Kader Bolat Aksisanat Portal için Lacivert Dergisi yayın kuruluyla görüştü. Yüzüncü sayısını yayımlayan Lacivert dergisi yayın ekibini kutluyoruz. Söyleşiyi yayımlamaktan mutluluk duyuyoruz…
Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, diğer alanlarda olduğu gibi edebiyat dünyasında da birçok zorluk yaşandı. Pandemiyle birlikte, kitapların basımından tutun da dergilerin dağıtımı gibi konularda birçok sorunla baş etmek zorunda kaldı yayıncılar.
1. Siz, Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi ailesi olarak bu sorunlarla nasıl başa çıktınız? Nasıl bir yol izlediniz?
Tüm dergiler gibi, Lacivert’in de sıkıntıları salgından önce başlamıştı aslında. Özellikle 2018 yılı ortalarında baş gösteren yüksek kur artışı, kâğıt ve kargo fiyatlarını hızla yukarı çekerek dergi maliyetini yüzde elliden daha fazla artırmıştı. Yıllardır didine uğraşa belli bir maddi rahatlığa eriştirdiğimiz Lacivert, 2019 yılı sonunda neredeyse basılamayacak hale geldi. Bir yıl daha sürdürebilir miyiz dergi çıkarmayı diye çok düşündük. 15 yıldır emek verdiğiniz bir dergiyi bir çırpıda bırakamıyorsunuz. Bütün olumsuzlukları, olabilecekleri göze alarak bir yıl daha devam etme kararı aldık. Daha yılın üçüncü ayında da salgın baş gösterdi. Maddi sıkıntılara bir de fiziksel sıkıntılar eklendi. Oldukça zor zamanlar geçirdik açıkçası. Dergimizin tüm paketleme, etiketleme, kargolama işlemlerini kendimiz yapıyorduk. Ancak salgın ortamında, mart sayımızı bir süre okurlarımıza ulaştıramadık.
Zorda kalınca insan, farklı çözümler üretiyor, bilirsiniz. O dönemden bu yana, dergilerimizi bir kurye aracılığıyla okurlarımıza ulaştırıyoruz. Paketleme, etiketleme işlemlerini de bu kurye yapıyor.
Dergimizin sıkıntıları elbette devam ediyor. Ancak, salgın dönemini atlatana kadar-umarız atlatabiliriz-farklı bir olumsuzluk eklenmezse, bu şekilde dergimizi çıkarıp dağıtmaya devam edeceğiz. Lacivert’in 100. sayısını çıkarmış bulunuyoruz. Heyecanlıyız ve mutluyuz elbette. Lacivert’in yanında, tüm edebiyat dergilerinin yayın hayatına devam edebilmesini diliyoruz.
2. Pandemi süreci, dergicilikte de yeni çığırlar açılmasına yol açtı. Bu dönemde sanal platformlar, e- dergiler, sesli e-dergiler, fanzinlerde artış gözlendi. Bu durumu dergicilik adına nasıl değerlendiriyorsunuz?
Basılı yayınların geleceği uzun bir zamandır tartışılıyor. Salgın süreci bu tartışmayı daha da yoğunlaştırdı ve hızlandırdı sanırız. Artık okur, okuyacağı metinlerin, kitapların, dergilerin ayağına gelmesini, elini atınca dergiye ulaşmayı istiyor sanki. Nasıl bir alışkanlığa evrilecek bu süreç bilemiyoruz. Ama basılı dergilerin işinin zorlaşacağı, e-dergi formatına dönüşmeye zorlanacağı gibi bir izlenim var. Örneğin, bu dönemde, yine ilk kez Lacivert Dergi için PDF aboneliği oluşturmaya başladık. Dergiyi bu formatta talep edenler hiç az değil. Özellikle yurt dışından…
Sesli yayınlar da gerçekten bu dönemde çok ilgi gördü. Evde fazla zaman geçirmek zorunda olan insanlar, dinlemeyi diğer işleriyle beraber gerçekleştirmeye alıştılar. Sesli okuma diyebileceğimiz bu okuma türü, elbette bizler gibi basılı yayın okumaya alışmış insanlar için nitelikli bir okumanın yerine geçemiyor.
3. Biliyoruz ki dergiler, edebiyatın mutfağıdır, can suyudur. Çok sayıda edebiyat dergisi basılıyor. Ülkemizde yeterince dergi okuru var mı? Bu konudaki görüşleriniz ve değerlendirmeleriniz neler?
Evet, sadık ve sürekli bir dergi okuru var Türkiye’de aslında. Ama o kadar az kişiden oluşan bir grup ki… Bütün dergilerin alıcısı da neredeyse aynı kişiler. Ekonomik nedenlerle okurların alabildiği dergi sayısı azalınca, bize göre toplamda satılan edebiyat dergisi sayısı doğal olarak azaldı. Oysa tüm dergilerin amacı, dergi okuru sayısını artırmaktır.
Sorunuzda bahsettiğiniz gibi, dergiler edebiyatın mutfağı, can suyu, olmazsa olmazı. Özellikle yeni yazmaya başlayan insanlar, ilk olarak dergilerde sınarlar kendilerini. Edebiyat ortamının gelişimini, değişimini de bu dergilerden takip ederler. Öykü veya şiirinin ilk basıldığındaki heyecanı başka nerede yaşayabilir ki insan? Ancak ne yazık ki usta yazarlarımız, o ilk heyecanlardan sonra dergileri neredeyse unutuyorlar. Bu da sanırım dergilerin kaderi…
Sevindiğimiz nokta şu ki; bu zorlu dönemde, edebiyatseverlerin dayanışma duyguları ve istekleri çok yoğundu. Dergilerin kapanmaması için ellerinden geleni yaptılar. Bizlerin de çabasıyla, ilk kez Lacivert Dergisi abone sayısı bu dönemde hızlı bir artış gösterdi. Bütün dergi okurlarına ve Lacivert’i takip edenlere teşekkür borçluyuz.
Katkı sunduğunuz için teşekkürler.
İlginiz ve çabanız için bizler de sizlere çok teşekkür ediyoruz.
Kolay gelsin.
Sevgilerimizle
Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi