“Tuğrul Tanyol Sözlükleri”
Konuşan: Kemal Yavuzer
Öncelikle kitabınız hayırlı olsun diyerek başlayalım. Tuğrul Tanyol edebiyat dünyamızda şüphesiz önemli bir yere sahip, daha önce de Sudaki Rengine Külünü Savuran Anka-Tuğrul Tanyol Şiiri ve Şiirin Soğuk Sarayında adlı iki kitap yayımladınız. Geçmişe Açılan Kapı, Tuğrul Tanyol hakkında yayımlanan üçüncü kitabınız. Size göre Tuğrul Tanyol yazın hayatımızda nasıl bir yer tutar ve edebiyatımızda etkisi nasıl hissedilmektedir?
Tuğrul Tanyol Türk şiirinin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir isim. Onun 1980’li yıllarda çıkardığı Üç Çiçek (Haydar Ergülen, Adnan Özer, Taner Ay ve Özcan Özbilge’yle), Poetika (Mehmet Müfit ve Metin Celâl’le) dergilerini ve şiir üzerine yazılarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Ancak birkaç yıl öncesine kadar Tanyol’un şiirinin derinliğini ve altyapısını gösteren çalışma yoktu. Tanyol’un şiirini temel alan kitaplar yazmak benim için büyük bir keyif.
Tanyol’un sözcüklere yeni anlamlar kazandırdığını gösteren farklı bir çalışma yapmak istedim. Geçmişe Açılan Kapı Türkiye’de bir şair üzerine hazırlanmış sözlük türündeki ilk kitap. Bu kitaptan önceki tek örnek Ali Püsküllüoğlu’nun Yaşar Kemal Sözlüğü (1974-11 kitaptaki atasözü ve deyimlerle sınırlı).
Daha önce Seyhan Erözçelik Şiir Atı’nda Âsaf Hâlet Çelebi için “Son Vezir Asaf’ın Şiir Dünyasında Nedircik Yavruları Bir İpuçlandırma Çalışması” adında bir sözlük hazırlamıştı. Beşir Ayvazoğlu’nun He’nin İki Gözü İki Çeşme adlı kitabının sonunda da Âsaf Hâlet’le ilgili bir sözlük yer almakta. Ender Erenel’in “Ece Ayhan Sözlüğü” ise makale boyutunda bir çalışma.
Tuğrul Tanyol’un “aşk, yalnızlık, ölüm, zaman, şiir, müzik, anne” gibi temalar çerçevesinde geleneği yeniden üreterek çarpıcı imgelerle şiir yazdığını görüyoruz. Tanyol; Yunus Emre, Fuzûlî, Yahya Kemal, Ahmed Hâşim gibi şairlere çağrışım gücü yüksek sözcüklerle atıfta bulunarak şiir zincirine eklemlenir. Tanyol’un “Sudaki Anka”, “Karanfil Bahçesi”, “Su Kasidesi” gibi şiirleri atıfta bulunduğu şairlerin ustalığına eriştiği örnekler olarak kabul edilebilir. Tanyol söz konusu şiirlerinde, atıfta bulunduğu şairlerin kullandıkları sözcüklere (karanfil, su…) de yer vererek o sözcüklere yeni anlamlar kazandırır. Tanyol’un şiir hakkındaki yazılarında ise “şiir dili, gelenek, imge…”ye yoğunlaştığını söyleyebilirim.
Tanyol, modern Türkçeyle şiir yazmayı önemser. O, bugün konuştuğumuz Türkçeyi Yunus Emre’ye, Emrah’a, Karacaoğlan’a, Pir Sultan’a borçlu olduğumuzu söyler. Hâşim’in gerilerde kalmasının ve Cenâb’ın unutulmasının sebebinin dillerinin Yunus’tan kaynaklanmaması olduğunu savunur.
Tanyol gelenekten yararlanmayan, ona eklemlenmeyen hiçbir şiirin yeni olamadığına inanır. Ona göre yenilik, geleneğe bağlanarak onu ileriye götürmektir.
Bu çalışmanız bize Tuğrul Tanyol’un şiirlerinde (sizin de önsözde belirttiğiniz gibi) kelime seçerken ne kadar titiz, dilinin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Çalışmanızda çağrışımlar, atıflar, anlamdırmalardan hangi kelime ve kelime grupları dikkatinizi çekti?
Geçmişe Açılan Kapı’daki “Tuğrul Tanyol Sözlüğü”nü Sudaki Rengine Külünü Savuran Anka-Tuğrul Tanyol Şiiri’nden (Mühür Yayınları, İstanbul 2014) faydalanarak hazırladım. Maddelerdeki alıntılar (Tanyol’un şiirlerinden, düzyazılarından ve röportajlarından) Tanyol’un şiir anlayışını yansıtmakta. Bu sözlükte Tanyol’un şiirin temel meseleleri ve Yunus Emre, Yahya Kemal, Behçet Necatigil, Oktay Rifat gibi şairler hakkındaki görüşlerini öğreniyoruz. Tanyol’un şiirlerinde hangi şairlere, nasıl yer verdiğini görüyoruz.
Kitaptaki diğer sözlükleri Tanyol’un üç şiirini (“Cem Gibi, Mermerin Doğusu, Tarık Nerede?”) tek tek TürkSözDiz adlı bilgisayar programına yükleyerek hazırlandım. Bu programı dil alanındaki akademisyenler kullanıyorlar. Sözlüklerde Tanyol’un “Cem Gibi, Mermerin Doğusu, Tarık Nerede?” şiirlerindeki sözcüklerin türü, kaç kere, hangi dizelerde ve nasıl kullanıldığı gösteriliyor. Hazırladığım sözlükler aracılığıyla Tanyol’un şiir dünyasını sözcükler (özellikle isim tamlamaları ve sıfat grupları) üzerinden aydınlatmaya çalıştım.
Bir şairin şiirlerinde kullandığı dil okuyucu için son derece önemlidir, kitabınız Tanyol’un üslûbu, şiirleri ve düşünce biçimi hakkında fikir sahibi olmamamızı sağlamakta. Kitapta şairin şiirlerinde geniş bir perspektifle kullandığı kelime yapılarını görüyoruz. Tanyol’un şiirlerinde kullandığı kelimelerin hayatından izler taşıdığını söyleyebilir miyiz?
Kuşkusuz Tanyol’un şiiri hayatından izler taşımakta. Tanyol’un tek tek sözlüklerini hazırladığım şiirlerinde tarih bir dekor. Seçtiğim şiirlerin (“Cem Gibi, Mermerin Doğusu, Tarık Nerede?”) söz varlığı imgelerle bütünleşerek ateşin dilini ve şairin tarihe bakışını yansıtıyor. Tekrarlanan sözcükler (Üç şiirin ortak sözcükleri ölmek ve yalnızlıktır.) sıfatların etkisini arttırarak tarihin insanı yalnızlığa iten kanlı yüzünü betimliyor.
Kitapta Tuğrul Tanyol’un tarihî şiirlerindeki (“Tarık Nerede?”, “Mermerin Doğusu”, “Cem Gibi”) söz varlığı ele alınmış. Ele alınan bu şiirlere bakıldığında şiirde dilin kullanışından işlenişine kadar yoğun bir çaba ve anlatım görülüyor. Böyle imge dolu bir dilde şiirin âhenginin ve yapısının bozulmamasının Tuğrul Tanyol’un şiir birikiminden kaynaklandığını söyleyebilir miyiz?
Tanyol’un çocukluğunda evindeki kitaplıktan Rimbaud, Verlaine, Baudelaire ve Hugo’yu okuduğunu biliyoruz. Babası Cahit Tanyol vasıtasıyla Yahya Kemal, Necip Fazıl, Cahit Sıtkı, Oktay Rifat gibi şairlerin konuk edildiği evde büyüyen bir şair olarak Tuğrul Tanyol’un her zaman şiir dünyasının merkezinde yer aldığını söyleyebiliriz. Tanyol duyguyu okura samimi bir şekilde iletirken şiirinin bütünlüğünü ve müzikalitesini de ihmal etmez. Tanyol’u biçimle içeriğin örtüştüğü şiirler kaleme alan bir şair olarak tanımlayabiliriz.
Bu dönemde yer edinmiş veya yer edinmekte olan şair ve yazarların dilleri, üslûpları üzerine kitaplar yazılıyor. Yazılanların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Modern şair ve yazarlar hakkında nicelik ve nitelik bakımından doyurucu kitaplar yazıldığını düşünmüyorum. Yayımlanan az sayıdaki kitap da görmezlikten geliniyor. Şair ve yazarların kendi alanlarındaki dergi ve kitapları bile takip etmediklerine şahit oluyoruz ne yazık ki.
Kitabınızdaki alfabetik dizinler araştırmacılar için kaynak niteliğinde mi?
Dizinler Tanyol şiirinin altyapısının sağlamlığını gösteriyor. Sözcüklerin şiirsel boyuta geçişini ve Tanyol’un şiirde mimariyi önemsediğini sözlüklerde açıkça görüyoruz. Farklı bilgisayar programları geliştirilebilirse Tuğrul Tanyol gibi değerli şairlerin şiirlerinde kullandıkları toplam sözcük sayısı hesaplanabilir ve sözcüklerin dökümü yapılabilir. Böylece şairlerin sözcük kadrosu belirlenerek daha derinlikli kitaplar yazılabilir. Geçmişe Açılan Kapı özellikle dil alanında çalışan akademisyenlerin ilgisini çekti. Bu kitabın Tanyol şiiri üzerine çalışacaklara kaynak teşkil edeceğini düşünüyorum.