Şair Ebuzer Saray, son dönem kitap ve edebiyat dünyasından okunmasını önerdiği kendi tabiriyle sıkı kitapları edebiyatseverlerle paylaştı.
İlk kitap Göl Yazı, Enis Batur’un özel külliyatının son kitaplarından Antonio Tabucchi’nin ‘Düşler Düşü’ isimli kitabıyla birlikte okunabilecek, bir ture sokulacaksa da anlatı-metin olarak adlandırabileceğimiz bir kitabı. Okurunun algısının açık olması gerekir. Bence özellikle sıkı kitap arayanlara .
Sergey Dovlatov’un Puşkin Tepeleri isimli kitabı son dönem butik yayınevi sınırlarından merkeze yerleşmeye nazır Jaguar Yayınlarından çıkan bir kitap. Dovlatov Çağdaş Rus Edebiyatının şekillenmesinde adı anılan bir yazar. Bende bıraktığı imge, yazı insanının iç dünyasıyla kurduğu ilişkisinin mizahi bir dille de sorgulanabileceği oldu. Ne yazık ki Dovlatov’un dilimizde ‘henüz’ sadece “Puşkin Tepeleri” isimli bu kitabının bulunması ise acı. Belki diğer eserleri de çevrilir.
Üçüncü kitap Hüseyin Kıran’ın “Yaşamak-Bir Çaba” isimli anlatısı. Kıran edebiyata şiirle başlamış bir yazar. Beni en etkileyen “Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır” dan sonra yazdığı bu anlatı bize dayatılan ve verili olan tüm dizgeleri akıcılığında anlamak ve yalın hayatın yürüyerek katedilebileceğini öğretiyor. Bu türün meraklılarına ısrarla önerimdir.
Dördüncü ve son kitap ise aslında bir psikanalist olan Michel Schneider’in “Okumak ve Anlamak” isimli kitabı. Edebî tüm metin ve yapıtları okumanın, onların yaratıcılarıyla da bir bağ kurarak anlaşılabileceğini ortaya koyuyor Schneider. Freud’dan Nabokov’a, Proust ‘tan Pessoa’ ya kadar pek çok yazarı yaşamlarıyla ele alıyor ve onları çıplaklıklarıyla serimliyor. Öyle kolay kolay bir çırpıda okunup bitirilecek bir çalışma da değil.