Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Sessiz Kalmıyoruz Dünya İçin Konuşuyoruz!”

    19 Ekim 2025

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

    21 Ekim 2025

    KAYAYI DELEN İNCİR: TURGUT UYAR VE ŞİİRİ

    12 Ekim 2025

    “Yaralı Zarafet”: Kırılganlığın Poetik Haritası

    12 Ekim 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…

    21 Ekim 2025

    “Uygarlık, Demokrasi, Kimlik ve Öznellik”

    13 Ekim 2025

    “ŞİİR VE BARIŞ, KARTALIN KANADINDAKİ GÜNEŞ”

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

    2 Kasım 2025

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»İsmail Cem Doğru ve Mustafa Fırat’la Kirpinin Okları 4.Bölüm

İsmail Cem Doğru ve Mustafa Fırat’la Kirpinin Okları 4.Bölüm

adminBy admin21 Temmuz 2018Yorum yapılmamış10 Mins Read1 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

İsmail Cem Doğru: Sanırım değişen dünya değil sadece. Dokunduğumuz hiçbir şey aynı değil. Sende de durum farklı değil. Kuşaklar yer değiştiriyor. Yaş aldıkça ve Yıllıklardaki yerin her yıl biraz daha yukarılara tırmandıkça neler değişiyor senin hayatında?

Mustafa Fırat: Kaç zamandır kendimi kitaplara verdim. Elime kalem almadım. Doğru dürüst yazmak da içimden gelmedi. Düşünüyorum. Daraldığımda görüştüğüm, takıldığım ender kişilerden birisin. Bir dert ortağı, bir şair, bir dergici, bir yayıncı olma özelliklerini kenara bırakıyorum. Neden böyle olduk? Bir umut doğuyor bazen diyorum ki güzel olacak doğan gün; bazen de Uyar’ın şiirindeki gibi o tel cambazının ruh halini yaşıyorum. Kahır ediyorum nedensiz. Nasıl bir ruh halidir bu İsmail? Mesela bizim büyüklerimizden aldığımız bir görgü vardı. Bir nezaket. Şimdilerde sadece bir kadının adı kaldı. Bir dergi, bir kitap gönderiyorsun. Geri dönen, incelik olsun diye teşekkür eden dahi azaldı. Rakamların arasında ne büyüyorsa artık?!Yahu İsmail neden güzel adamlar birden aramızdan ayrılıyor? Mesela ben Enver Ercan’ı özlüyorum. Çok özlüyorum. Toprağı gür ışığı bol olsun…

İCD: Bak bunu sevmediğimi itiraf etmeliyim. Enver Ercan’ı kaybettiğimizde onunla birlikte pek çok ayrıntının geride kaldığını belirtmiştik. Enver Ercan kişiliği ve yetişme koşulları gereği bugüne ait olmayan değerleri temsil ediyor. İşin kötüsü dün öğrendiğimiz edebiyat da bugüne ait değil. Aslında edebiyatın bugünkü formunu bulma görevimiz yok. Ama değişen insan figürüyle uyum yakalamak durumundayız. Bak seni bu kadar hüzünlendiren, Enver Ercan’ın görgüsünü mumla aratan şey gördüğün değişim. Emek vermeden elde etmeye odaklanmış bir nesille karşı karşıyayız. Bu edebiyat ortamından bağımsız bir durum… Sana bir sır vereyim. Bunun geriye sarması da mümkün değil. Yeni yayıncılık koşulları, yeni yazın biçimleri ve yeni metotlar hep bu girizgah üzerinden ilerleyecek ve oluşturulacak. Belki de gördüğümüz en büyük kuşaklar arası çatışmaya hazırlanmak durumundayız.

MF: Şiir nerede diye sorduğumuz dönemlerden geçiyoruz. Birbirini okumayan insanların arsından sıyrılıp onları iteleyerek geçtiğimiz günlerden. Şiir nerede İsmail? Şairin bol şiirin olmadığı günlere denk gelmek nasıl bir şey? Sen ne düşünüyorsun?

İCD:İnsanı, hayatı ve dünyayı açıklamak için yazılmış milyonlarca kitabı, düşünceyi, binlerce teoriyi, bilimsel araştırmayı özetleyen ve içine tam olarak alabilen iki sözcüğü aklıma düşürüyorsun. Biri ‘süreç’ diğeri de ‘sonuç’. Bu iki sözcüğün içine giremeyecek hiçbir bütünsel ayrıntı yok. Şimdi süreç dediğin de bütünün neredeyse yüzde doksanı. Geri kalan yüzde onluk bölüm sadece sonuç… İnsanlar önce süreç odaklı çalışmalarla başlayıp sonuç alıyorlardı. Sonra bu ikiye ayrıldı. Süreç odaklı çalışmalar yapan insanlarla sonuç odaklı çalışmalar yapan insanlar oluştu. Sonuç odaklı insanlar birer yıldıza dönüştüyse de içi boş olmakla suçlandı. Süreç odaklı insanlar çalışmalarını kazanca dönüştüremedi ve bir kesim tarafından aptallıkla suçlandı. Ama uzun süredir böyle bir kısır döngü etrafında dünya biçimlenirken yeni bir döneme girdik. Süreç odaklı düşünen insan sayısı bir hayli azalırken sonuç odaklı düşünce her yanı sardı. Şu an şiirden çok şair var dedirten durumun gerekçesi bu ne yazık ki. Herkes hızlıca sonuç istiyor. Ödev yapmadan öğrenmek, çalışmadan yüksek not almak, cin olmadan adam çarpmak, sevişmeden çocuk sahibi olmak, cinsiyetini boyunu kilosunu ve maddi durumunu tayin edebilmek istiyor. Hızlıca ödül almak, kitap sahibi olmak, antolojilere girmek, saygı görmek, yarışmalarda jüri olmak, dergilere dosya konusu olmak, panellerin aranan ismi olmak istiyor. Yirmili yaşlarda bir şair mesajlara dönmüyor. Yazı istiyorsun, berbat bir metin çıkarıyor ortaya. Şiir istiyorsun, yayımlamak şartıyla gönderen var ya da “her yere vermek istemiyorum” gibi aklın sınırlarını aşan cümleler eden arkadaşlar var. Birinin onlara bu cümleleri içlerinde saklamaları gerektiğini öğretmesi lazım, ama bunu öğretecekler ya artık aramızda değil ya da çok yorgunlar.

MF:Kendimi şiirin bilgisini tanımaya, içinde evirip çevirip başladığım günden beri, yazmakta olduğum şiirle ilgili olduğum kadar başka şairlerin yazdıklarına da dikkat kesilmeyi ihmal etmedim. Biliyorsun Mühür dergisi ve Mühür Kitaplığı Yayınları’nın şiir serüveni de böyle doğup gelişti. Bu benden çok şey aldı; ama kendi şiirimi diri tuttuğum kadar şiiri diri tutanlarla da böylelikle selam ediyorum, ettim. Sence bugün kaç kişiyi söyleyebilirsin şiiri diri tutanlar arasında?

İCD:Şiiri diri tutmak her şeyden önce kendi beğeni sınırlarını ehlileştirmekle başlıyor sanırım. Nurullah Ataç, Yaşar Nabi, Cöntürk, Memet Fuat gibi isimler –ki bunların bazıları şair de değil- şiirdeki devinimi doğru gözlemleyip dönüşümlere olanak tanıyarak senin diri tutmak dediğin eylemi hayata geçirmişler. Sonralarda ekol saplantısıyla bir ayrışma yaşanmaya başladığını gözlemliyoruz. Senin Mühür’ün başlangıç serüvenin de böyle bir dönemi içeriyor. 2003 yılında birlikte düzenlediğimiz Oktay Rıfat etkinliğinde saf şiirin hamiliğini yapmayı tercih etmişken bugün bambaşka bir Mustafa Fırat portresiyle karşı karşıyayız. O süreci geride bırakıp bir akımın değil şiirin hamiliğini yapmaya başlamanla birlikte Mühür hem yayıncılık anlamında hem de dergicilik açısından Türk edebiyatı tarihine mührünü vuran büyük bir yapıya dönüştü. Sorduğun soruyu buradan düşünmek lazım. Bu anlamda Kaos Çocuk Parkı Kollektifini merakla izliyorum. Çevrimdışı İstanbul önemli bir boşluğu kapatmaya aday. Kurşun Kalem ve Caz Kedisiyle birlikte İzmir’in daha etkin bir çalışma alanı yaratacağı düşüncesindeyim. Ve Yayınlar, Meda Kitap gibi projeler de oldukça başarılı ilerliyor. Sayabileceğim başka dergiler ve yayınevleri de var. Taşrada da kentlerde de başarılı organizasyonlar bulunuyor. Bunları büyütmek gerekli… Devamlılık ve bütünleştirici tutuma ihtiyaç var. Şu an senin uyguladığın gibi… Sanırım Enver Ercan bunun en önemli uygulayıcısıydı.

MF:Aklıma daha önce de yazmış olduğum ya da ne bileyim söyleşilerde paylaştığım bir film vardı. Değinmek isterim yeniden. Belki sen de hatırlarsın. 1994 yapımı olağanüstü bir film. İl Postino (Postacı) Şili’li büyük şair Pablo Neruda, ülkesinden sınır dışı edilince bir süre İtalya’nın bir adacığında yetkililerce gözetim altında sakin bir hayat geçirir. Balıkçılıkla geçinen adanın bir yamacında ona her gün, büyük çoğunluğu şiirlerine hayran kadınların gönderdiği mektupları, filme adını veren Postacı’dan alır. Bisikletiyle yamacı tırmanan Postacı, balıkçılığı bünyesine bir türlü kabul ettiremeyen naif, hassas biridir. Şairin şiirleriyle kadınları nasıl etkilediğiyle ilgilidir daha çok. Şairden bu konuda yardım ister.  Çok geçmeden Beatrice’e âşık olur ve şairden gördüğü destekle, ilişkilerine son derece çarpıcı bir reddiye düzen teyzeye rağmen kızın gönlünü şiirle çalar. Postacımız Beatrice’e, Neruda’dan aşk şiirleri söyler: “Gülüşün yüzümde bir kelebek gibi dolaşıyor” Teyzeye göreyse “Bir sarhoşun barda kıçını ellemesi, birinin gülüşün bir kelebek gibi yüzümde uçuşuyor” demesinden daha fecidir. Kıza göre sözlerin bir sakıncası yoktur; ama Teyze tam tersin düşünür. “Sözler en kötü şeylerdir” Teyze, meseleyi tam kökünden kavramıştır. Soluğu derhal Neruda’nın yanında almıştır. Postacı’nın yazdığı bir notu gösterir ve olacaklara engel olmasını ister. Düşünsene sahip olduğu tek şey ayaklarında mantar olan bir adam yeğeninin gönlünü bir fırın gibi yakmıştır.Ayaklarında mikrop varsa da ağzından sihirli sözcükler dökülmektedir. Önce, gülüşü bir kelebeğe benzeterek masumca başlayan sözleri şimdi “göğüslerinin bir alev gibi” olduğuna ilişenleri takip etmektedir. Neruda, Teyze’yi yatıştırmak için bunların gerçekliğinin olmadığını sadece hayâl olduğunu söylese de Teyze, yeğeninin “ellendiğini” düşünmektedir. Kağıtla ulaştırılan son şiir bu yüzden gerçeği söylemektedir. Çünkü yeğeni çıplakken aynı şiirde anlatıldığı gibidir. “Çıplakken, güzelliğin çıplakken bir adadaki bir adadaki gece kadar narinsin. Ve saçlarındaki yıldız.” Senin de tahmin edeceğin gibi sonrasında bir tehdit savurur Teyzemiz. Ama olanları engelleyemez. Neruda’nın şahitliğinde nikâh kıyılır. Çok geçmeden de Neruda’ya af çıkar ve ülkesine döner. Postacı ve ailesi, bu komünist şairi gazetelere yansıyan haberlerden el verdiğince takip ederler. Zaten Postacımız da onun zarif etkisiyle komünizme ilgi duymuştur. Kendince şiirler yazmaktadır. Ne var ki ona Beatrice’iâşık eden şiir yazma tutkusu canına mal olmuştur. Bir işçi kutlamasında şiiri okuması için kürsüye davet edildiği sırada polis güçleri hareket geçmiştir. Postacımız ölmüştür. Neruda yıllar sonra onu görmeye adaya karısıyla döndüğünde bu acı haberi alır. Geride, adı Pablito olan bir erkek çocuk kalmıştır ondan.

Son zamanlarda çok düşünüyorum. Kulaklarda çınlayan bir kristal ses gibi. İnsanlar şiiri gereksinir mi? Ben bu sorunun cevabını bilmiyorum. Zor görünüyor ya da bana. Ama bilinmez. Tek tek bazı insanlar şiiri gereksiniyor. Fakat toplum şiiri gereksinmiyor! Ne yapmak lazım? Kim bilir belki de bugünün yenilikçiliği belki de şiirde klâsik tavrın aristokratlıktan arınmış seçkinciliğinde yatmaktadır.

İCD:Postacı ne diyordu Neruda’ya: şiir yazanın değil, ihtiyacı olanındır. Ama postacının şiire ihtiyaç duyduğunu anladığı sürece de bakmak lazım. Şiirin ve şairin toplumda nasıl algılandığına bakmak… Bu algı karşısında şairin nasıl tavır aldığına da… Bak sana birbirine karıştırılan bir şeyden bahsedeyim. Platon’un genlerinden kalan seçkinci tavrın esir aldığı şairin kafası karışık. Hem elit olmak istiyor hem Marx’ın ilkelerini görmezden göremiyor. Hem sınıfsal ayrıma savaş açıyor hem de kendi içinde belirgin bir sınıf ayrımının en büyük örgütleyicisi konumunda. Üstelik deneysel metotları yaşamın bir parçası olmaktan çıkardığının da farkında değil. Bir grup halinde birlikte hareket eden şairler ne demek istemektedir. Bir aşiret gibi mi davranmaktadır bir sınıf gibi mi? Bana kalırsa bir hiyerarşik örgütlenmeyi dayatan bu davranışların altında “şiir gereksinilen bir şey değildir” düşüncesini besleyen unsurlar var. 2018 yılında toplumun şiirden daha çok neye ihtiyacı olabilir ki? Umutların bu kadar sömürüldüğü bir ortam da bile toplum şiire sarılmayı aklına getiremiyorsa bunun sorgulanması gerekir kuşkusuz. Ortada şiire irtifa kaybettiren yönelimler var. Nasıl baş edilebilir dersen. Bunu daha çok konuşmalıyız belki de.

MF:İnsana yönelmeli; ama şiiri gereksinecek denli gereksinimlerinin farkında olan insana …  Diğerlerini değersiz olan ne varsa şiirden dışlamalı.

İCD:İnsan insana ağır geliyor belki de senin daha önce de belirttiğin gibi.

MF:Postacı filmi daha önce de söyledim. Bana Haşim’e sinemayla alakalı yazdıklarından yola çıkarak söylersem tattırdığını tattırdı.  Ne diyordu: “Sinema, böyle yormayan masum bir göz eğlencesi kaldıkça, yorgun başın munis bir sığınağıdır. Her zevkini kaybetmiş ruhu, çocukluk tazeliğine kavuşturan bu karanlıkta, basit musikî, tatlı bir ninni vazifesi görür. Ben en güzel ve dinlendirici uykularımı sinemanın, ipek yastıklar gibi başın arkasına yığılan yumuşak karanlığına borçluyum.” Diyordu.

İCD:Oradan uzaklaştık sanırım. Gözüne sokulanı gören, en yakın sesleri duyan, duyduklarına koşulsuz inanan ve en önemlisi muhakeme gücünü tamamen kaybetmiş insanlardan gidip sanatı bulmalarını beklemek ne denli gerçekçi olabilir bilmiyorum. Bugünün metotları ortada aslında benzer yöntemleri kullanmak gerekiyor. Dergileri her yere ulaştırmak, kitapları herkese okutmak, okutmayana dinletmek, dinlemeyenin gözüne sokmak gerekiyor. Sosyal medyayı elektronik alanları, teknolojiyi ve daha aklıma gelmeyen tüm imkânları kullanmak gerekiyor. Ama şairin bireysel kurtuluşu hedeflediği bir yerde de bunlar gülünç geliyor doğrusu.

MF:Pozların peşinde olanlardan geri duruyorum. Kendine dokunana kadar sessiz kalanlardan uzak duruyorum. Alakasız zamanlarda bir yerlerden çıkıp yorum yazanlardan yedi köyün delisini görmüş gibi oluyorum. Avazı çıkana kadar gerçekte olmadığı halde –alanının en iyisiymiş gibi görünenlerden sıtkımı kurtarmaya çalışıyorum. Bugünlerde bunlara dikkat ediyorum. Peki sen?

İCD:Bana pek bulaşmıyorlar. Sebebini ben de bilmiyorum, ama benden uzak duruyorlar. Biraz dışlandığımı da hissetmiyor değilim.

MF:2001 yılında M.H.Doğan’ın bir yazısı vardı. Şöyle diyordu: “Şiire nicedir yitirdiği değer yeniden kazandırılmaktadır. Bir şiir, söylediği şeylerden dolayı değil, şiir olduğu ölçüde değerli olmaktadır. Bunun için de “… bir ozanın ilk işi şiir yazmaktır. Ona bunun dışında yüklenen, yüklenmeye çalışılan bütün öbür işler, yaşamasına, yani şiirine gidebildiği ölçüde gerçeklik kazanır. O başka bütün ‘function’larını, kişisel, toplumsal inançlarını, davranışlarını, belleyip savunduğu bütün değerlerini, biraz şairane bir deyişle, aslında bu yeryüzünde hemen hemen ‘biologique’ bir savaşmada tükenip giden yaşamasının anlamını, bir bakıma bu kutsal denilebilecek iş içinde, tartışır, bulur, rahatlar. Yahut  tersi.” Doğan, tırnak içine aldığım bölümü Uyar’ın Pazar Postası’ndaki yazısından ‘Ozanın İşi’ başlıklı yazısından, alıntılayarak sözü yoruyordu. Çünkü inandığı, sevdiği bir şiirdi. İkinci Yeni şiirinin devamını istiyordu ki yıllar sonra dahi o şairlerin sözüyle konuşmasını ya da yazısını devam ettiriyordu.90’lı yılların sonlarıydı ya da 2000’li yılların başı gerçekten de İstiklâl şimdiki gibi değilken, bir ivme kazanmıştı. Acaba mı dedirtiyordu. Şiir eskisi gibi gücüne kavuşacak mı? Hatırla o dönemlerde adım başı kafelerde şiir dinletileri düzenleniyordu. Şiirler okunuyordu. Söyleşiler yapılıyordu. Kıraathaneler gibiydi. Çaya para veriyorduk. Kitaplar imzalanıyordu sonunda. Sence ne yapmak lazım?

İCD:Mehmet H. Doğan’ı tanıyan kaldı mı ona bakmak lazım önce. Sevgili Mustafa, sosyal medya bize fikir veriyor. Paylaşımlara bak, fotoğraflara. Çok şey anlatıyor. Paylaşımların çoğu evlerden yapılıyor, asansörlerden, koltuklardan, balkonlardan. Kafede çay içen dört şairin oradaki varlığının şiire katkısı da tartışılır. Sokaklara dönmek gerekli… Performans şairi diye küçümseyici ifadeleri zırh yapanları da umursamadan sokaklara dönmeli. Sahne kurmalı, etkinliklere davet beklemeyip etkinlik oluşturmalı. Dışarıda kalmanın hüznüyle eleştirmek yerine bir etkinlik de o yapmalı. Edebiyatın kalbi nerede atıyorsa orada bulunmalı. Oraya çekmeli herkesi. İnsanları dergilerle buluşturmalı. İnternet ortamını daha etkin kullanmalı. Şiir videoları çekmeli. Misal sosyal medyada şairler dergileri ellerine alıp birer şiir okumalı ve bunu paylaşmalı. Belki de biz bunlara öncülük etmeliyiz. Belki de hemen yarın başlamalıyız…

MF:Sonra devam edeceğiz. Ama söz bu sefer arayı uzun tutmayacağım…

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 202533 Views

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 202530 Views

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 20257 Views

Comments are closed.

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

By admin2 Kasım 2025

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması başlıyor. Bu yılın teması Yanılsama(lar) … Basın Bülteninden: Hayat, bir…

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025

Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

31 Ekim 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 2025

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…
  • AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”
  • “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda
  • Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…
  • CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE
  • Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için JB
  • 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü Gospodinov’un için JasonTunda
  • Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı… için ScottAbith
  • Burak Tokcan’ın Son Şiir Kitabı: “Renksiz Aşklar Coğrafyası”na Yolculuk için Myles Barr
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?