V. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali 1-3 Ekim 2021 tarihinde UNESCO’ya bağlı organizasyonlar olan Dünya Şiir Festivali (WFP), Dünya Şiir Hareketi (WPM) ve Kartal Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşti. Her yaştan dinleyicinin katıldığı festival büyük ilgi gördü.
Kartal Kitap Fuarı
Bu yıl hoş bir sürprizle Kartal Kitap Fuarı ve Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri festivali iç içe geçti. Fuarın 3 numaralı FeminİSTANBUL standında, 26 Eylül – 3 Ekim 2021 tarihleri arasında pek çok imza günü, söyleşi ve etkinlik gerçekleşti. Hilal Karahan, W. B. Bayrıl, Dilruba Nuray Erenler, Hayrettin Erenler, Ayça Erdura, Eser Ceran Erdi, Emel Koşar, Canan Çelik, Niyazi Yaşar, Asma Al Haj (Filistin/Ürdün), Darya Heidari (İran), Natasa Bajic (Sırbistan), Valentin Iacob (Romanya). Aydan Yalçın (Mersin), Bircan Çelik (Ankara), Haşim Hüsrevşahi (Kdz.Ereğli), Levent Karataş, Malik Enes Gümüşlü, Melahat Babalık, Muzaffer Özdemir, Neslihan Yalman (İzmir), Pelin Özer, Ramazan Parladar, Sema Güler (Ankara), Serap Aslı Araklı, Seval Arslan (Manisa), Seval Candar Karadeniz, Süreyya Akçay (Bursa), Taherey Mirzayi Saeidabad (İran), Türkan Yeşilyurt (Sinop), Volkan Hacıoğlu, Mualla Alpaydın, Korhan Günay, Elem Erk stantta kitap imzalayarak okurlarıyla buluştular. Fuara öğrenci ve gençlerin ilgisi oldukça yüksekti. Şairler ile gençler arasında renkli, neşeli paylaşımlar yaşandı.
Meydan Okuması!
1 Ekim 2021 Cuma 19.00’da Kartal Özgürlük Meydanı’nda yapılması planlanan “Şairlerin Meydan Okuması” etkinliği, hava muhalefeti nedneiyle Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde yapıldı. Ali Mustafa, Aydan Yalçın, Bircan Çelik, Dilruba Nuray Erenler, Durmuş Türker, Emel Koşar, Figen Tan, Funda Bahçeci, Haşim Hüsrevşahi, Hatice Dökmen, Hayrettin Erenler, Hilal Karahan, Hüseyin Alemdar, Hüseyin Fidan, İkbal Kaynar, İsmail Cem Doğru, İsmet Yalçın, Kahraman Oğuz, Muzaffer Özdemir, Nalan Çelik, Nevin Ekmekçioğlu, Niyazi Yaşar, Nur Saka, Olcay Kasımoğlu, Pelin Özer, Seher Zerrin Aktaş, Sema Güler, Serap Aslı Araklı, Seval Arslan, Sevilay Özyürek, Süreyya Akçay, Türkan Yeşilyurt, W. B. Bayrıl, Volkan Hacıoğlu, Zeynep Aliye, Asma Al Haj (Filistin/Ürdün), Darya Heidari (İran), Natasa Bajic (Sırbistan), Valentin Iacob (Romanya), Tahereh Mirzayi (İran) isimli şairler şiirlerini okudular. Programın moderatörlüğünü Dilruba Nuray Erenler ve Niyazi Yaşar’ın üstlendiği programda, teknik nedenlerle şiir tiyatrosu ve gitar dinletisi yapılamadı. Pandemi kısıtlamalarına rağmen katılımın yüksek olduğu etkinlikte keyifli anlar yaşandı.
Festival açılış töreni Kartal’da gerçekleşti
V. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’nin bu yıl açılış seramonisi ve onur ödülü töreni 2 Ekim 2021’de, Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Festivale özel olarak hazırlanan “Karşı Kıyıya Mektup” isimli adalı sanatçıların sergisi TRİO mini konseriyle açıldı..
Festival son beş yılın fotoğaflarını içeren bir slayt gösterisiyle başladı. Bu yılın manifestosu, “Küresel Bir İnsanlığın Şafağında” İngilizce ve Türkçe olarak okundu. Festivalin ikinci gününe şairlerden Hilal Karahan, Dilruba Nuray Erenler, Emel Koşar, Ayça Erdura, Eser Ceran Erdi, Canan Çelik, W. B. Bayrıl, Aydan Yalçın, Bircan Çelik, Ali Mustafa, Haşim Hüsrevşahi, Gülsüm cengiz (videoyla), Malik Enes Gümüşlü, Muzaffer Özdemir, Nalan Çelik, Niyazi Yaşar, Sema Güler, Seval Arslan, Süreyya Akçay, Türkan Yeşilyurt, Volkan Hacıoğlu, Asma Al Haj (Filistin/Ürdün), Darya Heidari (İran), Natasa Bajic (Sırbistan), Valentin Iacob (Romanya), Tahereh Mirzayi (İran) katıldılar.
Protokolde Türkiye PEN 2. başkanı Halil İbrahim Özcan,TYS başkanı Adnan Özyalçıner, sivil toplum aktivisti, iletişimciNesteren Davutoğlu, festival direktörü ve koordinatörleri konuşma yaptılar. FeminİSTANBUL Uluslararası Kadın Şiiri Festivali Direktörü, WFP Kıtalararası Direktörü ve WPM Türkiye Üyesi Op. Dr. Hilal Karahan, açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’ni bu yıl beşinci kez kutluyoruz. Mutluyuz, gururluyuz. Biz bu festivale 2016’da 3 kadınla başladık: Ben, Dilruba Nuray Erenler ve Emel Koşar. 2019’da organizasyon ekibimize Ayça Erdura katıldı. Bu yıl ailemiz daha da genişledi: Danışma kurulunda Zeynep Altıok Akatlı, W. B. Bayrıl; teknik yardım ekibinde Mengü Bahadır Bayrıl, Hatice Kumalar, Canan Çelik ve Eser Ceran Erdi yer alıyor. Uluslararası areneda UNESCO’ya bağlı Dünya Şiir Festivali (WPF) ve Dünya Şiir Hareketi (WPM); Türkiye’de ise Kartal Belediyesi resmi sponsorumuz. kendilerine teşekkür ediyoruz.
Bildiğiniz gibi ben Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanıyım. 20 yıldır kadınlarla çalışıyorum ve kadınların ne denli güçlü olduğunu bilirim. Suda haşlanan ıstakoz gibi, ölene kadar sesleri çıkmaz. Mesleğimle şiiri birleştirip kadın sorunlarına şiirle dikkat koymak istedim. İyisiyle kötüsüyle, kadının her türlü haliyle ilgili şiirler yazılsın; şiirin zarafetiyle bir gündem yaratılsın ve bir kadın platformu oluşsun istedim.
Uluslararası arenada kadın temalı festivallerin olduğunu görünce, bunun benzerini Türkiye’de yapmak arzusu doğdu bende. 2016’da, 3 kadın kafa kafaya verdik ve FeminİSTANBUL fikri böyle ortaya çıktı işte. Türkiye için bir ilkti. Çeşitli tepkiler aldık. Bu festival cinsiyetçi ya da salt feminist bir festival olmadı hiç. Çünkü bizim hedefimiz “birlikte çeşitlilik”ti. Ana temamız kadın, kadın sorunları, kadının her türlü halini içeren durumlar olsa da kadın temalı şiirleriyle, kadın, erkek, LGBT, her dilden, cinsten, dinden, ırktan ve milletten şair bu festivale katılmalıydı. Zamanla sular duruldu, taşlar yerine oturdu. Kadın şiiri antolojileriyle de bu amacımızı taçlandırdık.
Bu yıl manifestomuzu “küresel bir insanlığın şafağında” olarak belirledik. Dünya 2 yıldır pandemi denen bir deliliği yaşıyor. Holywood filmlerinden fırlamış bir sahnenin içindeyiz hepimiz. Pandemi hepimize bir gerçeği gösterdi. Şairlerin kadim zamanlardan bildiği bir gerçeği; insan ve insanlığın evrensel kaderi birbirine bağlıdır. Kapitalizmin tüm yabancılaştırma düzeneklerine karşı, insan kendini sadece insanlıkta gerçekleştirir. Tek başına ne kadar değerli olursak olalım, o değer insanlıkla buluşmuyorsa, anlamsızdır. Bir süredir büyük hayallerimizden, küresel düşlerimizden vazgeçmiştik. Küçük ve kimi konforlu günlük hayat ritüellerimizle bizim olanı korumaya çalışarak geçiyordu günlerimiz. Pandemi hepimize, bir kez daha büyük insanlık ailesinin birbiriyle nasıl derin ve kopmaz bağlara sahip olduğunu gösterdi.
Bu dönemin sosyolojik çalışmaları yapılacaktır mutlaka. Ama hepimizin farkettiği gibi, sosyal medya ile dünya bir avuç köye döndü artık. Amerikan merkez bankası FED’in faiz kararını takip ediyoruz örneğin, ya da Çin’in teknoloji şirketlerini kamulaştırmasını eleştiriyoruz. Kolombiya’da kabul edilen kürtaj kararını alkışlıyoruz. Afganistan’daki Taliban rejiminin tutukladığı gazeteciler gündemimizde. İnternet bankacılığı ve alışverişi çığ gibi büyümekte. Artık herkes “Getir” ve “Yemek Sepeti” uygulamalarıyla besleniyor; ürünleri favorilerine ekle, yarım saatte kapında beliriyor. Üstelik “temassız teslim”, kapı zilini çalan da yok artık. Karbon izini azaltma projeleri bunlar, sosyal temas yasak, sarılma-öpüşme, insan sıcağı hele hafazanallah…
Hepimiz bir deliliği yaşıyoruz; aklımızı, insanlığımızı koruyabilmek için buluşuyoruz. Hepimiz biriz; birlikte çeşitliyiz ve biz kadınlar bir aradayken daha güçlüyüz. FeminİSTANBUL, festival bildirgesindeki başlığın sunduğu ufukları yoklayacak bu yıl. Yeni fark edişlerin, hayat ile insan ve insanlık arasında kurulan sahici bağların daha da güçlendirilmesi için çalışacak. Bunların hepsini de elbette kadınlığın perspektifinden yapacak! Çünkü FeminİSTANBUL, kadınlığın kutlandığı ve kutsandığı bir festival. Yaşasın insanlık, yaşasın insanlığın yaratıcısı kadınlık!”
FeminİSTANBUL koordinatörü Dilruba Nuray Erenler açılış konuşmasında şunları söyledi:
“ ‘Ne içindeyiz zamanın ne büsbütün dışında yekpare geniş bir anın parçalanmaz akışında’ diyor Ahmet Hamdi Tanpınar… Yani bir çemberin içindeyiz. Küreselleşen bir insanlıkla , küresel bir salgının kıskacında hayatı eve sığdıran bir belirsizlikle kadın erkek çoluk çocuk savaşımdayız. Dönülmez noktalara getirdiğimiz doğamız, iklim krizi denilen patlamalarla dönülmez hatalarımızı çeşitli şekillerde yüzümüze vuruyor. Eskisi gibi olamayacağımız yeni dünya düzeninde yeni paylaşım savaşlarının eşiğindeyiz.
Kaynakları azalıp ekonomik koşulları daralan dünyada hırs ve zulüm ayrılmaz varlığını sürdürüyor. Silahlanmaya yapılan yatırımın çokluğu insana, bilimsel harcamalara ve doğayı dengede tutmaya yetmiyor. Biz kadınlar bu durumun neresindeyiz?
Küresel kapitalizm pandemi ile birleşince ev eksenli çalışma düzen, kadını düşük gelirli, sosyal güvencesiz bir ortamda bıraktı. Elleri su ve sabundan çıkamaz iken ilk işten atılanlar da onlar oldu… Taciz tecavüz ile aile içi şiddetin artan boyutu, yeni cinayetlere taşındı. Rakam verip isim saymaktan bıktık artık. Temelde pek çok konuyu dengede tutma olanağı sağlayan İstanbul Sözleşmesi de yürürlükten kaldırılıp, yerine daha kapsamlı olanı konmayınca toplumda yapanın yanına çıkar saydığı bir durumla karşı karşıyayız.
Hayatı sırtlamamız için yan yana gelip daha güçlü olmalıyız. Her türlü insani yasaları hayata geçirmekte eşitsizliklerin önüne geçmekte kararlı hemcinslerime inanıyor, geleceğe güveniyorum. Üç günlük festivalde sorunlarımızı isteklerimizi hayallerimizi yine şiirin gücüne inanıp dile getirecek, birlikte çözümler üreteceğiz. Bu inançta bizlerle birlikte olup yol yürüyen herkesi sevgiyle kucaklıyor, sağlıklı aydınlık dolu yarınlar diliyorum. Saygılarımla…”
FeminİSTANBUL koordinatörü Doç Dr. Emel Koşar açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Türkiye’de her gün birden fazla kadının erkekler tarafından öldürülmesi ve şiddet görmesi sıradan bir haber olarak algılanıyor. Erkeklerin yörüngesinden çıkamayan kadınların dramlarına şahit oluyoruz. ‘Sanki hiç yaşamamış gibi ölen’ ve cinsel obje olarak görülen kadınlara bu coğrafyada hâlâ değer verilmiyor. Girdikleri kabın şeklini almaları istenen kadınlarımız; acıların, ayıpların, karabasanların yüzü olarak gösterilmeye çalışılıyor.
Yerli ve yabancı şairlerin katılımlarıyla gerçekleşen Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali, kadınları üçüncü sayfa haberleri gibi cinayetlerin ve şiddetin kanlı aynasında değil edebiyatın, kültürün ve sanatın aydınlık aynasında yansıtıyor.”
FeminİSTANBUL koordinatörü Ayça Erdura açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivalimiz’in 5.yılına hoş geldiniz. Küresel insanlığın şafağında şiire sesleniyoruz. Bütünselliği ve biz olduğumuzu fark ettiğimiz salgın döneminden sonra yine birlikteyiz. Farklı duygularla, gelişen fikirlerle üretmeye devam ediyoruz ve birbirimizi anlamaya çabalıyoruz. Aslında biz birbirimizi anlarız… Biz anneyiz, kız kardeşiz, eşiz, emekçiyiz… Yemek yapar temizliği sağlarız. Yazlık-kışlık ayırırız. Ailede manevi dengeleri koruruz maddi dengeleri paylaşırız. Tarlada çalışırız, çocuklarımıza ninni söyleriz, sabah karanlığında işe gider hava kararınca anca döneriz. Söylemediğim bir dolu sorumluluğu alır yüklenir sevgi ederiz…
Bütün bu kelimelerin arasında zaman yarışında bu hızda temel duyguya odaklanırsak; herkes anne diye ağlar… Kadınlığın kutlandığı, şiirle bezendiği festivalimiz başlasın. İyi Akşamlar, sevgiler…”
Protokol konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi.
FeminİSTANBUL Onur Ödülü Arzu Çerkezoğlu’na Verildi
FeminİSTANBUL direktörü Op. Dr. Hilal Karahan, ödül gerekçesini şöyle açıkladı:
“FeminİSTANBUL olarak, şimdiye dek güçlü kadın figürlerine ödül verdik. Türk siyasetine, kamuoyuna, edebiyatına yön vermiş, onurlu kadınlara… 2016’da şair-yazar-çevirmen Ayten Mutlu. 2017’de Filistinli şair, kadın hakları aktivisti Fatma Nazzal. 2018’de siyasetçi, 26. Dönem CHP İzmir Milletvekili, yazar ve kadın hakları aktivisti Zeynep Altıok Akatlı. 2019’da CHP il başkanı, İstanbul’daki belediye seçimlerini kazanan, benim de meslektaşım olan, Canan Kaftancıoğlu.
Bu yıl, FeminİSTANBUL Onur Ödülü’nü, yine bir başka meslektaşıma, Dr. Arzu Çerkezoğlu’na veriyoruz. Arzu Çerkezoğlu bir tıp doktoru, insan hakları aktivisti ve sendikacı. Kendisi doktor olduktan sonra sağlık sendikalarında aktif çalıştı, başkanlık yaptı. (Bu arada ben de hâlâ SES üyesiyim). Kamu görevi sona erince 2001’de Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’na (Dev Sağlık-İş) üye oldu. Burada genel başkanlık yaptı. 2013’ten beri DİSK’in ilk kadın sekreteri ve 2018’den beri de DİSK’in ilk kadın genel başkanı. ‘Başkan olmam kadın işçilerde örgütlenme mücadelesinin daha güçlenmesi ve temsiliyetlerinin arttırılması konusunda yararlı olacak’ diyen bir bilinçte… DİSK’te kadın işçilerin sayısını artırmak ve etkin görevlerde olmalarını sağlamayı hedefleyen bir zihniyette… Kadın olmanın saygınlığını sendikacılık gibi erkek egemen bir oluşumda korumayı başarmış güçlü bir kadın. Türkiye’nin yetiştirdiği nadide bir değer. Hele ki bugünün baskıcı siyasal ortamında, ‘kendisi’ olarak kalmayı başaran; emeğin kıymetini bilen, koruyan, duyarlı, zarif bir insan. Daha başka bir şey saymaya gerek var mı? Arzu hanıma, kendisi olmayı ve kendisi kalmayı başardığı için onur ödülü veriyoruz; onu hayranlıkla izliyoruz. Ödülünü almak üzere kendisini sahneye davet ediyoruz… Ödülü vermek üzere Kartal Belediye Başkanı Yardımcısı Mustafa Oktay Aksu’yu sahneye bekliyoruz…”
Onur ödülünü verirken kısa bir konuşma yapan Mustafa Oktay Aksu, Kartal’da festivale ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını söyleyerek; “Bu sene de FeminİSTANBUL’a ev sahipliği yapmanın gurunu yaşıyoruz. Merhum halk ozanımız Neşet Ertaş’ın çok sevdiğim bir sözdür; ‘Kadınlar İnsandır, Erkekler ise İnsanoğlu.’ Kartal Belediyesi olarak, kadın meselelerini çok ciddiye alıyoruz” ifadelerini kullandı.
2021 FeminİSTANBUL Onur Ödülü’nü alan DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, kadın hareketinin mücadelesini geleceğe taşıma sorumluluğuna dikkat çekerek; “Kadınların bir dizi ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı, ucuz ve güvencesiz işçi topluluğu olarak görüldüğü ve aslında kadının yok sayıldığı bir dönemde gerçekten bu dayanışmalar son derece önemli. Biz yaşasın kadın dayanışması derken, hayatın her alanında yaşadığımız ayrımcılığa karşı verdiğimiz mücadelenin bayrağını söylüyoruz. Koşullar ne olursa olsun, ülkemizin en zor dönemlerinde bile sokağa çıkan, kendisini ifade eden her türlü baskıya rağmen kazanımlar elde eden bütün kadınlardan aldığımız güçle, bu mücadeleyi geleceği taşıma sorumluluğu ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“Karşı Kıyıya Mektup” – Adalı Sanatçılar Sergisi
Gül Bolulu, Gülce Kuter, Sevgi Çekiç, Vardal Caniş, Pelin Özer, Zeynep Soref isimli adalı kadın sanatçıların, Uluslararası FeminİSTANBUL Şiir Festivali için hazırladıkları “Karşı Kıyıya Mektup” sergisini temsilen, birleştirici gücü ve emeğiyle bizleri zenginleştiren Büyükadalı dokuma sanatçısı Gül Bolulu sahneye davet edildi ve çiçek takdim edildi.
Sergi kapsamında, Zeynep Soref’in “Uçan Halı” ve “Askıda” adlı çalışmaları üzerine, şair Pelin Özer’in bir performans eşliğinde kaleme aldığı ve seslendirdiği “Uçan Halı Askıda” başlıklı şiirinin video kaydı, ilk kez FeminİSTANBUL çerçevesinde sunuldu.
Kartal’da Kadın Şiirleri Okundu
Yakacık Fen Bilimleri Okulları öğrencileri Çiçek Önem Özcan, Eren İşlenir, Öykü Yetim, Eylül Kap, Ayşe Nehir Armutlu, Duru Şengül, Nehir Şen, Beyzanur Akpınar edebiyat öğretmenleri Zeynep Baykuş’un gözetiminde FeminİSTANBUL antolojisinden şiirler okudular. İstanbul Tiyatora Kumpanyası oyuncuları Fulya Özmen, Candan Özkanat, Duygu Çelik, Özgün Menevşe festivale katılmış şairlerden şiirler okudular.
Şairlerin, öğrencilerin ve tiyatrocuların buluştuğu etkinlikte duygusal anlar yaşandı. Okunan şiirlere gitarıyla Cevat Hikmet Erdem ve sazıyla Muzaffer Özdemir eşlik etti. Programın moderatörlüğünü Op. Dr. Hilal Karahan ile Gülşah Yavuz yaptılar. Program sonunda tüm katılımcılara sertifikaları dağıtıldı.
FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Antolojisi’ne 152 Şair katıldı!
Kartal Belediyesi’nin desteğiyle hazırlanan ve editörlüğünü Op. Dr. Hilal Karahan’ınyaptığı “2020-2021 Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Antolojisi”, konusu kadın olan, kadın sorunlarına şiirle dikkat çekmeyi hedefleyen bir şiir antolojisi serisinin 3. eseridir. Antolojinin kapsamı hakkında Karahan şunları söyledi: “Türkiye’den ve tüm dünyadan 152 şair katıldı. Çevirileri ben, Cem Yavuz, Ayten Mutlu, Volkan Hacıoğlu, Mehmet Hakkı Suçin, Uğur Büke, Taherey Mirzayi Saeidabad, Eser Ceran Erdi ve Mesut Şenol yaptık. Bu antoloji serisiyle Türkiye’de bir ilke imza attık. Bundan sonraki yıllarda da devam etmesini arzuluyoruz. Festivale ve antolojiye verdiği destek nedeniyle Kartal Belediyesi Başkanı sayın Gökhan Yüksel’e teşekkür ediyoruz.”
FeminİSTANBUL Kapanışı, Kadıköy Aksi Kafe’de!
V. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’nin son programı 3 Ekim 2021 tarihinde, Kadıköy’de Aksi Kafe’de gerçekleşti. Programın moderatörlüğünü Doç. Dr. Emel Koşar yaptı. Profesyonel çekim ekibinin de yer aldığı etkinliğe Asma Al Haj, Darya Heidari, Valentin Iacob , Tahereh Mirzayi, Hilal Karahan, Ayça Erdura, Aydan Yalçın, Aydan Yıldız Güneş, Bircan Çelik, Canan Çelik, Dilruba Nuray Erenler, Emel Koşar, Eser Ceran Erdi, Fatma Aras, Gökhan Şimşek, Gülümser Çankaya, Halime Yıldız, Haşim Hüsrevşahi, Melahat Babalık, Malik Enes Gümüşlü, Neslihan Yalman, Nilay Özer, Niyazi Yaşar, Oya Uysal, Ramazan Parıldar, Salih Bolat, Sema Güler, Seval Arslan, Süreyya Akçay, Türkan Yeşilyurt, Yiğit Kerim Aslan, Volkan Hacıoğlu, W.B. Bayrıl katıldılar. Neşeli bir havada geçen şiir-müzik dinletisi, Cevat Hikmet Erdem’in gitar konseriylesona erdi.
FeminİSTANBUL 2021 Manifestosu: “Küresel Bir İnsanlığın Şafağında”
Pandemi hepimize bir gerçeği gösterdi. Şairlerin kadim zamanlardan bildiği bir gerçeği; insan ve insanlığın evrensel kaderi birbirine bağlıdır. Kapitalizmin tüm yabancılaştırma düzeneklerine karşı, insan kendini sadece insanlıkta gerçekleştirir. Tek başına ne kadar değerli olursak olalım, o değer insanlıkla buluşmuyorsa, anlamsızdır.
Bir süredir büyük hayallerimizden, küresel düşlerimizden vazgeçmiştik. Küçük ve kimi konforlu günlük hayat ritüellerimizle bizim olanı korumaya çalışarak geçiyordu günlerimiz. Pandemi hepimize, bir kez daha büyük insanlık ailesinin birbiriyle nasıl derin ve kopmaz bağlara sahip olduğunu gösterdi.
Bu süreç biz insanlığın yaratıcısı kadınlar için iki kat daha zor geçti. Evler, çocuklar, yaşlılar, hastalar… Her şeyi yeniden düzenleyip, organize edip yönetmek bir kez daha omuzlarımıza yüklendi. Yılmadık, yılmayacağız elbet.
Ama bu dönemde bile kadına yönelik şiddet durmadı. Devletler, hükümetler bu konuda yeterli tedbiri almadı ve gereken kararlılığı göstermedi. Hele kazanılmış kadın haklarını geri almaya yönelik (Türkiye’deki İstanbul Sözleşmesi gibi tartışmalarda gördüğümüz) feodal, patriyarkal ve gerici girişimler durmadı. Hepsine karşı direndik ve kazandık. Gerekirse yine direnecek ve elbette kazanacağız.
FeminİSTANBUL geçen yıl yapılamadı, bu yıl da pandemi şartları ve kısıtlamaları altında yapılacak. Dostlarımızla kucaklaşmak, onların insan sıcaklığını hissetmek, paylaşmak isterdik. Maalesef erteledik. Ama sanal da olsa uluslararası katılımımız sürecek.
FeminİSTANBUL, festival bildirgesindeki başlığın sunduğu ufukları yoklayacak bu yıl. Yeni fark edişlerin, hayat ile insan ve insanlık arasında kurulan sahici bağların daha da güçlendirilmesi için çalışacak. Bunların hepsini de elbette kadınlığın perspektifinden yapacak! Çünkü FeminİSTANBUL, kadınlığın kutlandığı ve kutsandığı bir festival.
Yaşasın insanlık, yaşasın insanlığın yaratıcısı kadınlık!