Bahadır Bayrıl: …Ağır Bir Çürüme Kokusu Yükseliyor. …Hiçbir Ödül Sıradan Bir Şairi, Önemli, Büyük Bir Şair Yapmaz
Şiirin de sıkıntıları olduğunu ve bunun her zaman olacağını belirten Vural Bahadır Bayrıl açıklamalarının ikinci bölümünde de önemli detayların altını çizmeyi sürdürdü. Şiirin tekinsiz bir sanat olduğunu ve günümüzde roman, hikâye, eleştiri(!) vb. Alanların hepsi yayın endüstrisi tarafından yoğurulmuş, ele geçirilmiş ve kapitalizmin “kâr alanı” yapılmış alanlar olduğunu belirten Bayrıl sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu alanlarda eser verenlerin birçoğundan cidden haz etmiyorum. Hatta bir kısmı insanı tiksindiriyor bile. Kitap ekleri, kültür sanat sayfaları, tanıtım yazılarından filan ağır bir çürüme kokusu yükseliyor. Buna birçok internet sayfası da dahil. Bütün bu alanları yayınevleri ya açık ya gizli yönetiyor, kontrol ediyor, besliyor, bakıyor. Şiir konusunda bu anlamda daha rahatız. Bir kere dünya çapında, dünya kalitesinde bir şiire sahibiz. Düz yazının bizim yanımıza, derinliğimize ulaşabilmesi için 40 değil 440 fırın ekmek yemesi lazım daha. Endüstri, şiiri ıskartaya çıkardığını sanıyor. Fakat hep de korku içinde etrafını kolaçan ediyor, biliyor ki, şiir onu her an karanlık bir köşe başında şişleyebilir, bir sokak arasında ağzını burnunu dağıtabilir yahut kendinden memnun ve mesut bir şekilde sohbete daldığı bir Starbucks’ta, ansızın sırtında dağılan bir sandalye ile bir temiz haşat edebilir.”
Konuyu yeniden ödüllere getirdiğimizde Bayrıl, bu kez ödüllerin işlevine dikkati çekti: “Şiir ödülleri genç şairler için başlangıç, şiirine daha fazla erişim imkânı, olgun şairler için de bir teselli ve saygı duruşudur en fazla. En çok şiir ödülünü alan en iyi şair olmuyor sonuçta. Ödüllerin işlevi gereğinden fazla abartılıyor. Hiçbir ama hiçbir ödül sıradan bir şairi, önemli, büyük bir şair yapmaz (Nobel alan Transtömer’i hatırlayalım mesela). Zira şiir, edebiyatın diğer alanlarında olduğu gibi bir ‘kariyer” alanı değildir.”
Romancıların, öykücülerin, deneme yazanların, eleştirmenlerin, akademisyenlerin bir“kariyeri” olabileceğini belirten V. Bahadır Bayrıl, şairlerin kariyeri olamayacağını belirtti.Tek bir dizenin, tek bir şiirin bile kişiyi “şair” kılabileceğini, bunun da edebiyatın, düz yazının hiçbir alanında olmayan bir güç olduğunu belirtti.
Son olarak şiir-şair alemindeki kendi deyişiyle “dingillikler”den söz eden Bayrıl bunun geçici bir durum olduğunu ve şiirin bu durumu çözebileceğini belirtti ve sözlerini şöyle bitirdi: “Şiir sürekli bağırsaklarını temizler. Parazitleri çok taşımaz. İlahi adalet geçerlidir şiir alanında.Türk şiiri çok güçlüdür.Değersiz bir şiiri, asalak bir tavrı, yapıyı bünyesinden hemen çıkarır.Yüzlerce örnek verebilirim bu konuda.Kahrolsun kapitalizm, yaşasın şiir!”