Mustafa SEZER
Merhaba!
Ben, Mustafa Sezer! Yani neredeyse 57 yıllık yaşamının özellikle son 42 yılını kitaplar arasında geçirmiş, edebiyata dair ne varsa ona bir biçimde ilgi duymuş, 18 yaşından beri şiire ve son 12 yıldır da öyküye kafa yormuş, müzik sayesinde edebiyatı ama özellikle şiiri sevmiş ve yine edebiyatla ilgili aslında daha söyleyecek çok şeyi olan Mustafa Sezer!
Son beş yıldır şair ve yazar olarak bilfiil edebiyatın içindeyim. Şiir, öykü ve redaktörlük derken; tarafıma bir de edebiyat-sanat dergilerinin son halini araştırıp sizinle paylaşma görevi bahşedilince; doğrusu hem çok sevindim ama aynı zamanda neye, nereden ve nasıl başlayacağımı şaşırdım.
İnsanların edebiyat ve sanat ama bilhassa edebiyat dergilerini doğru dürüst okumadan şair ve yazar olmaya yeltendiği ülkemizde; aslında edebiyat ve sanat ama bilhassa edebiyat dergilerinin saygınlığıyla önemi her an daha da artıyor bence. Şiir, öykü yahut hem şiir hem de öykü üzerine kafa yoran ve bilinen ya da pek bilinmeyen, sanıyorum onlarca dergi mevcut Türkiye’de.
Bunları yani tüm edebiyat-sanat dergilerini teker teker ve sistemli bir biçimde ele almaya; Edebiyat Nöbeti ile başlamak isterim. Derginin vazgeçilmez ismi ve gerçekten de cefakârı Celâl Karaca’nın geçenlerde ciddi sayılacak bir sağlık operasyonu geçirdiği Edebiyat Nöbeti. Celâl Karaca’nın önemi ve Edebiyat Nöbeti için yaptıkları; en az Edebiyat Nöbeti kadar önemlidir. Kendisine bir kez daha ‘geçmiş olsun’ diyor ve en kısa sürede dergisiyle aramıza dönmesini diliyoruz en sağlıklı haliyle. Cumhuriyet sonrasında Samsun / Bafra’nın çıkardığı ikinci edebiyat dergisi kimliğine sahip Edebiyat Nöbeti; Celâl Karaca tarafından 2015 Temmuz’unda yayın hayatına başlamış.
Karaca’nın aynı zamanda genel yayın yönetmenliğini yaptığı dergi; birbirinden önemli dokuz isim tarafından ayakta tutulmakta. Sonraki yıllarda çeşitli sebeplerden ötürü yayın kurulunda değişiklikler gerçekleşse de; Edebiyat Nöbeti’nde şimdiki kadroda Celal Karaca, Semrin Şahin, Süleyman Felamur, Fatma Hatun Esen, Dursun Bayar, Onur Kırkaç, Erdoğan Kurt ile Meltem Dağcı var. İki ayda bir okurla buluşan ve ülkenin saygın/ünlü kitapçılarıyla kültür-sanat materyallerini bunlara sürekli ihtiyaç duyan insanlarla buluşturan mağazaların raflarında yerini alan Edebiyat Nöbeti; her sayıda özel bir dosya sunmakta bize.
Son beş sayısında Nevruz Uğur, Ahmet Özer, Nazlı Eray, Kurtuluş Savaşı’nın 100. Yılında roman ve şiirlerde Samsun ile son sayısında Öner Yağcı; derginin konuğu olmuş isimler ya da konu. 23 sayıdır bizimle Edebiyat Nöbeti ve son sayıda yani Öner Yağcı’nın dosya halinde ele alındığı Temmuz – Ağustos 2019 sayısında; Ahmet Özer, Selami Şimşek, H. Hüseyin Yalvaç, Semrin Şahin, Turgay Nar, Atilla Yaşrin, Zübeyde Seven Turan’la Meltem Dağcı; 1951 Tokat / Zile doğumlu öğretmen ve romancı Öner Yağcı için ya yazmış yahut bir röportaj gerçekleştirmiş kendisiyle. Röportaj, Meltem Dağcı’ya ait. Bunun dışında Edebiyat Nöbeti’nin bu sayısında; yine bol bol şiir var.
Paul Valery – Ahmet Uysal ikilisi ile başlayan şiirler; Hüseyin Peker, İlyas Tunç ve Volkan Konya’yı da kapsıyor. Şairler, sadece bu isimlerle sınırlı değil elbette ama düz yazıda da kimler var diye bakacak olursak; Dizdar Karaduman’la Hasan Akarsu’yu görüyoruz örneğin. Dizdar Karaduman Dilek Özkan’ın “Birkaç Porsiyon Hayat”ı; Hasan Akarsu da Ahmet Özer’in ” Suları Çekilen Nehir “i üzerine yazmış. Ahmet Özer’in ise; Trabzon Cumhuriyet Ortaokulu yıllarımda Türkçe öğretmenim olduğunu; bu vesileyle belirtmek isterim size ( 1977 başından 78 ortasına kadar ).
Edebiyat Nöbeti’ne şimdilik biraz ara verip; geçenlerde 81. sayısı elimize geçen Sözcükler’e uğruyoruz bir… İki ayda bir bizi hem edebiyatla buluşturup ama bunu tarihe tanıklık ederek de yapmayı tercih eden Sözcükler’deyiz. Her şeyden önce Turgay Fişekçi’ye çok çok teşekkür ediyoruz; Aksisanat adına düzenlediğimiz bu sayfa için kendisinden yardım talep ettiğimizde, bize anında döndüğü için. Artık alâmetifarikası olan kapağına şöyle bir baktığımızda; yine bir yığın isim ve bir o kadar da konu görüyoruz. Şiirler var Sözcükler’de; öyküler! Deneme, eleştiri, anı ve söyleşi var! Orhan Veli’den Cevat Çapan’a; Michiko Kakutani’ye kadar zevkle okunacak sayfalar dolusu yazı. Arşivi yahut kütüphaneyi; günümüz okurunun evine, iş yerine yahut biraz soluklanmak için oturduğu kafeye getiriyor Sözcükler. Örneğin Orhan Veli; bu
dopdolu 142 sayfanın 24. sayfasında, ” San’atkâr Ne Yapsın? ” diye soruyor ve Yahya Kemâl’in bir sözüyle başlıyor yazısına. Sonra arkadaşı Melih Cevdet’e getiriyor sözü Demet dergisinin 16 Ekim 1943 tarihli ikinci sayısında yer alan yazısında benim de ” Garip “in en etkin şairi olarak kabul ettiğim Orhan Veli; satırlarına
Cezanne’ın bir hikâyesi ile son vermekte. Şiirleriyle değil sadece; Orhan Veli’yi ortaya koyduğu tüm eserleriyle okuyup anlamalı. Cevat Çapan’ın “Hemşerimiz Shakespeare”si ise; 1960’ların başında Varşova Üniversitesi profesörlerinden Jan Kott’un “Çağdaşımız Shakespeare”in yayımlandığı zaman, Batı Avrupa’daki bazı tiyatro yönetmenlerinin üstünde yarattığı etkiyi bizimle paylaşmasıyla başlıyor ve akabinde İstanbul’da buluyoruz kendimizi. Güzel, okunulası bir yazı daha kaleme almış Çapan ustamız. Gösteri’nin Mart 1981’de çıkan dördüncü sayısının 18 ile 20. sayfalarından gelmiş, getirilmiş günümüze. Parantez içinde bile olsa Turgut Çeviker’e teşekkür etmeyi unutmamış kendisi.
Yine Sözcükler’in bu son yani 81. sayısında; Woody Allen ile gerçekleştirdiği 1995 ürünü bir söyleşisi var Michiko Kakutani’nin ve onun yani Woody Allen’ın zehir zemberek bir sözünü, sekiz sütuna manşet kullanarak başlamış işe: ” Sanat Dine Dönüştüğünde Ondan Nefret Ediyorum “. Yine Burcu ve Serpil Yılmaz tarafından İngilizceden dilimize çevrilen; ” The Paris Review “den.
Şimdilik bu kadar; umuyoruz ki bu aslında son derece kısıtlı yazı bile, okumak ve nelerin okunacağına dair size bir nebze olsun yol gösterebilmiştir? Hiç şüphe yok ki elimize diğer dergiler de geçtikçe ve bunların sayısı arttıkça bunları sizinle paylaşmak; bizim için ayrı bir zevk olacaktır. Okuyarak hoşça kalın!