Zerrin Saral, Aksisanat Portal için yazarlarla Öykü Zamanlığı‘nda bir araya geliyor. Öykü Zamanlığı‘nda Zerrin Saral bu defa Sevtap Ayyıldız‘a soruyor:

Dünya hızla değişirken, sanatın izdüşümü, sanatçının sanatını ortaya koyma şekli de aynı hızla, değişime/dönüşüme uğruyor. Böylesi bir çağda, veri tabanını koruyan, yaratım sürecinize katkı sağlamış, tüm zamanların öyküsü/öykücüsü dediğiniz öykü ve öykücü(-ler) kimler? Bu tercihi, yazınınızda neye/nereye dayandırıyorsunuz?
Herakleitos’un dediği gibi “Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz.” İkinci kere o nehre girdiğinde üzerinden başka sular akar. Değişim kaçınılmaz. Sanata bakışımız, algılayışımız ve yorumlayışımız da bu değişimden payını alıyor. Mona Lisa bir başyapıt ancak günümüzdeki güzel kadın algısına hiç uymuyor. Da Vinci 2000’lerde yaşasaydı Mona Lisa’yı nasıl çizerdi?
İlk öykülerden günümüze öyküler de epey yol kat etti, hem yazım anlamında hem de konu. Ama bu demek değil ki eskiler kötü, ya da değersiz. Onlar yolumuza çıkan taşları ayıklamamıza yardım ediyor.
Evrende her şey sürekli değişir ve akarken edebiyatında bundan etkilenmemesi düşünülemez. Bir Peride Celal romanı okurken aldığım tadı bugün çok satanları okurken alamıyorum. Aşk ve ölüm üzerine ne çok şiir, öykü ve roman yazılmıştır, yazılmaya da devam edecektir, tema aynı kalsa bile dil değişmiştir artık. Fakat bende geçmişe özlem nedense hiç bitmiyor. Bir öykücü olarak beni en çok etkileyen yazar Sait Faik Abasıyanık’tır. Onun Bilgi yayınlarından çıkan öykü serisi en değerli kitaplarım arasındadır. Menekşeli Vadi unutulur mu?
Füruzan’ın Parasız Yatılı öykü kitabının yeri de ben de ayrıdır. Dokunaklı öykülerdir, her okuduğumda yüreğimde bir ağırlıkla kalakalırım. Dili öyle berraktır ki sanki kalkıp yüzüme su çarpsam hemen içim açılıverecek gibi olur.
Ve Ahmet Büke. Son on yıldır beni en çok etkileyen öyküler onunkiler. En az kelime ile en çok şeyi anlatma becerisine nasıl da sahiptir, nasıl da kıskanırım onu! Kumrunun Gördüğü ile Ekmek ve Zeytin kitaplarındaki öyküleri dönüp dönüp okurum. Sanırım ben okumaktan zevk aldığım öyküleri kendime rehber ediniyorum ve öyle yazmaya çalışıyorum.
Sevtap Ayyıldız:
17 Aralık 1972’de Heybeliada’da doğdum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudum. Halen Eskişehir’de Felsefe Gurubu öğretmenliği yapıyorum.
Öykülerim Yaratım, Kül Öykü, Kalem, Özgür Edebiyat, İzafi, Sarnıç, Lacivert, Dünyanın Öyküsü, Yeni e dergisi, Virüs, Öykü Gazetesi, Notos Öykü dergilerinde ve Galapera Öykü fanzinde yayınlandı.
Denizini Arayan Kadınlar (Kül Sanat-2009) , Belleğin Bahar Temizliği (Notabene- 2015) , Ne Mutlu Apartmanı ( İndie -2020) olmak üzere üç öykü kitabım var.