hayal ettiği elden”
Arkadaş Z. Özger şiir ödülünü alan “Aynadaki Çürüme” Narin Yükler’in ilk şiir kitabı. İlk kitaplara karşı bir ön yargı ile yaklaşılır. Acemiciliğin kırpılmış yanlarını görürüz en çok. Onlar üzerinden tartışır, eleştirir, bir iki cümle atarız ortaya. Perdeyi tamamen çekip sahneyi dolduranları apaçık görmek gerekir. Ve perdeyi çektiğimde gördüklerim hem acıtıcı hem de ümit vericiydi.
Zamana dayalı bir içe dönüş hali olan “Aynadaki Çürüme”, dönüş yolculuğunda yaşanılanları, çoğalan bir acının çemberin içinden yahut kuyunun dibinden kulağımıza çalınan fısıltılardır. Duyduğumuz bu fısıltılar, dünyanın geçiciliğinden çok çürümenin sürekliliğini hatırlatır. Narin Yükler, bir hatırlatma notu bırakmış okuruna. Bıraktığı notunda “çürüme”, “ayna”, “perde” ve “hafıza”dan oluşan bölümlerin, çizdiği yolun durak adlarıdır. Bir sonrası durağa ulaşabilmek için bıraktığı notu(şiirlerini) okuyabilmek, metnin alt yapısından bize göz kırpan tarihin, geçmişin, dilin ve Narin Yükler’in dünyasını tanımak gerekir elbet.
Bir tarihin, bir geçmişin, bir dilin, bir insanın, bir yeryüzünün çürümesidir “Aynadaki Çürüme”. Ait olduğu yerden alıkonulan şeylerin tanıklığıdır biraz da. Coğrafyanın geçmeyen sancısının şimdisizlik halidir Narin Yükler’in şiirleri. Sancının büyümesi, ötekileştirilmiş, dışlanılmış bir geçmiş ve üzeri örtülmeye çalışılmış kanlı olayların yaşandığı yolun bitmeyişidir. Çünkü istenilen uzak ve sonsuzdur. Bu istek, gitmeye mecbur bırakır. Mecbur kıldırılmış bir gitmenin de kitabıdır aynı zamanda “Aynadaki Çürüme”.
“bir defe olsun susalım çürüyen yanımıza. öpersek
geçeceğine inanalım çocuksu bir telaşla. biliyorum,
dönüş yolum yok. camdaki buharda yaşlanacağım.
buhardan geçen yollardan bahsetmeyeceğim sana.
dışarıdaki yağmurdan, karşımdaki sipî dağı’nın
yalnızlığından, uçakla harap edilen yanlarımdan hiç.
yolu anlatacağım. gidilip dönülemeyen yolları. kalamama
ağrısını, (…)”
Ağrısını hissettiğimiz “Aynadaki Çürüme”, sadeliğin, özgünlüğün, imgenin abartılı fırçası değmemiş bir ilk yapıt. Şiirlerindeki bilgi ve birikimin yoğunluğunu hissettiriyor Narin Yükler. Şiirin edebi yüzüne zarar vermeden, naif ve kırılganlıkla başarıyor. Şiirlerin alt metnini sökebilmek için, detaylardaki inceliği kavramak ve tekrar tekrar okumak gerekir. Adını hep duyacağımız şairin zamanı üzerinden sıyırdığı ilk yapıtı, akıllarda yer edecek.