1979 doğumlu Fransız yazar Florian Zeller, 2012’de yazmış olduğu “Le Pére” adlı oyununu ünlü İngiliz tiyatro yazarı Christopher Hampton ile birlikte sinemaya uyarlamış, filmin yönetmenliğini de kendisi üstlenmiştir. Son yıllarda sık sık tiyatro oyunlarının sinemaya uyarlandığına şahit oluyoruz, “The Father” da bu oyunlardan biri ve oldukça da başarılı oldu. Prömiyerini Sundance’da yapan filmin, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı kadın Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yapım Tasarımı ve En İyi Kurgu olmak üzere, önümüzdeki günlerde verilecek Akademi Ödüllerinde (Oscar) 6 önemli dalda adaylıkları var.

“The Father” filmi, alzheimer ve demans hastası Baba (Anthony Hopkins) ve kızı Anne (Olivia Colman) arasındaki ilişkiye, bu ilişkinin yarattığı çıkmazlara ve Anthony Hopkins’in hastalığına odaklanıyor. Sevgilisiyle birlikte Paris’e yerleşecek olan Anne, Londra’da yaşamakta olan babasına bir bakıcı ayarlamaya çalışmaktadır ancak zihni sürekli karışan Anthony gelen bütün bakıcıları kovmaktadır. Filmde Anne, babasının evine sık sık gelip gitmekte, babasıyla yakından ilgilenmektedir. Bir gelişinde Anne’i başka bir oyuncu (Olivia Wiiliams) canlandırmaktadır ve Anthony’nin yaşadığı evin kendisine ait olduğunu söyleyen bir kocası vardır. Anne’in bu defa Paris’e gitmesi de söz konusu değildir. Filmde ki bu şaşırtıcı ve çarpıcı değişimler izleyiciyi de sorgulamaya itmektedir. Burası yaşlı adamın kendi evi midir, Anne Paris’e gidecek midir? Anne olduğunu söyleyen öteki kadın da kimdir? Bütün bu zihin karışıklığı ve yaşlı adamın kendisine yardıma gelen bakıcıların hepsini kovuyor olması, kızının çözüm bulma çabalarının karşılıksız kalması sonucunda Anthony bir bakımevine yatırılır. Bakımevinde sık sık kızı Anne’in yolunu gözleyen Anthony’nin aklı artık daha da karışıktır. Can yakıcı bir film.
Son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkan alzhimer hastalığı ile ilgili pek çok film çekildi. Ancak diğer filmlerden farklı olarak bu filmde, yaşananlar hasta olan Baba’nın gözünden aktarılıyor. Zeller, zamanla bellekten silinen olaylar, mekânlar ve kişiler, bugünün hangi gün olduğu, burasının neresi olduğu gibi cevapsız soruların, Anthony’de yaşattığı şaşkınlığı ve dramı yine Anthony’nin gözünden izleyiciye aktarıyor. Filmde sahneler birbirini doğuracak şekilde tasarlanmış. Sahneler sürekli birbirine özdeş basamaklar gibi an parçacıklarından oluşuyor. Ama bütünün üzerinde bütün öğelerin yardımıyla oluşan bir üst gerçeklik göremiyoruz.
Sahnelerin bu şekilde düzenlenişi, her birinden diğerinin bağlılaşığı olarak türetimi, bir biçimde, kendi varlık pozisyonunu diğerine görece kazandıkları bir şiirsel döngü mekanizmasının da sahnede uygulanışı olarak karşımıza çıkıyor. Şiirde de böyle değil midir? A mısrası B’de, B mısrası A’da varlık dayanağını edinir ve şiir de, öğelerinin kopmak üzere birbirine tutunduğu bir parçalı bütünlükle bölünmezliğini kazanır.
“The Father” bir tiyatro oyunundan uyarlama olduğu için tek mekanda birkaç oyuncuyla gerçekleştirilmiş bir çalışma. Dünyada yaşanan salgınla birlikte sinema salonlarının kapanması ve online medyanın ağırlık kazanmasıyla, kısıtlı mekanlarda geçen sayıca az karakterin rol aldığı filmlere yönelim arttı. Dolayısıyla tiyatro oyunları da yeniden gündeme geldi. “Baba” oyunu da Zeller’ın bir aile üçlemesi olarak yazdığı birbirinden bağımsız üç oyundan ikincisidir. Üçlemenin birinci oyunu “La Mére / Anne” ve üçüncüsü ise “La Fils / Oğul”dur. “The Father / Baba” Zeller’in ilk uzun metrajlı filmidir. Fransız yazar Zeller, şu ana dek hepsi ödül almış 5 roman ve 12 oyun yazmıştır.
Filmin baş karakteri Anthony Hopkins şimdiye kadar En İyi erkek oyuncu Oskarı, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oskarı, Altın Küre ve Bafta dahil pek çok ödül almış muhteşem bir oyuncu. Kendisi de 83 yaşında olan sanatçının belli ki filmdeki karakter gibi zihin karışıklığı yok keza çok başarılı. Anne karakteriyle karşımıza çıkan Olivia Colmen’da aynı Anthony Hopkins gibi bol ödüllü bir oyuncu. Ancak tabi film ağırlıklı Baba karakteri üzerine yoğunlaşmış durumda. Ludovico Einaudi’nin müziklerinin eşlik ettiği “The Father /Baba” kesinlikle izlenmeye değer bir film. Akademi ödüllerinden de özellikle Kurgu, Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında elinin boş dönmeyeceğini düşünüyorum.
Yönetmen : Florian Zeller
Senaryo : Christopher Hampton, Florian Zeller
Oyuncular : Anthony Hopkins, Mark Gatiss, Olivia Colman, Olivia Williams
Ülke : İngiltere, Fransa
Ödüller : 5 ödül & 14 Adaylık