Ruhsan İskifoğlu:
Görsel şiir birçok farklı disiplinin müzik, fotoğraf, film, resim gibi birbiri ile olan ilişkisi ve etkileşimi sonucu “çoksesli” “çok boyutlu” bir anlayışı oluşturur ve disiplinlerarası iletişim, etkileşimi ile birleşerek yeni, derinlikli bir evren yaratır. Görsel imgeler okuyucunun zihninde güçlü bir biçimde dönüşür. Dilin sadece anlamsal boyutlarını değil görsel boyutlarını araştırır. “Duygu” “düşünce” ve “anlam” görselliğin somutlaştırdığı sınırlarını zorlar yeni farklı bir yapı içerisinde karşımıza çıkarır.Bu aynı zamanda şu anlama gelir, sözcüklerin kendi gerçeklerinden soyutlanarak yeniden yapılanması. Görüntü imgeselliğin ötesinde iç ve dış boyutlarını genişleterek zaman zaman algıları duyumları şaşırtarak ve karmaşık duruma getirerek algılama imkanlarını çoğaltır. İlk bakışta anlaşılmayan “yabancı” “öteki” “tuhaf” gördüğümüz görsel şiir, evreni yeni bir yaratı oluşturarak algılatmaya çalışır. Bu eksende Erkut Tokman’ın “O’nun Müziği” isimli görsel şiiri “yabancı” “öteki” “tuhaf” “anlaşılmaz” “karışık” bir algı yaratsa da, şiirin görsel dilinde yaşamdaki düz anlama veya dinleme düşüncesini reddettiğini, yeni evreninde müzik dili kodlarının ve türlerinin ritimlerinin birleştiğini görürüz. Dokuz bölümden oluşan “O’nun Müziği” aslında bizim müziğimizdir. Ses, sözcük, nota değerleri, dans, ritimlerin beklenmedik akışı gerçeklerimizi dönüştürür. Adante ile başlayan şiir ilerleyen bölümlerinde “Liberta” kavramı ile devam eder. Doğu Batı müzik ritimlerinin sunduğu anlamların entegrasyonu ile devamının bizi nereye götüreceği merakını uyandırır.
“O’nun Müziği” “öteki”, “yabancı”, “tuhaf” diye nitelendirilen kavramların, kendi ses ve sözcük aralıklarımıza dünyamıza sızabilen bizi bu kavramlar ile yüzleştiren ve birleştiren bir yapıya sahiptir. “O’nun” görünmeyenini bilinmeyenini, görsel sentezi ile kışkırtarak görünür kılar.
“O’nun müziğinde” makamlar ve enstrümanlar ilk bölümlerde kanun, ud diğer bölümlerinde yer alan keman, kontrbas özgürlüğün ötesine ulaşmaya çalışan bir sentez oluşturur. Kendi notanı gör bu şiirde! noktaların ve notaların en küçük harf biriminin matematiğin birleştirdiği “bütünü” yani büyük fotoğrafı gör der şiir. Bilinmeyen nota ile çalınmak istenen “Adante” kökeninde duyuşsal olanın görsel olarak kabul edilebileceği geçişlerin/mizin ritimlerine dönüşerek evrenimizi temsil eder. “O’nun Müziği” inceden bir silkeleme ile gördüklerimizin dinlediklerimizin kesişebildiği zıtlıkların yeni suretidir.Bu suret düz algılama ihtiyacını reddederken görsel şiir anlamında aktif bir inşa oluşturur.Şairin zihni burada Gatson Bachelard’ın dediği gibi bir “fakültedir”. Bu fakültede şair yeniden üretir. Neye karşı yeniden üretim? Yaşamın kaçınılmaz deneyimlerine bize getirdiklerine ve bizden götürdüklerine karşı yeniden üretim. Yeterince sıra dışı! O halde nasıl olur da evreni sıradan algılayabilir veya anlayabiliriz? Erkut Tokman’nın görsel şiiri biraz da bunu sorgulamaktadır. Şiirin ilerleyen bölümlerinde o aşıklar/ o musiki /o mahur/veyseller dökülen notaları ile yeni transpozisyon oluşturur. Farklı bir enstrümanla çalınabilir dinlenebilir okunabilir.
Bir sonraki bölümünde “Take Five Blues” ile başlayan şiir, jazz egzotik ve sıra dışı olarak devam eder. Burada Paul Desmond’un alto saksafonun sesi duyulur. “O’nun Müziği” aynı zamanda metinlerararsı ve göstergelerarası geçişleri bünyesinde tutan bir görsel şiirdir. Hemen ardındaki bölümde O ses/ O bas / O tiz /O pera zihinlerde şimdimizi de düşündüren yeni bir sahne oluşturur. Tasavvuf musikisinin üflemeli çalgısı ney’in de yer aldığı şiir kültürel öğelerin karşılaştırılabilir olduğunu bu karşılaştırma sonucunda benzerliklerimiz ve farklılıklarımızın da bütünsel ve değişik perspektifler ile okunabilir olabileceğini hatırlatır.
Erkut Tokman şiirinde sembolik ve görsel imgeleriyle sözcüklerin anlam boyutunu derinleştirerek dilin köklerini taşıyan insanın ve içinde bulunduğumuz bu evrenin temeliniduygu, düşünce, yaşam bilgilerini yansıtır. Farklı kültürlerin müzik türleri şiirin bütün bölümlerinde yer almaktadır. Bu farklılık yan yana gelmemiştir görselliği ritmi, notası ve enstrümanları ile iç içe geçebilmiş çok sesli ve çok boyutlu bütün oluşturmuştur.
Zihin odalarımızda gezinen, arp, kontrbas, keman, ud, kanun, saksafon, ney “notaların” ve “türlerin” “matematik dil kodlarının” şiirdeki görsel sembol ve imgeleriyle evrene farklılıkların özgürce yakınlaşabileceği mesajını vermektedir. İçinde bulunduğumuz çağın bize dinlettiklerini kabul etmez “O’nun Müziği” derin yaşamsal bütünlüğü ile genişleyerek evrene ulaşma çabasındadır. Her görsel ayrı bir yıkım ile yeni bir mesaj yüklüdür. Yeni bir ritim ile insanı düşünceyi, duyguyu, bilgiyi ve ruh çatışmalarını dönüştürebilmiştir. Görsel dilin odaklandığı ritimler, notalar, batı – doğu, müzikleri ve enstrümanları bizi klasik portenin dışına çıkarır. Klasik portenin dışındaki müzik bizim müziğimizdir. Dokuz bölümden oluşan “O’nun Müziği” temel anlam gönderiminin dışına çıktığı, kendi yapısını kurduğu, bu yapının alışılmadık bir devingenlik içerdiğini söylemek mümkündür.