Zerrin Saral, Aksisanat Portal için yazlarlara Öykü Zamanlığı‘nda Bir araya geliyor. Öykü Zamanlığı‘nda Zerrin Saral bu defa Batuhan Aşıktoprak’a soruyor:
Dünya hızla değişirken, sanatın izdüşümü, sanatçının sanatını ortaya koyma şekli de aynı hızla, değişime/dönüşüme uğruyor. Böylesi bir çağda, veri tabanını koruyan, yaratım sürecinize katkı sağlamış, tüm zamanların öyküsü/öykücüsü dediğiniz öykü ve öykücü(-ler) kimler? Bu tercihi, yazınınızda neye/nereye dayandırıyorsunuz?
Batuhan Aşıktoprak: Kendi edebiyat anlayışımı şekillendiren yazarların pek çoğunun romancı olduğu şerhini düşmekle birlikte, elbette öykünün, öykücülerin üzerimde bıraktığı etkiyi de görmezden gelmiyorum. “Tüm zamanların öykücüleri” iddiasında bulunmadan, Gogol, Cortazar ve David Constantine’in öykülerini diğerlerinden ayrı tuttuğumu söyleyebilirim. Okuduğum onca öykü arasından Cortazar’ın “Cennetin Kapıları” öyküsü öne çıkıyor.
Tüm zamanların öyküsü diyebileceğim metnin yazarı ise çok büyük bir romancı: William Faulkner. Onun uzun öyküsü “Ayı”nın niteliğine yakın başka bir öykü okumadım. Bu tercih, Faulkner’da ve sevdiğim diğer yazarlarda kolaylıkla bulduğum biçimsel bir arayışa dayanıyor. Söz diziminde risk alan, cümle kurma yöntemi “Hemingwayvari” bir basitliğe denk gelmeyen, kendi edebiyat yolculuğumda da parçası olmak istediğim bir biçim.
“Ayı” öyküsü, “Kurtar Halkımı Musa” romanındaki sıralı hikâyelerden biri. Kitabın ilk hikâyelerinde soyunun erkeklerini ve çocukluğunu da okuyabildiğimiz Isaac McCaslin’in, ormanın onlarca yıllık efsanesi Koca Ben adındaki ayının peşine düşüşünün hikâyesi. Böyle bir konu seçiminin çok güçlü bir atmosferi peşinen kendi yanına çekeceğini tahmin etmek zor değil. Ama hikâyeye kuvvetini veren asıl şey, Faulkner’ın başka hiçbir yazarda benzerine rastlamadığım üslubu ve gözlem gücü. Yaşamadığına inanmanın zor olduğu, benim gözümde kusursuza yakın biçimde yazılmış parçalar: Orman, Isaac McCaslin, Koca Ben, Sam Feathers ve hikâyenin en az Ayı kadar görkemli köpeği Aslan.
Bugün ve geçmişte, Türk yazarların tümünün az ya da çok parçası olduğu o Doğulu duygusallığını barındırmaması, ilk kez Faulkner okuduğumda bana hiç bilmediğim bir düşünme biçiminin haberini veren soğukkanlılık, Ayı öyküsünü ve elbette Faulkner yazınını benzersiz kılan özelliklerin bazıları. Artık, bu kadar yüksek bir edebiyat seviyesini görmüş, onun önemine inanmışken, kendi yazdığına bakarak ilerlemek benim için ne kadar mümkün bilinmez. Ama kendi yazı hayatımın da, Faulkner’ın dediği gibi, “sevdiğim şeyleri okurken hissettiklerime benzer hisler tattıracak bir işin standardını oturtmak” üzerine kurulacağı konusunda bir şüphem yok en azından.
Batuhan AŞIKTOPRAK
1994 yılında Bursa’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Bursa’da tamamladı. 2017’de Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Öyküleri Varlık, Notos, Peyniraltı Edebiyatı gibi dergilerde yayımlandı. Kurdun Postu adlı öykü dosyası 2019 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Aynı isimli kitabı, Ekim ayında Varlık Yayınları tarafından yayımlandı.