Close Menu
AksisanatAksisanat
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    • Edebiyat Haberleri
    • Sinema Haberleri
    • Tiyatro Haberleri
    • Müzik Haberleri
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Televizyon Haberleri
  • YAZI
    • Edebiyat Yazıları
    • Kitap Yazıları
    • Sinema Yazıları
    • Tiyatro Yazıları
    • Müzik Yazıları
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Televizyon Yazıları
  • SÖYLEŞİ
    • Edebiyat Söyleşi
    • Sinema Söyleşi
    • Tiyatro Söyleşi
    • Müzik Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Televizyon Söyleşi
  • ETKİNLİK
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Sinema Etkinlikleri
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Müzik Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖDÜLLER
    • Edebiyat Ödülleri
    • Sinema Ödülleri
    • Tiyatro Ödülleri
    • Müzik Ödülleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
    • Televizyon Ödülleri
  • YAYINLAR
    • Kitap
    • Dergi
  • AKSİSANAT TV
  • BİLGİ BANKASI
  • SORUŞTURMA
    • Satır Başı
    • Öykü Zamanlığı
  • DOSYA
  • EDEBİYAT
    • Edebiyat Haberleri
    • Edebiyat Söyleşi
    • Edebiyat Yazıları
    • Edebiyat Etkinlikleri
    • Edebiyat Ödülleri
  • SİNEMA
    • Sinema Haberleri
    • Sinema Söyleşi
    • Sinema Yazıları
    • Sinema Etkinlikleri
    • Sinema Önerileri
    • Sinema Ödülleri
  • TİYATRO
    • Tiyatro Haberleri
    • Tiyatro Söyleşi
    • Tiyatro Yazıları
    • Tiyatro Etkinlikleri
    • Tiyatro Önerileri
    • Tiyatro Ödülleri
  • MÜZİK
    • Müzik Haberleri
    • Müzik Söyleşi
    • Müzik Yazıları
    • Müzik Etkinlikleri
    • Müzik Ödülleri
  • GÜZEL SANATLAR
    • Güzel Sanatlar Haberleri
    • Güzel Sanatlar Söyleşi
    • Güzel Sanatlar Yazıları
    • Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    • Güzel Sanatlar Ödülleri
  • TELEVİZYON
    • Televizyon Haberleri
    • Televizyon Söyleşi
    • Televizyon Yazıları
    • Tv Önerileri
    • Televizyon Ödülleri
    • Televizyon Etkinlikleri
  • ÖNERİLER
    • Okuma Önerileri
    • Tv Önerileri
    • Sinema Önerileri
    • Tiyatro Önerileri
    • Sergi Önerileri
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • ÇEVİRİ
    • Şiir Küre
  • YAZARLAR
  • PERFORMANS
    • Hanım-Efendiler
    • Matris Şiir
    • Dada Günlükleri
    • Şairler Sözlüğü
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) YouTube Instagram WhatsApp
AksisanatAksisanat
YAZARLAR Giriş
  • ANASAYFA
  • HABERLER
    1. Edebiyat Haberleri
    2. Sinema Haberleri
    3. Tiyatro Haberleri
    4. Müzik Haberleri
    5. Güzel Sanatlar Haberleri
    6. Televizyon Haberleri
    7. View All

    Çıngıraklı Sokak, üç yaşına doğduğu sokakta bastı…

    28 Ocak 2025

    “Sinema Endüstrisi ve Akademi” Başlıklı Çalıştay başlıyor…

    30 Kasım 2024

    ÇINGIRAKLI SOKAK, “HEYBELİADA SANATORYUMU HALKINDIR!” DEDİ

    26 Kasım 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Ümit Yaşar Oğuzcan Durağı

    5 Kasım 2024

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025

    Fotofilm 6. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    19 Mayıs 2025

    Bergen En Çok İzlenen Film Oldu…

    9 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Özgür Akdemir, “Zalım Seni” adlı çalışmasını, sevenlerinin beğenisine sundu!

    8 Nisan 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    “Sessiz Kalmıyoruz Dünya İçin Konuşuyoruz!”

    19 Ekim 2025

    Aylık Şiir Gazetesi Çıngıraklı Sokak Yeni Sayısıyla Okurunu Selamlıyor…

    10 Ağustos 2025

    BURAK ERTAN “ALABORA” İLE KALPLERE DOKUNACAK

    13 Temmuz 2025

    Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği…

    31 Mayıs 2025
  • YAZI
    1. Edebiyat Yazıları
    2. Kitap Yazıları
    3. Sinema Yazıları
    4. Tiyatro Yazıları
    5. Müzik Yazıları
    6. Güzel Sanatlar Yazıları
    7. Televizyon Yazıları
    8. View All

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Gezi – Demet Kurt Güngör: Kurdun Kirpikleri

    29 Haziran 2020

    Şiir Taşı: Toprağın Bağrındaki Nişan

    22 Haziran 2020

    Ertan Mısırlı’dan Bir “Baba” Anı

    20 Haziran 2020

    İÇİ HİKÂYELERLE DOLU KISACIK BİR KİTAP: KALPTEN GELEN ARMAĞAN ve YENİ TOHUMLAR, YENİ HAYAT

    19 Mayıs 2025

    Hüseyin Kalyan Yazdı: Şerif Fatih, Hakikat Yolunda Bir Münzevi

    7 Ağustos 2022

    Erinç Büyükaşık Kitapları Liman Yayınevi’nde…

    3 Şubat 2022

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021

    Ev Köpekleri ve Çakallar

    12 Temmuz 2025

    FLEISHMEN IS IN TROUBLE

    13 Nisan 2023

    Malcolm & Marie

    20 Şubat 2021

    İlknur Atalkın Yazdı: The Queen’s Gambit

    29 Aralık 2020

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Makamların Efendisi…

    17 Ocak 2022

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE

    21 Ekim 2025

    KAYAYI DELEN İNCİR: TURGUT UYAR VE ŞİİRİ

    12 Ekim 2025

    “Yaralı Zarafet”: Kırılganlığın Poetik Haritası

    12 Ekim 2025

    Saf Şiirin İmkânsızlığı ile Büyülü Kürede Yolculuk: Brecht ve Dilek Değerli Arasında Bir Karşı-Okuma

    23 Eylül 2025
  • SÖYLEŞİ
    1. Edebiyat Söyleşi
    2. Sinema Söyleşi
    3. Tiyatro Söyleşi
    4. Müzik Söyleşi
    5. Güzel Sanatlar Söyleşi
    6. Televizyon Söyleşi
    7. View All

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    İsmet Yazıcı’dan Özcan Özcan Söyleşisi…

    1 Mayıs 2024

    Fotoğraf Sanatçısı Özlem Dikel Aksisanat’ın Sorularını Yanıtladı…

    1 Mayıs 2024

    Rabia Çelik Çadırcı Ressam Orçun Çadırcı İle Konuştu…

    31 Mart 2024

    İSMET YAZICI’DAN SETENAY ÖZBEK SÖYLEŞİSİ…

    5 Ağustos 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Faruk Bal’dan Betül Tarıman Söyleşisi

    7 Eylül 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN CEREN AVŞAR SÖYLEŞİSİ

    25 Haziran 2025

    Koray  Feyiz’den  Onur Köybaşı Söyleşisi…

    31 Mayıs 2025

    BURÇİN LAÇİN ALTAY’DAN MEHMET SAİT İMRET İLE “CAMIN CİĞERE GİTTİĞİ” ŞİİR KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

    29 Nisan 2025
  • ETKİNLİK
    1. Edebiyat Etkinlikleri
    2. Sinema Etkinlikleri
    3. Tiyatro Etkinlikleri
    4. Müzik Etkinlikleri
    5. Güzel Sanatlar Etkinlikleri
    6. Televizyon Etkinlikleri
    7. View All

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024

    Nilüfer Altunkaya’dan Bibliyoterapi Okumaları Atölyesi…

    17 Nisan 2024

    “ŞİİR SUARE”nin konuk şairi ve ressamı Belçika’dan

    28 Mart 2024

    Camille Geri Sayıyor

    14 Mayıs 2018

    Ara Güler’in filmi !f İstanbul’da…

    6 Şubat 2018

    Çağrılmadan Gelen, Garibaldi Sahnesinde…

    19 Ocak 2024

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025

    Şair Çağla Göksel Çakır ve “Ah Mabel” öğrencilerle buluştu

    8 Mayıs 2024

    ‘Yaralarımızı Sarıyoruz’ Etkinliği ‘Amanos Çiçekleri’ Adıyla Kitaplaştı…

    8 Mayıs 2024

    Şiir Yolculuğu Etkinliği – Turgut Uyar Durağı

    22 Nisan 2024
  • YAYINLAR
    1. Kitap
    2. Dergi
    3. View All

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…

    21 Ekim 2025

    “Uygarlık, Demokrasi, Kimlik ve Öznellik”

    13 Ekim 2025

    “ŞİİR VE BARIŞ, KARTALIN KANADINDAKİ GÜNEŞ”

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    12 Ekim 2025

    Varlık’ta Bu Ay

    10 Ağustos 2025

    Varlık’ta Bu Ay…

    29 Nisan 2025

    Burası Henüz Hiçbir Yer – Ferit Sürmeli

    19 Şubat 2021
  • AKSİSANAT TV
    1. Haberler
    2. Söyleşi
    3. Kitap
    4. Şiir
    5. Programlar
    6. Öneriler
    7. Öykü
    8. View All

    İki Taşın Arası, Duvar’da Yayında…

    6 Şubat 2024

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Anlatamıyorum…

    7 Nisan 2023

    Mavi Gözlü Dev

    7 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tiyatro Sahnesinde

    19 Nisan 2023

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Murat Batmankaya’dan Okuma Önerileri…

    30 Ekim 2019

    Özgür Çırak’tan Okuma Önerileri…

    27 Ekim 2019

    Aksisanat.com Yenileniyor!

    25 Mart 2023

    Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

    2 Kasım 2025

    AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

    2 Kasım 2025

    “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

    2 Kasım 2025

    Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

    31 Ekim 2025
  • BİLGİ BANKASI

    Gülten Doğruyol İncesu

    11 Ekim 2023

    Burçin Maya Çankaya

    25 Mayıs 2023

    BİR ZAMAN YOLCUSU: AHMET HAMDİ TANPINAR

    14 Nisan 2023

    Derya Balcı

    4 Mart 2023

    Abdülkadir Budak

    29 Ocak 2023
AksisanatAksisanat
Home»ANA»Gizem Çiçek, Seyit Göktepe’yle Konuştu

Gizem Çiçek, Seyit Göktepe’yle Konuştu

adminBy admin28 Nisan 2017Yorum yapılmamış8 Mins Read7 Views
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

Gizem Çiçek

Acıyı kutsayan bir jenerasyondan geliyor Seyit Göktepe, ama acıyı kutsamıyor edebiyatı… Sevince, umuda hep söz veriyor, göz kırpıyor, acının başını okşuyor, ona sahip çıkıyor ama eninde sonunda sakinleştiriyor onu.

Seyit Göktepe’yle kendi derdinden deva çıkarmaya söz vermiş cümlelerini ve kaynağını konuştuk, eşitlerarası bir ilişkide dünyanın kaygan zemininin çok ötesinde…

 

15 yaşında keşfedildin; Hulki Aktunç, Nezihe Meriç, Tarık Dursun, İbrahim Yıldız, Enis Batur… Bu kadar kıymetli ismi nasıl dahil edebildin hayatına? Hepsi bir telefon uzağında oldu en fazla. Hem de her birinin üçte biri yaşındayken…

Aslında ben dâhil oldum hayatlarına. Ben yetişendim çünkü, yetişmekte olandım. Öyküler yazan bir genç olarak (15 yaşındaydım) tanışma onuruna eriştim Hulki Aktunç ile. Önce kitaplarını, büyük bir hayranlıkla okumuş ve kendisini de tanımayı çok istemiştim. (Özellikle “Güz Her Şeyi Bilir” o gün bugündür benim için bir “sınama kitabı”dır. Nereye vardığımı, nelerden eksilip nelerden çoğaldığımı o kitaptaki öykülere döne döne kavramaya çalışırım.) Kendisi gibi yazmak istediğim bir yazarın öykülerim ve şiirlerim ( o günlerde şiir de yazıyordum ) hakkında neler düşüneceğini çok merak ediyordum. İbrahim Yıldırım ile, Tarık Dursun K. ile Enis Batur ile de önce kitapları vesilesiyle tanıştım. Ayrı ayrı her kitaplarından bir ses, bir “bakış’ devşirdim ve elimden geldiğince bunu kendimde yoğurmaya çalıştım. Beni yetiştirdiler. Yazdıklarıyla da yetiştirdiler, duruşlarıyla da… Oturuşları kalkışlarıyla, bardağı tutuşlarıyla bile yetiştirdiler. Bedenen tanışma, görüşme onuruna maalesef erişemediğim yazarlardan, şairlerden de ayrı ayrı “göz”ler, “sesler” devşirdim. Ve bunlara daima “benim olanı”, bende olanı katarak ortaya kendi öykümü, kendi dünyamı çıkarmaya çalıştım.

 

“Babalar erken ölür, ömre bir çarmıh gibi gerilmişse çocuklar. Bir Neşet türküsüdür sabahlar. Umutları dökülür saçlarıyla bir. Çayda eriyen şekere bakarken… bakarken uyuyakalırlar.” Baba figürleri senin hayatında önemli bir yer tutuyor. Hulki Baba, Tarık Dursun K, kendi baban… Yargılamanın özgürlük olduğunu söyleyen bir çağdan sağ çıkmış çocuklarız biz. “Babamızı affedelim” diyorsun bir yerde. Hayatımız boyunca karşılaştığımız bilinçaltımızda saklı, kolektif bilincimizde Adem’den bu yana açıklığa kavuşamamış bütün baba figürlerini kastettiğini düşünüyorum orada. Sende nasıl işliyor baba figürü ve affetmek nerede duruyor gönlünde?

15-20 yaşlarım arasında babamda reddettiğim her şeyi, bugün 35 yaşımdayken, ben kendimde gözlemliyorum. Baba, aşılması gereken bir “duvar” aslında. Hem koruyan, hem saklayan, hem savunan bir duvar. Ama aşılması gerekiyor! Bence “gelişim” de bunu gerektiriyor. Her nesil, babası ile aynı olsa bugün çok daha dar bir dünyada yaşardık. Evet, babanın aşılması gerekiyor. Ama iç-dış dinamiklerini bilmeden ve kendimizi de iyice kavrayıp tanımadan bunu başarmak çok zor. (Aslında bu, yazarlığım için de geçerli bir durum: Usta, aşılmalı.) Son derece sıcak bir ailede büyüdüm. Hatta babamla arkadaş gibi büyüdüm diyebilirim. Aramızda özellikle lise ve üniversite yıllarımda soğuk rüzgârlar da esti zaman zaman. Ama o günlerde ben manen cahildim. Aklen de pişmeye yeni yeni başlamıştım. Uç uca eklenen an’ların oluşturduğu bütünü görecek gözlerim henüz yoktu o günlerde. Babam haklıydı; çünkü o benden önce görüyordu, bütünü görüyordu; bense parça parça her olayın, her durumun içinde bocalayıp duruyordum. Dolayısıyla “affetmek”, bendeki, içimdeki “baba”yı, baba algısını affetmekle eşdeğer aslında. “Babamızı bağışlayalım” dedim – çünkü o daha o günlerden benim bugün ancak geldiğim yerdeydi… Onun yerini açarak bana bıraktığı yaşta bu ifadeyi aslında belki de “bizi birleştiren boşluklar bütünü”ne yöneltiyorum. Yıllar sonra, kısmet olur da o günleri görürsek, o çocukluğuna doğru seyahatini tamamlarken, ben onun yerini alarak benim yetişkinliğime doğru harekete geçecek çocuğun babası olarak bambaşka bir boyuta taşınacağım. Ve bunu kendimi de bugünden bağışlamış… kendime dair bir affı şimdiden dilemiş olarak yapacağım…

 

Dünyanın kaygan zeminiyle öykünün her şeyi varoluşla uyumlu kılan şiirsel düzeninin kesişmesi diyebilir miyiz “Hiçliğin Grameri”ne ?

Hayatımın, sözcüklerin, evimin, ailemin, kitapların, şarkıların, sevdiğim insanların, öfkemin, boşlukta tuttuğum yerin, toprağa düşünce alacağım halin, varlığımın anlamına ve yokluğumla değişmeyecek tanımımın özüne inme yolunda attığım en cesur adımdı “Hiçliğin Grameri”. Kendimi dünyaya karşı en çok bu kitabımı yazarken güçlü hissettim. Bir müzik duydum ve kalemi-kâğıdı bir enstrüman gibi değerlendirip sözcüklerden besteler vücuda getirmeye çalıştım. Yazdıkça da hiçleştim ama gramerini de ortaya – sanırım- çıkardım.

 

Enis Batur, “Hiçliğin Grameri” için “Son yılların en önemli şiir çıkışlarından biri” diyor. Ustaların kalbinde rafine bir yer edinmek nasıl bir duygu?

Çok zor bir duygu. Ve bu yönüyle, beraberinde kolaylığını da getiren bir duygu… Öncelikle, sorumluluğu ağır. Daha iyisini, daha derinini yazmak için hem çok büyük bir güç kaynağı hem demir leblebi. “Daha iyi nasıl yazabilirim?” “Daha iyi bir insan nasıl olabilirim?” Hep bu soruları yönelttim kendime. Bulduğum, bulmaya yaklaştığım sonuçlar arasında en belirgini olarak, yazıya ilişkin “arıtma”, kendime dair ise “arınma” yolunu buldum, sürdüm, sürüyorum… diyebilirim.

 

Gündelik hayatın içinde herhangi bir varoluş kaygısının eşiğine gelip de “Hiçliğin Grameri”nde herhangi bir sayfayı açıp okuyup “Evet tam da bu!” deyip sonra kaldıkları yerden devam insanlar tanıyorum. Ruh ilmi, ölüm bilgisi, yerlerin ve göklerin sırrı, zamanın yanılsamalı yüzü toplanıyor senin cümlelerinde… Bol efkarlı, çok çözümsüz bir şey çıkabilecekken ortaya onca ağırlığın arasından hep huzuru ve özgürlüğü müjdeliyor kelimelerin. Hem her duygu en efkarlı halini hiç çekinmeden gösteriyor, hem de yazıldıkça sarılıyor yarası, daha iyi bir şeye dönüşüveriyor…

Okyanusla birlikte hareket eden bir dalga gibi özenle ve özüne güvenen bir hal var her metinde… Bu akışa teslimiyeti biraz anlatır mısın?

Yaşadıklarımdan artırdıklarım için bir kumbara var içimde. (Paradan, eşyadan, süsten başka her şeye açık kapıları) Dünyayla, başkalarıyla, kendimle uyumluysam akordu tam yapılmış ve usta bir icracının elinde değerini bulmuş bir enstrüman gibi, çok güzel sesler çıkıyor içimden. Bu güzel sesler içinde elbette öfke de yerini alıyor. Bununla birlikte, öfke, bir kusma eylemi olarak değil, sözcükler vasıtasıyla kendini ortaya koyan isyan; mevcuda, olağana, olağanlığa, ezberlenene, sorgulanmadan kabul edilene ve bitmek bilmeyen dünyevi hırslara boyun eğip savrulana-sürünene bir isyan şeklinde dile getiriyor kendini. Yaşadıklarımdan artırdığım o kumbara bazen sessizliğe gömülmemi, ağırlığıyla geri çekilmemi de gerektiriyor aslında. Ama bu geri çekilme, daha ileriye, daha öteye sıçrama adına bir gücün de dolmasını sağlıyor damarlarıma. Hak eden herkesi seven, hak eden her arkadaşına sunan-sunmaya çalışan bir insan olarak yaşarken incinmek, kırılmak, ihanete uğramak da çok yakıyor canımı. Benim bir “kılavuzum” var. Ve daima O’nun buyruğuyla atmaya çalışıyorum adımlarımı. Yalın-arı -duru bir kalp ile de daima iyiye-güzele-doğruya emek sarf etme gayretinde bir akılla yaklaşıyorum yazıya da, insana da… Özüme perdelenirsem insana da, tabiata da, yazıya da perdeleneceğimi biliyorum ve bundan çok korkuyorum. Benliğimin “dünya seyahati”ni en saf, en arı halde tamamlamak için manen kirli olan, eğri olan, çarpılmış ya da çarpıtılmış olan ne varsa, kim varsa uzağında durmaya çalışıyorum onun. Göl değilim, deniz değilim… Bir damlayım sadece. Ve tek bir damla olarak çağrışımlarla, aklımın-ruhumun çağıltılarıyla gölü de, denizi de, ırmağı da, kumu da duyuyorum aslında. Ve onları yazıyorum günün sonunda…

 

“Gözdür ve gönüldür bütün bildiğim

İlimden bir sürme çektim özüme, temizi temiz görmek için…

Ruh değil bana dünya, olsa olsa gömleğim”

 

Pek çok Doğu ve Batı öğretisinde ölümün bir kıyafet değişikliği olduğu söylenir… Seyit’in, dünyayla ve ölümle ilişkisi nasıl işliyor?

Dünyaya aldanmadan yaşamaya çalışıyorum. Çünkü onun üzerimde bir elbise olduğunu, vakit erişince başka bir hal içre seyahatimde ondan soyunacağımı biliyorum. Dolayısıyla onun süsüne, kokusuna -elbette değerini de bilerek- kapılmadan, korkusuyla değil ama “yaşamak hastalığı”yla başederek “Seyit olma”nın ve görünmenin, perdesiz duymanın, duyurmanın arzusuyla aklımı yoğurmaya ve yoğrulmaya gayret ediyorum. Benliğine yabancılaşmış bir insan için göz de, gönül de, kulak da, akıl da mühürlenir. Ben bu mühürlenmekten korkuyorum en çok.

 

Metinlerinin alt yapısı kadim öğretilerden de besleniyor. Cismin sınanmasından bahseder misin biraz? Seyit nelerle sınanıyor en çok? Nelerden muaf ve nelerden ikmale kalıyor?

Özüne gözleri açık her insan için her an, her insan aslında bir sınav. Geçmek ya da kalmak değil burada aslolan- girmek ile çıkmak arasında (o “iki kapılı han”da) geçen-duran zamanda öğrenilen… Ben de, herkes gibi doğmuş olmakla zor bir sınavda olduğumu fark ettim yıllar içinde. Bu yolda öncelikle kendimle (iç ile dış arasındaki o kuranderde çarpılmadan) dosdoğru yaşamaya adadım kendimi. İnsanlar girdi hayatıma – kimini sevdim, kimini sevmedim. Kimi sevdi beni, kimi sevmedi – bunlarla hep sınandım. Hepsi de bir bilgi bırakarak geldi, kaldı… Ve sonra gitti bazısı da… (Bilgiyi onlar bırakmadı belki, ben, onların bıraktığından topladım)  İnsan “lekesinin” çok zor çıktığını öğrendim. Ve giderek bütün fazlalıkları hayatımdan çıkarmaya çalıştım. Yalın hayat, yalın yürek, yalın söz… Otuzlu yaşlarımın ilk günlerinden itibaren bu türden bir yalınlaşma (yalnızlaşma değil asla) çabası içine girdim. Pek çok şeyi aslıyla birlikte yankısından, yansısından, zıttından gördüm… Kendimi de en başta… İftira ile, verilen ve tutulmayan sözler ile, yalan ile, riya ile, özlemek ile, bulmak ve kaybetmek ile, kazanmak ve kaybetmek ile sınandım. Ve hepsinden de -sanırım- “yalın Seyit” olma yolunda bir bilgiyle ayrıldım. O yüzden, terk edene de, iftira edene de, önyargıyla uzaktan taşlayana da – hayatımı bina etmemde katkıları nedeniyle- birer teşekkür borçluyum…

 

Edebiyat dünyası içerisinde olmayanlara masal gibi, hatta ayrıcalıklı, belki şaşaalı gelir. Kurulan sağlam dostluklar, şiir konuşulan uzun sofralar… Cemal Süreya’lar, Turgu Uyar’lar Hulki Aktunç’lardan sonra neler konuşulur oldu o sofralarda?  Bol gıybetli sohbetler, yayıncılığa nüfuz eden plaza vandalizmi, satış kaygıları, hesaplı selfie bakışları uğruyor mu oralara da?

İnan bilmiyorum… Bütün dünyam bir oda benim çoğu zaman… Ve orada Turgut Uyar da yaşıyor hâlâ, Hulki Aktunç da, Dağlarca da, Tarık Dursun K. da… Onlarla daha mutluyum.

 

Dijitalleşen dünyada sanatın üretim ve sunum formları değişiyor.  Bu değişim bizim okuma alışkanlıklarımıza ve edebiyatın üretimine de sirayet etti. Bütün bunlar senin kelimelerle ilişkini nasıl etkiledi?

Dilim oradan gelmediği için oranın dinamikleriyle de pek ilgilenmedim. Sözcüklerle aramdaki bağ beslemediğim, üzerine düşmediğim takdirde incelebilir ve kopabilir bir anda. Biliyorum çünkü, bu maharetin sahibi değil, emanetçisiyim… Ve emanetime titizlikle yaklaşmakla, uğruna ter dökmekle vazifeliyim. Ben bu emeği sarf ettikçe o kendine gerekeni alıp gerekmeyeni dışarı atmayı ustalıkla başarıyor nasıl olsa… Bana dışarıdan müdahale etme gereği pek bırakmıyor…

 

 

 

 

 

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
admin
admin

Related Posts

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 202533 Views

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 202530 Views

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 20257 Views

Comments are closed.

Aksisanat Reklam
SOSYAL MEDYADA BİZ
  • Twitter
  • YouTube
EN ÇOK OKUNANLAR
ANA

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

By admin2 Kasım 2025

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması başlıyor. Bu yılın teması Yanılsama(lar) … Basın Bülteninden: Hayat, bir…

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025

Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…

31 Ekim 2025

Güncellemelere Abone Ol

Sanat, haber, söyleşi, tv ve edebiyat dünyası hakkında en son yaratıcı haberleri alın.

Blog Authors
avatar for
Aydın Şimşek
Ayşe Özgür Aydoğan
Berna Olgaç
Burak Tokcan
Çağla Göksel Çakır
Derya Balcı
Engin Turgut
Esra Sağlık
Gönül Ak
Hasan Öztürk
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
İsmail Cem Doğru
Koray Feyiz
Mahir Karayazı
Mustafa Ergin Kılıç
Neslihan Yalman
Nil Dilan Karaca
Özge Doğar
Özlem Tezcan Dertsiz
Şerif Fatih
Vildan Çetin
Zerrin Saral
EN SON HABERLER

Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…

2 Kasım 2025

AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”

2 Kasım 2025

“Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda

2 Kasım 2025
AKSİSANAT
AKSİSANAT

Kültür, Sanat, Edebiyat, Sinema, Şiir, Müzik ve Daha Fazlası Aksisanat.com 'da...

İletişim:
Email: info@aksisanat.com
WhatsApp: +90 545 545 84 00

Son Yazılar
  • Etos 3. Geleneksel Şiir Yarışması Başlıyor…
  • AYDAN AY’DAN YENİ KİTAP: “HARFLERİN FISILTISI”
  • “Boğaz’da Kara Gölgeler” Raflarda
  • Temiz Yürüyüş Etkinlikleri Devam Ediyor…
  • CEREN AVŞAR’IN ZİHİN İPLERİ’NE DOLANAN ŞİİRLERİ ÜZERİNE
  • Güneşli Bir Düş Okuruyla Buluştu…
SON YORUMLAR
  • Ankara’nın Delileri / Ali Hikmet Eren için JB
  • 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü Gospodinov’un için JasonTunda
  • Zeytin Akademi’den Yeni Dosya: Halikarnas Balıkçısı… için ScottAbith
  • Burak Tokcan’ın Son Şiir Kitabı: “Renksiz Aşklar Coğrafyası”na Yolculuk için Myles Barr
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
  • HABERLER
  • AKSİSANAT TV
  • GÜZEL SANATLAR
  • EDEBİYAT
  • SİNEMA
  • MÜZİK
  • ÖDÜLLER
  • ÖNERİLER
  • ETKİNLİK
  • PERFORMANS
  • POPÜLER KÜLTÜR
  • DOSYA
  • ÇEVİRİ
  • SORUŞTURMA
  • SÖYLEŞİ
  • TELEVİZYON
  • TİYATRO
  • YAYINLAR
  • YAZI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
© 2025 aksisanat.com. Designed by GF MEDYA

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Sign In or Register

Welcome Back!

Login to your account below.

Robot olmadığınızı kanıtlayın


Lost password?