ÇAĞLA GÖKSEL ÇAKIR
Yaban hayatıyla ilgili farklı bir deneyime ya da alışılmadık bir deneme türüne var mısınız? Yazar Nihat Özdal, Aleni Kitap’tan çıkan son kitabında, tabiat ve vahşi yaşam tutkunlarını, çizgili sırtlanların yaşam serüvenine davet ediyor. Üstelik sırtlanları bizzat doğal ortamlarında takip edip objektife alarak. Öyleyse Özdal’ın Türkçe ve İngilizce yazılan “Sırtlan Bilgisi-Hyena Information” deneme kitabına doğru kısa bir tura çıkalım…

Belgesel tadında kaleme alınan kitap, “Sırtlan İnsan, İnsan Sırtlan-Human Hyena, Human Hyena”, “Çizgili Sırtlanların Gizemli Dünyasına Genel Bir Bakış-An Overview of the Mysterious World of Striped Hyenas”, “Çizgili Sırtlanların Biyolojisi-Biology of the Striped Hyena”, “Fiziksel Özellikler-Physical Properties”, “Habitat ve Coğrafi Dağılım-Habitat and Geographic Distribution”, “Sosyal Yapı ve Aile Dinamikleri-Social Structure and Family Dynamics”, “Avlanma ve Beslenme-Hunting and Feeding Habits”, “Üreme ve Dişilerin Rolü-Reproduction and the Role of Females”, “Yanlış Anlamalar-Misunderstandings” ve “Kral Kim?-Who Is The King?” olmak üzere on bölümden oluşuyor.
“Sırtlan İnsan, İnsan Sırtlan” bölümünde, yazar ve belgesel fotoğrafçısı arkadaşı Onur Polat ile birlikte sırtlanların mağaradaki doğal yaşamını deneyimliyoruz.
“03.30, sabahın olmasına daha çok var, Onur bir gün öncesi balıkçıya uğramış. Nehir balıkları tezgahlarda satılır; şabut, mezmençil, sazan, yayın, kersit… Balıkçının üç tekerlekli tezgâhın bir köşesinde, üzerinde ustalıkla balık temizlediği ceviz kütüğü olur. Kalın derili olanlar pulları ile uğraşılmadan yüzülür, yüzgeçleri, iç organları, alınır. Bir çuvalın yarısını
dolduran bu çöpe gidecek artıklar, sırtlanlara öğün olmak üzere arabanın bagajında…” kesitiyle başlayan deneme, hayli merak uyandırıyor. Yazar Özdal, türün varlığını koruyabilmek adına bulundukları konumla ilgili net bilgi vermiyor. Sırtlanların yuvasını, “Konumumuzu ele verecek detayları paylaşmamaya özen gösteriyorum; ama kayalık, derin bir kanyon, tepeden nehri gören uçurumlardan bahsedebilirim.” ifadeleriyle betimlemekle yetiniyor.
Uzun bir bekleyişin ardından yazar ve fotoğrafçı, nihayet mağaradan çıkan iki sırtlanla karşılaşıyor. Bir başka deyişle yüzleşiyor. O andan itibaren denemenin iki kahramanı, pardon dört kahramanının yaşadığı macera kare kare objektife yansıyor. Ne mi oluyor sonra? Bu gizemli hikâyenin ayrıntısı kitapta saklı… Kitabı okuduğunuzda, yazarın bu ilginç serüvenine eşlik etmekle kalmayıp çizgili sırtlanların tarihi gelişimi, fiziksel ve karakteristik özellikleri, biyolojisi, habitatı, yaşadığı coğrafya, sosyal ve ailevi yapısı, üremesi, avlanma ve beslenme alışkanlıkları gibi pek çok detaylı bilgiye de sahip olacaksınız.
Yazarın ifadesiyle: “Akşam bastırmak üzere, ikisi de olabiliriz artık, sırtlan insan, insan sırtlan.”
İyi seyirler ve dahi iyi okumalar…