AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
Facebook Twitter YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. "Hepsini Gör"

    KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FeminİSTANBUL” 7 YAŞINDA

    28 Eylül 2023

    Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı…

    4 Eylül 2023

    Şerif Fatih “Poetika” Kavramı Üzerine Konuştu

    18 Temmuz 2023

    Tomris Uyar Öykü Ödülü…

    11 Haziran 2023

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FeminİSTANBUL” 7 YAŞINDA

    28 Eylül 2023

    Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı…

    4 Eylül 2023

    Şerif Fatih “Poetika” Kavramı Üzerine Konuştu

    18 Temmuz 2023

    Harbiye Mahallesi Dayanışma Şenliği Gerçekleşti…

    8 Temmuz 2023
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. "Hepsini Gör"

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Cellat Nazikti – Remzi Karabulut

    16 Şubat 2021

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Ustalar Resmî Geçidi: Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi

    25 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e

    5 Aralık 2023

    KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK

    5 Aralık 2023

    HİLAL VAROL YAZDI: KAYIP ECZACI – SARAH PENNER (EYLÜL -2023)

    1 Kasım 2023

    Mustafa Fırat’tın Yeni Polisiye Kitabı: “Üç Uzun Gün”

    18 Ekim 2023
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. "Hepsini Gör"

    Utku Yeşilöz: Bugünün şiiri belki aklımıza gelmeyen, henüz bilmediğimiz, tanımlanmamış genişlikte kendine yer bulup zengin bir alanda nefes almakta…

    30 Ağustos 2023

    Eser Ceran Erdi Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    30 Ağustos 2023

    Neslihan Perşembe Kulakoğlu’ndan Hayri Kandemir Söyleşisi

    14 Temmuz 2023

    Fatma Eryılmaz Mimoza Sokağı’nda Zerrin Saral’ı Ağırlıyor…

    8 Temmuz 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Utku Yeşilöz: Bugünün şiiri belki aklımıza gelmeyen, henüz bilmediğimiz, tanımlanmamış genişlikte kendine yer bulup zengin bir alanda nefes almakta…

    30 Ağustos 2023

    Eser Ceran Erdi Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    30 Ağustos 2023

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Neslihan Perşembe Kulakoğlu’ndan Hayri Kandemir Söyleşisi

    14 Temmuz 2023
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. "Hepsini Gör"

    Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak

    5 Aralık 2023

    Şiir Yolculuğu’nda Ahmed Arif Durağı…

    1 Kasım 2023

    İSTANBUL’DA KADIN ŞİİRLERİ OKUNDU…

    17 Ekim 2023

    Harbiye Mahallesi Dayanışma Şenliği Gerçekleşti…

    8 Temmuz 2023

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak

    5 Aralık 2023

    Şiir Yolculuğu’nda Ahmed Arif Durağı…

    1 Kasım 2023

    İSTANBUL’DA KADIN ŞİİRLERİ OKUNDU…

    17 Ekim 2023

    Harbiye Mahallesi Dayanışma Şenliği Gerçekleşti…

    8 Temmuz 2023
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. "Hepsini Gör"

    “Askısı Kırık Zamanın” Okuruyla Buluştu…

    14 Kasım 2023

    Enver Karahan’ın “Bir Yanılsamanın Tragedyası” Raflarda

    14 Kasım 2023

    “İskelet İsmet – Kuyruksuz Kedilerin Esrarı” Çıktı

    12 Kasım 2023

    İki Yazarlı Psikolojik Gerilim Romanı: “Kırmızı Çan”

    10 Kasım 2023

    Varlık Dergisinin Ekim 2023 Sayısı Çıktı: “Cumhuriyet 100 Yaşında!” 

    2 Ekim 2023

    Ecinniler’in Yeni Sayısı Yayımlandı…

    30 Ağustos 2023

    Virüs, Yeni Sayısıyla Okuruyla Buluştu…

    27 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. "Hepsini Gör"

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e

    5 Aralık 2023

    KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK

    5 Aralık 2023

    Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak

    5 Aralık 2023

    “Askısı Kırık Zamanın” Okuruyla Buluştu…

    14 Kasım 2023
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Anasayfa»YAZI»Edebiyat Yazıları»Kentte Dağlı Bir Rüzgâr

Kentte Dağlı Bir Rüzgâr

adminYazar admin26 Ağustos 2017Yorum yapılmamışOkuma Süresi 9 Dk.
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest E-posta

Aslıhan Tüylüoğlu

Fatma Aras on yıllık bir zaman zarfında, “Saklıyım”(2008), “Göğü Azalan Kuşlar”(2012), “Ağrılı Beklemeler”(2015) ve son olarak çıkarttığı “Söz ve Hançer”(2017) isimli şiir kitapları ile okurun karşısına çıktı. Bunun yanında “Hayata Mektuplar, Turna Ağıdı”(2015) isimli mektup-deneme ve “Dağ Su Korku”(2017) ismindeki hikâye kitapları ile okurla buluştu. Bu yazıda özellikle şiirlerinden yola çıkarak yazın deneyimini irdeleyeceğiz onun.

İlk kitabı 2008 yılında çıkan “Saklıyım”, Iğdırlı bir şair olarak geleneksel şiirimize eklemlendiği hece şiirlerini kapsıyor. Daha sonra serbest şiirlerden oluşan kitaplar çıkartsa da hece şiiri yazmayı sürdürdüğünü son kitabı  “Söz ve Hançer”’in bir bölümünü de hece şiirlerine ayırmasından anlıyoruz.

Fatma Aras’ın bu kitaplardaki hece şiirlerine toplu olarak bakıldığında, geleneği özümsemiş bir şairin günümüz dünyasını geçmişten gelen özle birleştirdiğini ve yansıttığını görüyoruz. Bu şiirler modern şiirin baş tacı ettiği imgeye ağırlıklı olarak yer veriyor. Mecaz ve eğretilemeler ise forma yenik düşmüyor. Türkçe’nin kısıtlı kafiye imkânına rağmen zorlama olmayan dizeler ile etkili bir anlatıma ulaşıyor bu şiirlerde.

Fatma Aras, hece şiirinden gelip serbest şiire geçiş yapan az sayıda şairden biri. Hece ve aruz ile yazılan şiirlerde biçimsel bir kalıp vardır ama iyi şairler bu kalıbı düşünmeden neredeyse doğaçlama olarak yakalarlar. Örneğin Eski şiirimizin son temsilcisi sayılan Cumhuriyet döneminde de şiirler yazmış olan Yahya Kemal’e niçin hâlâ aruzla yazdığı sorulduğunda “ Şiir bana aruzla geliyor.” der.

Hece de ses olarak kulaktan gelir şairine. Şiirin formu, şiirin geleneksel formda yazılıp yazılmaması önemli midir? Pek sanmıyorum. Baudialere (ki şiirlerini o dönemin koşullarında aleksandren denen 12’li şiir ölçüsü ile yazıyordu.) “Her zaman şair ol! Düzyazıda bile.” diyor. Asolan da bu olsa gerek. Bu bağlamda Fatma Aras’ın gerek hece, gerek serbest şiirlerinde ve düzyazı kitapları olan öykü ve mektuplarında bu sözün çerçevesinde kaldığını görmekteyiz.

Şiir özellikle hece formunda doğaçlamaya açıktır. Yetiştiği yörenin, manileri, değimleri, mecazi ağırlıkta söyleyişleri şair için bir avantaj ortaya çıkartmış görünüyor. Serbest şiirlerinde de bu avantajı sonuna kadar kullanıyor Fatma Aras. Veysel Çolak “ Şiiri fark etmek de şairliktir “ diyor. Fatma Aras günlük dilde de kullandığımız bu mecazlı anlatımları yakalayıp metinlerinde  yararlanıyor. Dahası bu fark ediş, örnekseme yoluyla yeni mecazlar kurma aşamasında şair için bir kolaylık oluşturuyor bir bakıma.

Fatma Aras’ın serbest şiirlerine baktığımızda çoğunlukla hece formunu ve sesini kırmak için özel bir çaba içinde olduğunu görüyoruz. Bazen sadece heceyi kırmakla yetinebiliyor. Serbest şiirin içkin bir formu vardır oysa. Her şiir için farklı bir yapı kurulur. İlk serbest şiirlerinde bu yapıyı kurmakta bir ürkeklik içinde olduğunu sezinliyoruz onun. Hece şiirlerinde sese, ayağa uyağa durağa ne kadar bağlıysa, serbest şiirlerinde bunlardan o kadar uzak duruyor. Bu çekince serbest şiirlerini ses olarak zora sokuyor bazen.

Yine Fatma Aras’ın lirik şiire karşı bir direnç gösterdiğini de görüyoruz. Modernist bir şiir yazmaya, özneyi ötekileştirmeye parçalamaya çalışıyor. Bazı şiirlerinde okura doldurması için oldukça fazla anlamsal boşluklar bırakıyor. Hece şiirleri, okumaya, anlamaya, içselleştirmeye ne kadar yakınsa; serbest şiirleri o kadar kapalıdır. Yapısal olarak sağlam olan hece şiirlerine rağmen serbest şiirlerinde yapı gevşektir. Bu anlamın rastlantısal olarak genişlemesini ama ele geçmesini zorlaştırır. Modernist anlayıştaki şiirlerin çoğunda görülen bir durumdur bu da.

Bu şiirlerde gittikçe azalarak da olsa üç durumdan kaçındığını saptayabiliriz onun. Birincisi daha önce söylediğimiz gibi, hece yapısı ve sesi. İkincisi lirik şiirde baskın olan birinci tekil özne.  Bu şimdi açıklayacağımız durumla da ilgili: “Dağ Su Korku” isimli otobiyografik özellik taşıyan öykü ve bazı anı metinlerinde içtenlikle anlattığı şiir serüveninin, töre yüzünden, yani kız çocuklarının şiir okumasının, yazmasının ayıp karşılanması ve engellenmesi yüzünden sekteye uğrar. Artık töre baskısı altında olmasa da çocukluğundaki bu yasaklı dönem sonrasında kendi kendisini engellemesine yol açar. Bu durum şimdi bile yazarken otosansüre uğradığını göstermekte. Özne seçiminde ve kapalılıkta bu engellenmenin izleri seçilebiliyor. Nitekim özneyle örtüştüğü bazı şiirlerinde bu oto sansür aşılır ve oldukça lirik ve etkili dizeler ortaya çıkar.

Birkaç şey de konu ve izlekleri için söylemek gerekir:

Dağ ve dağ özlemi sık sık işlenir şiirlerinde. Dağ ile özdeşleşir. Kente sığmaz. Sıkıldıkça dağlara kaçmak ister. Yıllarca yaşasa da bir türlü ait olamaz kente. Kent hep olumsuzlanır. Sert, soğuk, çetin bir dağ rüzgârının estiği duyumsanır şiirlerinde. Sert sessizlerin çokluğu bunu doğruluyor. Yıllardır deniz kenarındaki bir şehirde yaşamasına rağmen birkaç İstanbul şiiri dışında “deniz” de girmez şiirlerine. Dağ hep baskındır. Özellikle de Iğdır’ın üzerine gölgesi düşen ve “Ağrılı Beklemeler” kitabına isim olan iki anlamda da kullanılan “Ağrı”

“Ağrı dağı çocukluğum

Önümdeki uzun resim

Orda çoğalan gevenlerin hüznü” (Göğü Azalan Kuşlar. S.8)

 

Yukarıdaki uz benzetmede Ağrı dağı ile bir başka baskın izlek olan çocukluk eşitlenir.

“Yüreğimi doğurdum üç ülke eteğine

Yankı olur bedenim size” ( Ağrılı Beklemeler S.7)

 

Çocukluk teması, anne ve babanın sık sık anımsanması birçok şiirinin çıkış noktasını oluşturur. Çocukluğundaki insan ilişkileri ile günümüz kent insanının ilişkileri arasındaki değişim bazen nostaljik öğeler de içererek şiirlerine konu olur.. Çocukluğundaki derin duygusal yaşantının izlerini sürmek mümkündür bu şiirlerde. Ağrı Dağı ve Aras Nehri, bulunduğu köyün coğrafyası, ilklimi, bitkileri, çiçekleri şiirini besler.

 

Aşk teması da çetrefilli, yaralı bir diğer beslenme kaynağıdır. Zorunlu olmadıkça yazılmaz ama kendiliğinden sızar bazı şiirlere. Bu aşk da çocuklukta yaşanmış, yine töre yüzünden tamamlanamamış ama içselleştirilmiş ve düşsellikle güçlenmiş bir şekilde şiirlere uğramıştır.

“Söyle kaç gece eskimeli

Uyumak için sende” (Göğü azalan Kuşlar)

 

Diğer önemli bir izlek doğal ki “Töre”; Töre ile ilişkisi çelişiktir şairin. Köklerine, geleneğine, coğrafyasına, diline yani törenin, iyi ve güzel, insanlarda dayanışma yaratan yanlarına alabildiğine bağlıdır. Öte yandan törenin içerdiği daha çok kadınların gördüğü baskı ve şiddette karşı isyankardır.

 

“Acıdan pay alan dilim tükürüyor töreye” (G.A.K. S.37)

 

Töre konusunu işleyişi kendi yaşadıkları ile sınırlı değildir Özelden genele sıçrar.

 

“Alınan her soluk izinli çıkar.”

 

“Aklımda kanayan zaman/ Yüreğimde bir ağabey kurşunu”

 

Sonradan “Dağ Su Korku”’ da anlatacağı durum “Göğü Azalan Kuşlar”daki “Direniş” şiirinde işlenmiştir:

 

“Çekmecede kurutulan şiirler

Bir hayatın telaşıdır yaşarken

…

Törenin ördüğü saçlardık

Ağır sözler omuzladık” S.52

 

Temalar her zaman bireysel değildir. Özellikle son yıllarda Türk-Kürt karşıtlığından doğan ölümler üzücüdür, çocukluğunda birlikte yaşadığını gözlemlediği bu iki halkın bugün karşı karşıya gelmesi acıdır. “Kuşbakışı Türkiye”, “Kardeşliğe Ağıt”, “Bine Bölündük” gibi şiirlerinde konuya insancıl açıdan bakar. Ayrıca kentin arka yüzünün göz ardı edilmediğini, mendil satan çocuklardan çöp toplayarak geçimini sağlayan insanlara ve göçmenlere duyarlıklı dizeler de yazdığını görüyoruz onun.

 

Fatma Aras’ın, “Göğü Azalan Kuşlar”da şiir adına gösterdiği temkinli davranışın, “Ağrılı Beklemeler”de daha cesurca bir tutuma dönüştüğünü,  “Söz ve Hançer” isimli son kitabında ise şiirsel söylemin daha da rahatladığını, kendine güveninin arttığını, anlamsal bütünlüğü yakaladığını görmekteyiz. Hece şiirlerindeki güvenini serbest şiirlere taşıdıkça şiirinin de geliştiğini, yapısal sorunlardan arındığını zaten içerik olarak zengin şiirlerinin biçimsel olarak da olgunlaştığını görmekteyiz.

 

Bu yazının sonunu incelediğimiz şaire yönelttiğimiz soru ile bitirelim:

 

Aslıhan Tüylüoğlu:“Merak ettiğim iki şey var birincisi bir şiiri hece veya serbest yazmanın yaratım süreci açısından nasıl bir farkı var? Diğeri de şu: Şiirlerinin yanı sıra şiirsel söyleyişi, mecazlı anlatımı elden bırakmadığın mektup ve öykü kitapları da çıkarttın. Bunlar topluca okunduğunda birbirini tamamlayacak nitelikte. Şiir varken buna neden gerek duyuyorsun? Öykü, şiirin zihinsel yorgunluğundan kaçış mı yoksa? “

Fatma Aras: İster serbest ister hece ölçülü olsun; yazılan bir metne şiirdir diyebilmek için, şiirin kendi disiplinine uygun ölçüleri taşıması gerekir. Her ikisini de aynı sancı doğuruyor bana kalırsa. Bilindiği gibi yazıya geçilmediği dönemlerde, insanoğlu, akılda kolay kalması ve ezberlenerek aktarılması için uyaklı şiirlerle sözlü olarak kendini, yaşamı anlatmaya çalıştı.  Doğduğum toprakların mayasından olsa gerek, çocuk yaşta mani ve 6+5= 11 heceli şiirlerle sözlü olarak tanıştım. Yazılan, serbest şiir de hece şiiri de olsa, şiir sanatı vasfını taşıyorsa benim için aynı zorlukta. Çünkü hece şiiri de imge ile yoğrulur. Başlarda zorlanmama rağmen serbest şiirlerle de sonradan epey haşır neşir oldum. Benim açımdan hece şiiri de serbest şiir de yaratım sürecinde belli zorluklar taşır. Şair, şiir bilgisine bağlı kalarak alabildiğince özgür, ama her seferinde ayrı bir yapı kurarak serbest şiiri yönlendirir. Oysa hece şiirinde şiir, şairi yönlendiriyor. Hece şiirinde önemli nokta “ölçü”, “uyak” ve “redif”lerdir. Bunun için ek betimlemeler ve eş anlamlı sözcüklerden yararlanmak için kelime hazinesinin çok zengin olması gerek.

 “Şiirlerinin yanı sıra şiirsel söyleyişi, mecazlı anlatımı elden bırakmadığın mektup ve öykü kitapları da çıkarttın. Bunlar topluca okunduğunda birbirini tamamlayacak nitelikte.” diyorsun.

Yazılanların her biri özerk de olsa yazarın, şairin kendi yorumu, şelesini (yükünü) aynı duygu derinliğinde açığa vurur. Şiirsel söyleyiş, mecazlı anlatım zaten günlük konuşmalarımızda sıkça var. Örneğin: “kentler ağlıyor”, “uçak kaçtı”,“gemi kalktı”,“sevdiğine boş gözlerle bakıyordu”, “ tatlı sözlerle beni oyaladı”, “ acı sözler ağlatmıştı” gibi…

Günlük konuşmalarımızda bile anlatımı daha etkili kılmak için benzetmelerle anlamı kuvvetlendiririz. Benzeyen ve benzetilenlerin çağrışımı hâkimdir. Dil içinde yeni bir dil olarak sözcüklerin anlamına yan anlamlar kazandıran bu benzetmeler, deyimler, dile bir şifre gibi yerleşen sözcüklerin başka anlamlarla donatılmasıdır. Bazen kolay ve çekici mizahi bir dille de dönüşen bu söylemler, anlamın yüzünü değil sırtını gösterir. Bu dilin, hece şiirinde olduğu gibi doğduğum topraklarda ve büyüdüğüm ailede konuşmalarımızda yoğun olarak olması belki de bir şans. Bundan ötürü mecaz kuracağım diye direnmem. Konuşmalarımda olduğu gibi mecazlar yazılarımda, mektuplarımda kendiliğinden yerlerini alırlar.

 

“Şiir varken buna neden gerek duyuyorsun? Öykü, şiirin zihinsel yorgunluğundan kaçış mı yoksa?” diye soruya devam etmişsin.

Şiir, bilinmeze çıkılan bir yolculuktur. Başkaldırıdır. Haksızlığa karşı isyandır. Bu da şairin bireysellikten, toplumsallığa, oradan evrenselliğe uzandığı, insanı kucaklayan bir özsel eylemidir. Bütün bunlar varken öyküye yönelmek; zamanın getirisi içinde, sistemin verdiği acıları kâğıt kalemle konuşarak yazıya dökmek, kendi sessizliğime kendi doğrularım için yeni bir kapı aranışıdır.

 

Bugünkü çocuklar tarihin şansız çocuklarıdır. Doğu-Batı arasında bakışların bile savaş içinde olduğu bugünlerde büyük toplumsal nevrozlarımız var. Uzun ağlayışlarımız var. Uzun yaslarımız var. İster içten bakalım, ister dıştan bakalım, bu kargaşa içinde hayatı ağrısız yaşamamız mümkün değil. Bu durum karşısında “gün”ü ve “an”ları renkli vitrinlerin, pembe hayallerin içinde duyumsamak mümkün değil. Duyarlı bir insan, günlerin ve anların içindeki acılara konuk olur.“Şiir yazılırken şairini de dönüşüme sokar” derler.  Bu öykü ve mektuplar için de geçerli. Belki de zaman zaman şiiri dinlendiriyor, gerçeği bir başka yoldan kavramanın olanağı olan mektup ve hikayelerimde soluklanıyorumdur.

Paylaş: Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr E-posta
admin
admin

İlgili İçerikler

Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e

5 Aralık 2023

KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK

5 Aralık 2023

HİLAL VAROL YAZDI: KAYIP ECZACI – SARAH PENNER (EYLÜL -2023)

1 Kasım 2023

Yoruma Kapalı Paylaşım.

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e

Yazar admin5 Aralık 2023

“kopan tel” e “bir tel kopar, ahenk ebediyyen kesilir” Yahya Kemal dizesi olman bir yana,…

KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK

5 Aralık 2023

Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak

5 Aralık 2023

“Askısı Kırık Zamanın” Okuruyla Buluştu…

14 Kasım 2023

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

EN SON HABERLER

Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e

5 Aralık 2023

KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK

5 Aralık 2023

Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak

5 Aralık 2023
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Zahide Koçyiğit’in Yeni Mektubu: ‘kopan tel’e
  • KAYIP AĞAÇLAR ADASI – ELİF ŞAFAK
  • Şiir Yolculuğu’nun Yeni Durağı Didem Madak
  • “Askısı Kırık Zamanın” Okuruyla Buluştu…
  • Enver Karahan’ın “Bir Yanılsamanın Tragedyası” Raflarda
  • “İskelet İsmet – Kuyruksuz Kedilerin Esrarı” Çıktı
SON YORUMLAR
  • 2017 Arkadaş Z. ÖZGER Şiir Ödülü İçin Süreç Başladı için motohurghada.ru
  • Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatında Nitelikli Yapıtlar Bulma Sorunu… için https://dream-manga.com/2208-q-and-a.html
  • Anlatamıyorum… için motohurghada.ru
  • Varlık’ta Bu Ay… için buy lisinopril blood pressure medicine
Facebook Twitter Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2023 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.

Sign In or Register

Aksisanat.com'a Hoşgeldiniz!

Hesabınıza giriş yapın.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Şifremi Unuttum!