Örsan Gürkan’ın ikinci şiir kitabı Yazısı Kötü Zenciden Sevgilerle Betik Yayınevi’nden çıktı. Şairin ilk şiir kitabı kimlik no yaması adını taşıyordu.

Gürkan’ın söylemek istediği çok şey var. Gür sesli, isyankâr bir şiir yazıyor. Dizeler mitralyöz ateşi gibi savruluyor üstünüze. Yanardağ gibi püskürüyor, coşkun bir ırmak denize dökülüyor sanki… Şairin yapmak istediği de bu sanırım. Gözünü aç, dışarı bak, uyuma… Aslında kitabın adı bile bu dürtme isteğinin ipuçlarını veriyor. Zenci olmak… Öteki olmak, alttaki olmak… Yazısı kötü bir zenci hissiyle de yazılmış olabilir şiirler, kaderin (alınyazısı) kötülüğüne de işaret edebilir. İkisi birden de olabilir.
“hem insanların yüzde yedisi yalnızmış
hem suya ve ateşe düşmek aynı şeymiş
merhaba tanrım, ayrıca teşekkür ederim”
Toplumun, mahallenin dayattıkları da sorgulanıyor şiirlerde. Şair bunu yaparken pek çok nesneyi de şiirin içine sokarak canlı bir ortam yaratıyor. Terlik, sabun, perde, çorap, çöp kovası, pil, bisiklet, oyuncak ayı, çift kişilik yorgan, fiyonk makarna, Niğde gazozu, Türk kahvesi dizeler arasında boy gösterirken hayatla bağınız kopmuyor, mahalleye yerleşiyorsunuz.

“ellerim kırılır mı anne, allah belamı verir mi
Sonuçta iki gözüm bende kaldı.”
“bense sevmeliymişim o teyzeleri
bütün mahalle evlenmediğimden şikâyetçi.”
Geleneği bilen bir şair Örsan Gürkan. Nesimi’den, Pir Sultan’dan esintiler hissediyorsunuz. Ama pek çok şiirde, daha çok romanlarda rastladığımız bilinç akışı’nın kullanıldığını fark ettim. Belleğin içinden geçenleri olduğu gibi aktaran şair, daldan dala geçmek değil, insanın kalbinin ve kafasının karışıklığını ortaya koymak istiyor kanımca. Anlam arayışı, inancın sorgulanışı, beynin içinde dönüp duran kırk tilki şiir olup dökülüyor.
“dünya sürgünüm
aklımdan sürüldüm.”
Şair “dünya öğrencisi” adlı uzun şiirinde de gençler adına konuşmuş sanki. “isimler resitali” kısmında hem adınızı hem de hissettiklerinizi bulmanız mümkün.
“sevmeyi bilmezdim öğrettiniz
bardak tutmayı su içmeyi öğrettiğiniz gibi
sözü öptürdünüz
okumayı söktürdüğünüz gibi”
Örsan Gürkan farklı üslûbuyla derin bir okuma vaat ediyor.
