
SENKRONİK EZAN

polisin şiddeti bir şiire konu olmalıdır
İzmir-merkez / 21 Temmuz
9 Eylül ve muzaffer
tacize hayır!
on üç iğneli voodoo bebek
kızları saçlarından dövüyorlar başlamaya
- suratına yumruk
- sırtına dirsek
- ters kelepçe
başkandan açıklama bekliyoruz
yok- ‘delete’
başkandan bir açıklama daha bekliyoruz
- ben devletim
- kapa çeneni
- sen kimsin?
başkandan üç
son bir Allah
tekerlek kafa
kasketli enginarlarla dolaşıyor
karısı ‘instagram’da domates doğrarken
bir başkan karısı pınarın kurusu
varilde az pişmiş, etleri diri diri
Atatürk’e çağrı:
koş bizi kurtar
kuşlar denize dökülüyor
kurtuluş savaşını kiminle yapacağız?
HANGİ KADIN SEVİŞİYORSA
Sopor Aeternus seven bir kadına…
hangi kadın sevişiyorsa acıdandır
aşkı yataklarda aramanın çelişkisine düşer
kol bileklerini, nabzını, kirpiklerini
ne varsa titrediği, üşüdüğü yaralarından
öpsün ister anlam yüklediği biri
adı olsun aynaya bıraktığı buğusu
silineceğini bilerek saniyesinde
tıraş bıçağı bir an kessin onu düşünürken yüzünü
saç telini kaldırıp nimet saysın yerden
hangi kadın sevişiyorsa şefkattendir
bir mağaranın kıvrılışına açılan nehir gibi
soldurmama gayretinde
pencere önündeki bekleyiş fesleğenini
yalnızlığına çiçek alarak yoldan
kuruturken gizlice bir ayakkabı kutusunda
hangi kadın sevişiyorsa
bastırmak ister hüznünü
etini öne sürer, satrançta bir piyon gibi
şah numarası çekerek yanındakilere
fark yaratmaz uyuşması
kahkahayla uyuşanlardan
-kız çocuğu şımarıklığına bürünür
örgüler, at kuyrukları, iki kuyruklar
koparken kement olup kaba avuçlarda
alnında büyüttüğü bahçenin
yolunduğunda çimenleri ve toprağı tırmıklandığında
hangi kadın sevişiyorsa biraz aşktandır
gelip duruverir bir noktada nedensizlik saati
aidiyetini sunar, hayranlık duyduğu o dikey heykele
çiviler fotoğraf çerçevelerini
oysa doğurmak istediği küsküs rahmine
ensesinden silmeye dururken yorgunluğunu o adamın
beşiklerini kırar ağladığı bebek hayaletlerinin
hangi kadın sevişiyorsa, delirmemek uğruna
hemcinslerinin tehditlerine de maruz
dayanacak gücü kalmayan mücadelesine
cinnetin pençe atmasından korkar
hangi kadın sevişiyorsa ölmemek için
bir erkek kadar kandırabilir ancak kendisini
WHICHEVER WOMAN MAKES LOVE
-to a woman who loves Sopor Aeternus…-
whichever woman makes love, it is because of suffering
she falls in a dillemma of searching love in beds
her wrists, pulse, eyebrows
whatever she trembles, feels cold
she would like him to kiss
someone on whom she values
let the steam on the mirror be her name
by knowing that it will be erased at that second
let the razor blade, at once, cut his face while he is thinking of her
let he take her hair off ground and redeem it blessing
whichever woman makes love, it is because of affection
like a river opens to bend of cave
in an effort not to make wither
the basil of waiting in front of window
buying flower to her loneliness on the way
and drying it secretly in shoebox
whichever woman makes love
she would like to repress her sorrow
she moves her flesh like a pawn
as she pretends to check-mate
her getting numb does not make any difference
from the people who gets numb by laughter
-she behaves like a naughty girl-
as braids, pony tails, two ponytails
were getting torn like a rope in palms-
as the grasses were weeded and its earth was raked
of her garden she cared on her forehead
whichever woman makes love, it is because of love
at some point the hour of arbitrariness stops
she presents her belonging to the vertical statue that she admires
she nails photo frames
to the offended womb that she would like to give birth
while she tries to erase the tiredness off his back of neck
she breaks the cradles of the baby ghosts on which she cried
whichever woman makes love, it is for the sake of not getting mad
and she is exposed to her fellow’s threats
she fears that madness claws
to the struggle that she does not have any strenght to endure
whichever woman makes love, it is in order not to die
she can deceive herself as much as a man