Onur Şahin’in ilk şiir kitabı Gamdan Kale’den sonra beklenen ikinci kitabı Bun adıyla Mühür Kitaplığı’ndan çıktı. Bun Devri, Ölüm Resitali, Koygun Trio, Karantina bölümlerinden oluşan kitapta otuz iki şiir bulunuyor.
Yeni nesil; etrafındaki insanların paylaşmadıklarını, başkalarını düşünmediklerini sadece ben dediğini görerek, bireysel duyarlılıklarla büyüyor. Bugün yeni neslin toplumsallaşması giderek daha birey merkezli olmaktan geçiyor. Yani toplumsallaşmanın karşılığı daha çok ben olmak. Bu durum elbette bireysel çıkarların toplumsal çıkarlardan önemli olmasının ana nedeni. Her birey kendi başına bir toplum olmuş durumda. Böyle büyüyen bir nesilden başkalarının yaşadıklarını anlaması beklenemez. Özellikle sosyal medyayı yoğun kullanan kentli-modern birey; buhran, yalnızlık, umutsuzluk, kopukluk, karmaşıklık, anlık hazlar, geleceksizlik, geçmişsizlik gibi duyguların içinde bunalımdadır. Onur Şahin’in Bun kitabındaki şiirlerde; bireysel ve toplumsal duyarlılıklar dikkat çekici. Şair, masum insanların ölümlerini, cumartesi annelerinin umutlu bekleyişini gerek toplumsal gerekse diğer baskıların insanları geçici olarak bir araya getirse de bireylerin temel kodlarına dönmelerinin çok uzun sürmediğini imgesel bir dille söyler. Hem etik hem de estetik kaygıları vardır şairin. Estetik yanıyla lirizmle birleşen metaforik bir dil kullanır. Etik yanıyla ise daha çok kendinden yola çıkarak toplumcu davranır.
Onur Şahin’in şiirinde imgesel söylem ve lirizminle beraber saf ve toplumcu bir söylem vardır. Bu söylem, kendi dönemindeki toplumun ortalama beğenisini temel alarak şiir yazan, toplumla aynı gerçeklik düzeyine inen böylece sıradanlaşan ve aynılaşan şairlerin dışında, Şahin’in yaratıcılık ve şairlik vasfını kaybetmeden şiirini güçlendirir.
Şiirlerinde dikkati çeken bir başka nokta insanların özgürlüklerini kaybederek köleleştiği vurgusudur. Kant’a göre aydınlanmanın en önemli koşullarından biri olan özgürlük; aklın kendine ait olanı tanıması, kendi koyduğu yasaya boyun eğmesidir. Zorunludur ve rastlantısal değildir. Şahin’in Bun şiirlerinde insanın özgürlüğüne karşı duyarlılığı Hegel’ in efendi-köle diyalektiğiyle anlamlandırılabilir. Hegel’ in köle efendi diyalektiğine göre bir insan ya efendidir ya da köle. Şairin buradaki öfkesi köleleşen insanların kendi hayatına dokunmasıdır. Şiirlerindeki söylem bu diyalektiği (Hegel’in köle-efendi diyalektiğini) bilgi ve düşünceyle aşmayı önerir. İnancın araçsallaştırılmasıyla özgürlüğünü kaybetmiş dolayısıyla köleleşmiş insanın kurtuluşunu bilgi ve düşüncede bulur. Bu da Şahin’in şiirinin modern yönünü güçlendiren bir olgudur.
Onur Şahin şiirinin hem içeriği hem de biçimi müziksel. Onun şiirindeki bu musiki bir iki mısradan ibaret değil, bütünseldir. Kendi kelimeleriyle kurduğu imgelem de biçimi anlamla birleştiren müziksel bir bütünlük içerir. Şiirindeki bu müziksel bütünlük çağdaş şiirimizle olduğu kadar geçmişten gelen şiir geleneğimizle de örtüşür. Onur Şahin, gelenek içinde yerini alırken aynı zamanda geleneği bir imkân olarak görür. Bu şekilde geleneği bilirken yeni bir estetik tavırla onu dönüştürerek kendine has bir estetik tavır ortaya koyar. Şahin’in şiiri geleneği yeniden üretirken hem bu şiir geleneğine eklenir hem de onu temsil eder. Son kertede geçmişi unutmaya çalışmak, geleceği düşünmemek, şimdide kalmak sürekli ve hızla değişmek isteyen bilinci kaos içinde umutsuz bir birey vardır Bun’ daki şiirlerde.
Kaynakça:
Onur Şahin, Bun, Mühür Kitaplığı, İstanbul 2021.