun duyarsızlığı ve ilgisizliğiyle de başa çıkmak zorunda olduğunu vurgularken savaşın ardından toplumun bireyi yalnızlığa ve sessiz bir çaresizliğe mahkûm etmesini eleştirir. Yazar, karakterin içsel çığlığını toplumun bireyi sahiplenmeyen ve acılarını görmezden gelen tavrının bir yansıması olarak sunar. Yazar bu öykü üzerinden bireyin bu anlamsızlık içinde sıkışmışlığının toplumsal duyarsızlığın bir sonucu olduğunu gözler önüne serer.

Ferit Edgü’nün öykülerinde, toplumun savaşın yarattığı yıkımı sessiz bir şekilde kabullenmesi, bireyde derin bir yabancılaşma duygusu yaratır. Özellikle “Karanlıkta” öyküsünde, toplumun savaştan sonra içine düştüğü ilgisizlik ve duyarsızlık, Kafkaesk bir yalnızlık duygusuna dönüşür. “Korkudan kurtulacakmışım gibi gökyüzüne baktım. Birkaç soluk yıldız vardı. Kayıkhanenin karanlığına seslendim: “Hey kim var orada? Görüyorum. Hadi çık!” Sesimin yankısını bekledim, gelmedi. Tüm gücümü toplayıp girdim karanlığa.”(Edgü 391)Edgü’nün öykü karakterinin karanlıkta gökyüzüne bakması seslenişine kimsenin yanıt vermemesi söylemi üzerinden toplumun birey üzerindeki kayıtsızlığını sorgular. Bireyler, savaşın ardından derin bir yalnızlık ve yabancılaşma yaşarken, toplumun bu ilgisizliği, onların ruhsal olarak kopukluk hissetmesine neden olur. Burada “karanlık” onun içinde bulunduğu çaresizliğin ve yalnızlığın bir sembolü olarak kullanılır. Edgü, bu durumu “Sesinin yankısının bile gelmemesi” üzerinden Kafkaesk bir sessizlikle resmeder ve bireylerin, toplumun gözünde yalnızca savaşın bıraktığı ruhsal enkazın bir parçası haline geldiklerini ima eder. Bu öyküde Edgü, öyküde savaş sonrası toplumun bireye karşı duyarsızlığı ve ilgisizliğini vurgulayarak savaşın yalnızca fiziksel bir yıkım değil, aynı zamanda bireylerin iç dünyasında derin yaralar açan bir ruhsal enkaz bıraktığını gözler önüne serer. Toplumun sessizce kabullendiği bu yabancılaşma, bireyin kendini hem toplumdan hem de kendi iç dünyasından kopmuş hissetmesine neden olur ve yazar, bu duyarsızlıkla yüzleşmeyen bir toplumun bireyleri ne kadar yalnız ve çaresiz bırakabileceğini okurun dikkatine sunar.

Edgü’nün karakterleri, savaşa ve savaşın getirdiği anlamsızlığa karşı direnç gösterirken aslında çıkışsız bir döngü içinde olduklarının farkındadırlar. “Yol”, savaşın anlamsızlığı ve bireyin çıkışsız durumu gibi temalar üzerinde derinlemesine duran bir öyküdür. “Bir ormanda ilerlemeye, yolumu bulmaya çalışıyorum. Kim bilir, belki de geriliyorum. Aslında, öyle ya da böyle, beni şaşırtan ya da korkutan bir şey yok yeryüzünde. Dolayısıyla yolumu bulmamın ya da bulamamamın da bir anlamı yok.”(Edgü 43) ifadesi, karakterin içsel çabasının anlamsız bir direnç olduğunu gösterir. Bu minimal öyküde yol imgesi karakterin bu absürt direnişi, savaşın getirdiği anlamsızlığa karşı verilen içsel bir mücadeleyi temsil eder. Bu mücadele bir anlam arayışında olsa da çoğunlukla sonuçsuz kalır ve Edgü’nün bireyleri, anlamsızlık karşısında yalnızca içsel bir direniş sergileyerek var olmaya çalışırlar. Bu alıntı, karakterin savaşın yarattığı çıkmazı ve anlamsız bir döngüyü fark etmesi aynı zamanda Kafkaesk bir kaybolmuşluk hissiyle karşı karşıya kalması üzerine kuruludur.

Savaşın bireyin iç dünyasında yarattığı derin kaos ve kopuş, Edgü’nün “Bir Gemide” adlı öyküsünde güçlü bir sembolizmle aktarılır. Yazar, bu öyküsünde savaşın birey üzerindeki yıkıcı etkisini simgesel bir anlatımla sunarak, belirsizlikle dolu bir geleceğe doğru sürüklenen insanların çaresizlik ve yönsüzlük hislerini gözler önüne serer. “Acaba bizim rotamız neye göre çizilmişti? Hangi limana doğru? Gemiyi yönetenler biliyor muydu bu sorunun karşılığını? Yoksa onlar da bilinmezliğin rotasında mı tutuyorlardı dümeni? Gelişigüzel çizilmiş, amacı olmayan bir rota üstünde mi ilerliyorduk? Belki haritası olmayan bir nota. (Olabilir mi?) Gemimiz bu bilgisizlik içinde ilerliyordu. (Olabilir mi?) Hiçbir yere doğru? Bu gece, bu sorulara, ‘Evet’ demek geliyor içimden. ‘Evet, bizim rotamız, belirsizliktir’ demek.”(Edgü 320)Yazar bu sembolik anlatımıyla, bireyin savaştan sonra içine düştüğü anlamsızlık duygusunu ve mahkûmiyeti gözler önüne serer. Öyküde karakterin sonsuz bir denizin ortasında kaybolmuş gibi hissetmesi, savaşın bireyin iç dünyasında yarattığı kopukluk ve yalnızlık duygusunu temsil eder. Bu hikâye, savaştan sonra bireyin, güven duygusunu ve anlam arayışını yitirmiş bir şekilde, toplumun ve yöneticilerin belirsizliğe sürüklediği bir rotada savrulmasını eleştirir. Edgü, “Gemi” imgesi aracılığıyla toplumun ve bireyin amacını kaybettiği, güvensiz ve bilinmez bir dünyada bırakıldığı mesajını okuyucusuna güçlü bir şekilde iletir. Yazarın metni boyunca tekrarladığı “(olabilir mi?)” sorgusu ise bu çaresizliğe yönelik bir başkaldırı niteliğindedir. Bu sorgulamayı, karakterinin içinde bulunup bulunmadığını kaçınılmaz bir gerçekliğini kabul etmediğini, otoritenin çizdiği rotaya yönelik bir güvensizlik ve içsel bir direniş taşıdığını ima eder. Karakterin ‘Evet, bizim rotamız belirsizliktir’ diyerek içinde yer alan duruma yönelik ironik bir kabulleniş göstermesi aslında bu durumun saçmalığını ortaya koyar ve toplumun saçmalık olduğunu bile bile bu kararları kabullenişine yönelik bir eleştiriyi barındırır. Bu anlatım, savaş sonrası bireyin otoriteye güveninin sarsıldığını ve umutsuzluktan bir tablonun çizildiği gözlerin önüne serer.

Sonuç olarak, Ferit Edgü’nün öyküleri, savaş sonrası bireyin ruhsal enkazını ve toplumun bu enkaz karşısındaki duyarsızlığını Kafkaesk bir anlatımla gözler önüne serer. Edgü’nün karakterleri; anlamsızlık ve yalnızlık içinde çıkışsız bir döngüde var olmaya devam eden, derin bir içsel direnişle hayata tutunmaya çalışan bireylerdir. Edgü, savaşın birey üzerindeki etkilerini, toplumun kayıtsızlığını ve bireyin mahkûmiyet hissiyle birleşen ruhsal sancılarını güçlü imgelerle işleyerek okuyucusuna savaşın ve yabancılaşmanın yarattığı kalıcı izleri hissettirir. Bu öyküler, yalnızca bireyin ruhsal dünyasındaki çatışmaları değil aynı zamanda modern toplumun birey üzerindeki etkilerini Kafkaesk bir perspektifle yeniden düşünmemizi sağlar.

Bugün benzer savaş atmosferinin, farklı bir biçimde de olsa tüm dünyada sürdüğünü söyleyebiliriz. Edgü’nün öykülerindeki bireylerin yaşadığı bu çaresizlik ve yabancılaşma hissi, bize savaş ve çatışmalara karşı kayıtsız kalmamamız gerektiğini hatırlatır. Edgü’nün bize sunduğu bu imgeler, savaşın yalnızca fiziksel değil, toplumsal ve ruhsal bir enkaz olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Bu öyküler, yalnızca geçmişin değil, bugünün de bir eleştirisi olarak kalıcı bir uyarı niteliğinde.

Kaynakça:

Edgü, Ferit. Leş. İstanbul: Sel Yayınları, 2011.

NOTOS.69. 2018-02. İstanbul: Notos Yayınları, Nisan-Mayıs 2018.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

ZEYTİN AKADEMİ’DEN YENİ DOSYA: LEYLA ERBİL

19 Mayıs 202530 Views

EZBERBOZAN EDEBİYAT DİRENİŞÇİSİ: LEYLÂ ERBİL

19 Mayıs 20257 Views

Metnin Direnişi: Leyla Erbil’in Edebiyatında Mücadele

19 Mayıs 20259 Views

1 Yorum

  1. Okan on 27 Kasım 2024 07:38

    Eline sağlık Esra Hocam. Harika bir yazı olmuş.

Leave A Reply

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

ZEYTİN AKADEMİ’DEN YENİ DOSYA: LEYLA ERBİL

By admin19 Mayıs 2025

Zeytin Akademi Edebiyat Çalışma Grubu yeni çalışmasını tamamladı. Modern Türk edebiyatında eserleriyle bir döneme damgasını…

EZBERBOZAN EDEBİYAT DİRENİŞÇİSİ: LEYLÂ ERBİL

19 Mayıs 2025

Metnin Direnişi: Leyla Erbil’in Edebiyatında Mücadele

19 Mayıs 2025

LEYLA ERBİL’İN ESKİ SEVGİLİSİNDE KENDİLİK SORUNSALI

19 Mayıs 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

EN SON HABERLER

ZEYTİN AKADEMİ’DEN YENİ DOSYA: LEYLA ERBİL

19 Mayıs 2025

EZBERBOZAN EDEBİYAT DİRENİŞÇİSİ: LEYLÂ ERBİL

19 Mayıs 2025

Metnin Direnişi: Leyla Erbil’in Edebiyatında Mücadele

19 Mayıs 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • ZEYTİN AKADEMİ’DEN YENİ DOSYA: LEYLA ERBİL
  • EZBERBOZAN EDEBİYAT DİRENİŞÇİSİ: LEYLÂ ERBİL
  • Metnin Direnişi: Leyla Erbil’in Edebiyatında Mücadele
  • LEYLA ERBİL’İN ESKİ SEVGİLİSİNDE KENDİLİK SORUNSALI
  • KUŞAĞININ ÖZGÜN DİLİ: LEYLA ERBİL
  • BU LABİRENTTEN ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
SON YORUMLAR
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için SSC GD Medical Test
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için alkhair islamic bank
  • EGE’NİN  DİBİ – HALİKARNAS BALIKÇISI için huay999
  • Derdimin Devası / Gökhan Tok için SSC GD Medical Test
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?