Burçin LAÇİN ALTAY
Bener’in şiir olarak nitelendirmediği manzumelerinin yayımladığı kitapta birden fazla hayatın sığdırılmış portresi görülür. İç sesinin yoğunlukla duyulduğu şiirlerinde yalın bir dille derinlikli anlatımı harmanlar. Sorguların durmadan devamlılığı içinde kaygıdan kurtulma çabasının kâğıda yansıması olarak düşünülebilir.
Manzumeler kitabının arka kapak yazısında; “Bütün yapıtlarını okuyanların rahatlıkla fark edebileceği gibi onun “Edebi Portresi”ni tamamlayan “sürpriz bir kitap” olarak ve “Bener ironisinin Manzumeler’de boy gösterdiğini” ifade etmektedir. Kitaptaki şiirler Orçun Türkay resimleriyle tamamlanarak yaşıyor. Kapak resimde karanlıkta kalmış aydınlığı sembolize eden saçları savrulurken başını öne eğmiş, yani kaderine razı ve acı çeken bir kadın portresi canlanıyor.
Genellikle kısa şiirleri bulunan kitapta yaşamla olan derdini kendisi ve başkaları üzerinden dile getirmektedir. Belki de dünyaya gelmenin seçim olmamasına karşı en mertçe sitemdir bu şiir. Yaşamla olan bireysel ve keskin derdinin açıkça anlaşılır olduğu şiiri şöyledir:
SİTEM
Nur içinde yat anacığım
Mecbur muydun beni doğurmaya
Bir daha yapma
Yaşamın kuşku dolu bir bilinmezlik içinde yenilgilerle dolu olduğundan rahatsızlığını biraz ağır bir biçimde dile getirdiği şiiri ise:
HEMEN
Çocuk büyüme
Hemen öl
Kuşkuya yenilmeden
Mutluluğun ne kadar ulaşılmaz ne kadar zor olduğunu kısacık ve naif anlatımında “Mutluyum” derken bile mutlak mutluluğa inanmadığını ironiyle sese dönüştüren şiiri:
MASAL
Aklım yok
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Sevgiliye bağlılığı karşısında olası ayrılığın yoğun ve yaralayan duygularını bir intihar girişimi gibi anlatan kısa ve vurucu şiiri:
Gemi
Ben gitmem ya bilesin
Bırakıp gidersen beni
Kayalıklar orada
Omurgam paramparça
Yaşamın ve ölümün, sevmek ve sevmemekle ilişkilendirirken, sevgisizliğin ölümle eş boşlukta savrulmayla bağdaştırdığı ruhun soyut halinin somut gerçekçilikle anlattığı şiiri:
İse
Yaşamak ölümse
Sıcak soğuk bir
Doğru eğriyle kesişir
Eğri doğrudur
Sevmek sonluysa
Sevmemek sonsuz
Uzat boynunu cellat
Vurduğun kendi başın
Uzay boşluğa açılır
Boşluk uzaya
Son olarak Cemal Süreya’nın “Üstü kalsın” şiirine güzel bir cevap olarak kaleme alınmış, başka yönlerden bakmanın şiirin ana felsefesini oluşturduğunu gösterdiği şiiri:
Garson
“Cemal Süreya için”
Bu garson
Yüzdesini almıyor mu
Niye üstü kalsın




1 Yorum
Şiirle, sanatla dolu günlere…
Kaleminiz daim olsun Burçin Hanım